13} Barış (Final pt 1 )

2.4K 308 294
                                    

Jungkook yüzündeki sinsi sırıtışın eşliğinde küçük kızın önünde durdu. "Pşşt Lisa." dedi sırıtarak. "Biliyoy musun dün hastaydım ve Rosé beni ziyarete geldi. Elimi tuttu, gülümsedi. Sonra alnıma dokunup ateşime baktı..."

Onun her bir cümlesinde Lisa'nın kaşları daha da çatılıyordu. Ayağa kalkıp başka bir yere gidecekti ki, oğlanın son cümlesi olduğu yere çivilenmesine neden oldu.

"Ve dedi ki onun en sevdiği aykadaşı benmişim."

Lisa'nın gözleri bir anlığına kocaman oldu. "Yalan söylüyoysun!" Gözleri dolmaya başlarken, çocuğun üzerine atladı. Zavallı çocuğun saçlarını çekiyordu sertçe.

Bu sırada kenarda onları izleyen Jennie de, Lisa'ya dövüş taktikleri veriyordu. Jisoo ona kızgınca baktı. "Görmüyor musun Kookie'yi nasıl dövdüğünü! Bir şeyler yapsana! Ayır onları!"

Jennie, Fatih Terim misali el kol hareketleri yapmayı bırakıp ona döndü. Kolunu büyük kızın omzuna atarken oldukça ciddi bir ifade takınmıştı. "Olmaz. Kız meselesine kayışılmaz, kayıcığım. Kendi ayalayında hâlletmeliley."

Jisoo gözlerini devirip onun kolunu itti ve öğretmene doğru koşmaya başladı.

"Ne yapıyorsunuz siz?!"  Bom telaşla onlara yaklaştı. İki çocuk duydukları sesle durmuşlardı. Fakat Bom'a bakarken hâlen elleri birbirlerinin saçlarındaydı.

Derken bir ağlama sesi doldurdu odayı. İki çocuğun doğrulması gerekmişti ağlayanı görebilmek için. Ve gördüklerinde de, gözleri kocaman açılmıştı. Bu, Rosé'ydi.

Lisa hemen yerden kalktı. Jungkook da doğrulmaya çalışıyordu. Öte yandan Bom şaşkındı. İki çocuğa kızacaktı fakat Rosé'in ağlamaya başlaması ne yapacağını bilememesine neden olmuştu.

Lisa Rosé'ye yaklaştı, "Roce...Ağlama..." Elini kızın omzuna koymayı denedi ama olumsuz bir tepkiyle karşılaştı. Rosé onun kendisine dokunmasına izin vermeyerek uzaklaştı ve arkasını döndü.

"Yaptığını beğendin mi ya? Ağlattın Rosé'yi!"  Jungkook da ayağa kalkmıştı şimdi. Rosé'ye yaklaştı.

"Gidin başımdan! Sizden nefyet ediyoyum! Hep kavga ediyoysunuz! Küstüm size!"

Rosé bir anda bağırdığında, küçük çocuk afallayarak geri çekildi. Bu tepkiyi beklemiyordu.

Rosé ikisinden de uzaklaşıp bir köşeye oturdu.

#

Lisa gergince ensesini kaşıdı. Jisoo ona Jungkook'la barışmasını, böylece Rosé'in de artık kendisine kızgın olmayacağını söylemişti. Söylemesi kolaydı tabii. O hanım evlâdı Jisoo nereden bilecekti ki bunu yapmanın zorluğunu!

Kook'a attığı adımları durdurup bir an geri dönmeye yeltendi. Fakat, hanım evlâdı Jisoo'nun bakışları bir şekilde onu korkutmuştu. Uzun boyu yüzünden olmalı. Göreceksin, senden uzun olacağım büyüyünce!  Sinirle tısladı ve tekrardan oğlana döndü.

Bu sırada Jungkook da küçük kıza yaklaşmaktaydı. Jimin ona, kendisini Rosé'ye affettirmek istiyorsa, Lisa'yla iyi geçinmesi gerektiğini söylemişti. Derin nefesler alarak kıza yaklaştı.

"Lisa, konuşabiliy miyiz?"

"Jungkook, konuşabiliy miyiz?"

Aynı anda söylediklerinde gergince güldüler. Bu arada öğretmenler de bir kez daha toplanmış, insanlık için küçük, iki çocuk için büyük olan bu barışma adımını seyrediyordu.

"Ne dersiniz, plot twist olarak LizKook çıkar mı bundan?"  Soran Minzy idi.

"Sanmam ama güzel bir dostluk hikâyesi çıkabilir." Sandara başını Chaerin'in omzuna yaslarken söyledi.

"Ben sana kayşı kaba davyandım. Özüy dileyim."

Yine aynı anda söylemişlerdi. Arkada öğretmenler ve Jisoo feels geçirirken Jennie kusacakmış gibi yapıyordu.

"Önemli değil." dedi Jungkook, gülümseyerek.  "Sen kötü biy kız değilsin. Aykadaş olmak istey misin?"  Elini uzattı.

Lisa düşündü bir süre. Jungkook kötü bir çocuk değildi aslında. Kıskançlık yapıp her şeyi fazla abartmıştı. Çocuğun uzattığı eli tutup sıktı. "Aykadaş mıyız aytık?"

Çocuk kafasını sallayıp ona sarıldı.

"Biy dakika ne?!"  Jennie bağırarak onlara koştu ve iki çocuğu ayırdı.  "Bu kaday  kolay  bayışamazsınız! Kavga etsenize!! Hadi, hadi! Yumyuklay konuşsun! Hadi moyuklay dövüşün."

Ellerini yumruk yapmış, boksör edasıyla savuruyordu. Bir an herkes küçük kıza tuhafça baktı. Jennie ise kendince dövüş taktikleri vermeye devam etti. Ardından Chaerin yerinden kalkıp onu kucağına aldı ve kenara oturttu.   (Y/N : Jennie'yi şöyle hayal ettim de...Komik ve sevimli değil mi ya ㅠ.ㅠ )

"Bayıştınız mı?"  Rosé şüpheyle yaklaştı onlara.

Fakat ikili gülümseyerek kafalarını sallayıp kollarını birbirlerinin omzuna atınca  o da gülümsedi.

"O zaman hepimiz aykadaşız!"

Sarıldılar.





(Finalin ilk partıyla herkese merhaba :D)


Roses were Black | ChaeLisa ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin