Medya:Ecem
Hikayeye başlıyorum.
Lütfen MEKTUP kısımlarını eksiksiz okuyun.
••
Okul çıkışı Çağdaş ile ödevi işini halletmek için onun evine gitmekte karar kılmıştık.Zaten ben de gitmemek için diretmemiştim.
Hala aklım mektuptaki
"Çift olmamalarını diliyeceksin."
Yazısıyla kaplıydı.
Arabasıyla evinin yolundaydık.Arabasının önü açık olduğu için yüzüme çarpan rüzgarla birlikte düşüncelerimi de uzaklaştırabilirdim belki.
"Çağdaş?"yola odaklı olduğu için ağzından 'hm' gibi bir ses çıktı.
"İyi misin?"Annesinin olayını merak ediyordum iyi miydi?
"Ne demeye çalışıyorsun?"Kurcalamamak daha iyiydi sanırım.
"Hiç öylesine nasıl olduğunu bilmek istemiştim."Anlatsa içindekileri dökebilirdi.
Ama ne o bana kendisini anlatacak kadar samimiydi
Nede ben onun anlatacaklarını anlayabileceğim kadar derin bir bağa sahip değildim.
"Kötüyüm desem bana yardım edebilir misin ki?"
Verdiği cevaba ne diyeceğimi bilemezken suskunluğu tercih ettim.
Yol boyunca ikimiz de suskunken arabadan dışarısını seyrediyordum.
"Geldik."demesiyle beni getirdiği yere yani evini incelemek adına evi süzdüm.Böyle bir evde yaşayan birinin parası bol olmalıydı.
Nası parası olan biri mutsuz olabilirdi ki?
Para herşeyi çözmez miydi ki gelecekteki ben benden yardım istiyordu?Yüzüne baktım her zamanki hali gibiydi.
İyi gibiydi.
"Neden eve on yıllık acını bir anda yaşar gibi bakıyorsun?"
Bakışlarımı hızlıca evden kaçırırken "Hiç öylesine dalmışım."On yıllık acımla dalmışım eve.
Sen de haklısın Çağdaş.Yanında yalan söyleyemeyen biri var.
Çağdaşla evene doğru birlikte yürürken telefonumun çalmasıyla ekrandaki 'Semih' yazısına baktım.
Çağdaş da telefonuma bakışlarını yöneltirken;
"Acil birşey olabilir ben bakayım bi."
Çağdaş evinin kapısında beni beklerken aramayı cevaplandırdım.
"Efendim Semih?"Nefes nefese kalan Semih'in soluklanışı telefonda gelirken aceleyle konuştu.
"Sena Çağdaş'ın evinde misiniz?"
"Evet noldu ki?"Hızlı hızlı konuşuyordu.
"Mektubu okudum.Annesi sen evdeyken Çağdaş'la kavga edicek durdurmaya çalış ya da Çağdaş'ı ordan uzaklaştır.Geçmişte senin hiçbir şey yapmayarak onları izlediğin yazıyor."Az kalsın istemeden pişmanlığa tekrardan sebep olcaktım.
Semih'e borçluydum.
"Çok çok teşekkürler Semih nasıl yaparım bilmiyorum ama uyardığın için saol."Semih telefonu kapatırken ben de telefonu cebime yerleştirdim.Kavgayı durduramayabildim ama Çağdaş'ı başka bir yere götürebilirdim.
Yani sanırım.
"Sanırım sevgilin seni başka bir erkekle aynı ortamda bırakamıyor bu kadar endişelendiğine göre."
Yanlış anlamalar üstadı Çağdaş.
"Hayır sadece nasıl olduğumu merak etmiş.Ayrıca Semih sevgilim değil."Sırıttı,
"Yani boşum diyorsun?"Utanırken,"Ben onu mu dedim şimdi?"
Omzunu silkti eve girerken
"Çağdaş??"soru sorarcasına bana baktı."Ödevi evinde yapmaktansa neden dışarıda yapmıyoruz?"
"Ormanda mı yapalım ödevi?"dediği şeyle gülmemek için kendimi zor tutarken gerçekten vakit geçirilebilecek biri olduğunu fark ettim.
Belki de anlaşabilirdik.
"Kafeye gidebiliriz ya da parka ne biliyim çimenlik bir alanda da yapabiliriz?"
"Neden dışarıda yapıyoruz ki?" "Neden evde yapıyoruz ki?"diyerekten cevabı yapıştırdım.
Arabasına tekrar binerken;
"Parkta yapabiliriz bence ödevimizi."
Ortak birşeyimizin olması ne kadar hoştu.
Ortaş şey her çocuğun nefret ettiği ödev olsa da iyiye işaretti.
On dakikalık bir yoldan sonra parka vardığımızda çardağın birine karşılıklı olarak oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonuna Kadar
Teen FictionHiç yaptığınız bir işin neye sonuçlar açabileceğinizi tahmin ettiniz mi? Ben edemedim. Sonrasını göremediğim tonlarca pişmanlık peşimdeydi. Peki geçmişi değiştirebilyseydim Çağdaş'ı kurtarabilir miydim? Pişmanlıklarını yok etmek isteyen kızın hikaye...