Artık çok sıkılmıştım bu durumdan stajın yağmurlu günlerinden yine bir gündü..
O gün o kadar güzel olmuştum ki,
Uzun saçlarımı düzleştirmiştim , hafif bir de makyaj yapmıştım göz kalemi rimel birde ruj derken iyice belli olan uzun kirpiklerim ve yanağımdaki gülümseyince ortaya çıkan gamzem bana güven vermişti.
İşimi öyle güzel öyle aşkla yapıyordum ki nurun yanına gitmek için aleynayla kapıda bekliyorduk . Aleyna cüzdanını içeride unuttuğunu hatırlayarak yanımdan uzaklaştı. Birden gözlerim merdivene doğru kaydı , Ali.
Fit vücuduyla kumral teniyle ve ela gözleriyle hemen dikkatimi çekmişti . Onu görünce ne yapacağımı şaşırıp arkamı döndüm. Beni görmüş olduğunu hiç düşünmemiştim. Sonra omzuma dokunan bir el ,
O kibar ve güzel sesiyle
-" Afedersiniz bir şey sorabilirmiyim ?
Hemen ona doğru dönerek "tabi ki diyerek kafamı salladım,
Gözleri gözlerime değdi andan itibaren midemde uçuşan kelebekleri sayamıyordum . Sanki birisi üzerime kaynar bir su dökmüş gibiydi , bacaklarımı hissedemiyordum.
Tekrardan güzel bir ses daha
-" küçük cerrahi ne tarafta bakıyorum ama bulamadım yerini biliyomusun ?"
Ahhh salak kafam benim cevap vermeden kafa salladım hayır der gibi daha sonra aptal bir şekilde "bilmiyorum" diyebildim. Yerini bildiğim halde salaklaşmıştım. Daha sonra "teşekkür ederim" diyerek yanımdan ayrıldı. Ama hazırlıksız yakalanmıştım . Hem etrafında o kadar stajyer öğrenci kız var banamı sormuştu bunu.
Aliye karşı bu ilgimi canan biliyodu ve bu olayı ona anlatırken " salakmısın kızım sen çocuğu alıp başka bir yerw götürseydin hem daha fazla zaman geçirirdin yanında " dedi aslında doğru söyledi ama bende ki onu görünce değişen hareketlerim yüzünden daha fazla kaybedebilirdim. Saçma ama güzel bir fikirdi .
Sonra kızlarla yemekhaneye gittik cananla ben biraz yavaş yediğimiz için geç çıkmıştık. O sırada yanıma zehra geldi. Hep birlikte yemek yerken ali zehraya ekmeğim yarım kaldı çöpe atmayayım günah yemek istermisin dedi zehra ise kendi kilosundan utanarak hayır ya bana bu yetiyo dedi ve sanki Ali benim evet diyeceğimi düşünmüş olmalıki gözlerime baktı . Onu umursamazlıktan gelerek çorbamdan bir kaşık daha aldım ve yemek yemeye devam ettim. Tepsilerimizi görevli abiye verip onada kolay gelsin demeyi ihmal etmeden yemekhaneden çıktık. O sırada Alinin arkadaşlarından bir tanesi bana doğru gelerek tam önümde durdu . "Sana bir şey sorucaktım adın hayriyeydi dimi seni şurdaki kız çağırıyo dedi"
- " benim adım hayriye değil karıştırdın diyerek cananın koluna girdim"
Benim biricik kankam cananda o çocuğa "onun adı hayriye değil onun adı ayşe" demesin mi çocuk yanlışlık oldu diyerek yanımızdan uzaklaştı. Şaka gibiydi canana o kadar çok kızdım ki adımı söyledi diye ne gerek vardı.
Belkide Ali yollamıştı onu .
Böyle düşününce çok seviniyodum.
