"Gel buraya Lalisa!" Telaşla bağırdı Bayan Manoban, beş yaşındaki kızını ararken. Koltukların ve kapıların arkasına, mutfak masasının altına baktı. Lisa hiçbir yerde yoktu ve zavallı kadın kafayı yemek üzereydi. Ta ki bir hapşırık sesi duyana kadar.
Hemen önünde durduğu dolabın kapağını açtı ve gözlerini sıkıca yummuş olan kızına baktı. Tüm sinirine rağmen elinde olmadan gülümsetmişti bu manzara onu.
Lisa dolabın açıldığını hissettiğinde gözlerinden birini açtı önce. Tek gözüyle etrafı kontrol etti. Annesi tam karşısında, kollarını önünde birleştirmiş bir vaziyette ona bakıyordu. Yakalandığına emin olunca diğer gözünü de açtı.
"Anneciğim noluy beni oraya göndeyme." Dolaptan çıktığında da çok bir şey değişmemişti. Annesinin bacağına yapışmış, anaokuluna gitmemek için yalvarıyordu.
Kadın derin bir nefes aldı ve onu kendinden uzaklaştırdı. Ardından yere çöküp küçük kızla göz teması kurdu. "Ama bebeğim gitmen gerek. İlk günün kötü geçmiş olabilir, her zaman ilkler zor olur zaten. Fakat zamanla her şey düzelecek, arkadaşların olacak. İnan bana." Lisa'nın saçlarını okşadı.
*
Anaokulunun kapısında onları öğretmen Chaerin karşıladı. Lisa ilk gün geldiğinde ondan da çok korkmuştu ama günün ilerleyen saatlerinde Chaerin'in sıcak tavırları sayesinde korkusunu yenmişti. Tabii bu yine de anaokuluna gitmek istemediği gerçeğini değiştirmiyordu.
Chaerin elini uzattı bir süre sonra. Bu artık annen gitmek zorunda, hadi sen de benimle gel demekti. Lisa onun elini de tuttu ama bir türlü annesinin elini bırakmıyordu. "Anne gitmeee." Ağlamaya başladı.
"Sen yine mi ağlıyoysun?! Hahahahaha!" Az sonra hemen yanlarında bir kız belirdi. Bu Jennie'ydi. Lisa onun sesini duyduğunda ağlamayı bırakıp farkında olmadan okulun içine kaçtı korkuyla.
"Yah! Lisaaaaa! Neden kaçıyoysuun?"
Lisa'yı kovalamaya başladı.Dürüst olmak gerekirse, Taylandlı kızın okuldan nefret etmesinin en önemli sebebi kendisinden bir yaş büyük olan Jennie idi.
Lisa sınıfa ilk girdiğinde garip göründüğünü söyleyip gülmüştü. Ardından tam Lisa oturacağı sırada, sandalyesini çekmişti. Zavallı kızın poposu yere düştüğünde çok acımış ve ağlamaya başlamıştı. Sonra öğretmen gelip Jennie'ye kızmıştı ama o sadece oyun oynadıklarını söylemişti masumca.
Lisa aslında ilk gün gözüne bir arkadaş kestirmişti. Kendisi gibi sessiz olan bir kızdı bu. Jennie'den bir, Lisa'dan iki yaş büyüktü. Adı Jisoo idi. Fakat Taylandlı olan ne zaman onunla konuşmaya çalışsa Jennie gelip Jisoo'nun dikkatini çekiyordu.
Bu yüzden Lisa sadece sınıfı seyretti o günün devamında. Jennie'nin herkese aynı şeyleri yaptığını fark etti. Jisoo'ya bile. Etrafta oğlanların olup olmadığını kontrol ediyor, ardından aniden ortaya çıkarak Jisoo'nun eteğini kaldırıyordu. Büyük olansa ona hiç kızmıyor, sadece utanarak eteğini düzeltiyordu.
Jennie ise yaptığı bu tip şakaların çoğundan sonra kendini yere atıp karnını tutarak gülüyordu. Ve Lisa oldukça korkuyordu öyle yaptığında, çünkü o kahkaha atarken aslında içindeki kızgın canavarın dışarı çıkmaya çalıştığını hayal ediyordu hep.
"Niye bakıyoysun, çok mu güzelim?" diyip gülmeye başladı Jennie, küçüğün ona dik dik baktığını fark ettiğinde.
Lisa hemen kafasını önündeki kàğıda çevirdi. Chaerin onlardan resim yapmalarını istemişti. Bir süre ne çizmesi gerektiğini düşündü. Yanındakilere baktı, hepsi rengarenk şeyler yapıyordu.
Ama o üzgündü, sıkılmıştı. İçinden hiç böyle şeyler yapmak gelmiyordu. Bir gül çizdi sadece. Gülleri çok severdi. Sonra gülünü siyaha boyadı. Evet, siyaha.
Herkes resimlerini bitirdiğinde bir ses duydu. "Şiyah mı? S-ş-siyah gül mü oluy ya?" Bu Jennie'ydi. Lisa korkuyla bir adım geriye gitti.
Bu arada Jisoo da Jennie'nin yanına gelmişti ve Lisa'nın siyah gülüne bakıyordu. Daha sonra Jennie'nin elindeki kâğıdı aldı. "E sen de güneşe göz ve ağız çizmişsin Jennie. Güneşlerin yüzü olmaz ki."
Jennie'nin kaşları onun bu yorumuyla çatılmıştı. Büyük olanın elindeki kâğıdı çekti. "Sen de şey yapmışsın-" Biraz duraksadı bir kusur bulabilmek için, sonra şaşkınca devam etti. "Aaa seninki çok güzel olmuş. Çok güzel çizmişsin."
Jisoo utangaçça teşekkür etti.
Bu olaydan sonraki günlerde de Lisa kimseyle yakın arkadaş olamadı ve siyah güller çizmeye devam etti.
{ Fetüs Blackpink'e merhaba diyin! }
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roses were Black | ChaeLisa ✔
HumorSiyah güller çizmeye başladığımda beş yaşındaydım.