1. TERBİYESİZ

139 22 25
                                    

Hey sen Yeni Hoşgeldin aramıza.

Buralar benim mekanımdır ; ben yazar, çizer, yönetirim buraları. Herhangi kötü bir şeyde ya da iyi bir durumdan her zaman ben sorumluyumdur. Herhangi bir sorunun olursa bana gelebilirsin Yeni. Yalnııız herhangi bir sorun çıkartmaman ricam olur dediğim gibi burası benim mekanım benim sorumluluğumda. İyinde de kötündede daima kibar ol dostum.

Aramıza girmen için herhangi bir şey yapmana gerek yok. Herkese kapımız açık bizim. Ama her bölüm sonunda oy ve yorumla destek olursan ileride mekanımızı büyütmeye yardımcı olabilirsin Yeni. Tekrardan hoşgeldin. Mekanı seninmiş gibi benimse benim için hiç sorun olmaz hatta mutlu dahi edersin. Hadi bakalım başla mekanı tanımaya. Daha sonra görüşürüz. -Yazar DENKA

(Yine sıkıntıdan yazdım ulan. Yine.)

26 Ağustos 2017
Saat: 16.44

                                               ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧

Hıııııp. Puuuuf.

Bu nasıl bir başlangıç öyle değil mi? Daha ilk kelime de boyle mi konuşulur? Daha ilk kez konuşan bir bebek gibi kelimleri keşfediyormuşcasına kullandığım iki kelime.

Sahi merak ettim şuan keşfetmek falan deyiverince bu iki kelimeyi okuyunca ilk ne çağrıştı aklınızda? Bir topun dikenlerin üzerine düşünce çıkardığı ses ve ardından patlarken çıkarmış olduğu ses mi? Yoksa bir kişinin hıçkırdıktan sonra lanet okumamak için pufladığının sesi mi?

Aklınızdan ne geçti bilmiyorum ama ben bu iki kelimeyi bu iki nedenden ötürü de kullanmadım. Çok saçma gibi gelebilir biliyorum ama ben bu iki kelimeyi nefes alış verişi olarak kullandım. Hızla nefes içeri çekmek ve aynı nefesi dehşetle dışarı vermek. Şuan da suratınızı buruşturarak anlamsız olduğunuzu ya da bunun aptalca olduğunu söylediğinizi tahmin edebiliyor ya da öyle düşünüyorum fakat hızla alıp vermek ve dünyada birden bire varolmak diye düşününce bu iki ses geldi aklıma. Hıııııp ve puuuuuf.

O ana dair düşünebildiğim tek şey bu iki kelime aslında. Ilk nefes aldığımızda, insanlığın ilk varolduğu günde sadece bu kelimeyi düşünebiliyorum ve gerisini cidden tahmin edemiyorum. Aslında bir parça düşünerek tahmin edebiliyorum lakin gerisine kafam basmıyor. Mesela dünyanın aşksız, televizyonsuz, kazasız, belasız ve en önemlisi de internetsiz olduğunu düsünemiyorum ben. Hayal dahi edemiyorum.

Hayatımızda ekmeten sudan bile daha çok önem kazanmış şeyler yeni yeni keşfedilip hayatımızın tam odak noktasına konulabiliyorken ben geçmişi kesinlikle düşünemiyorum. Anlamdıramıyorum galiba. O ana dair dediğim gibi sadece hıııııp ve puuuuf var o kadar.

Gözlerimi açar açmaz yaptığım hııııp ve kocaman bir puuuufun ardından yatağımdan doğruluyorken her gün ki yaptığım o mükemmel şeyi yaparak gözümde ki siyah uyku bandajımı gözümden kaldırdım ve henüz etrafa bakınmadan ustaca bir hareketle ahşap beyaz komodinimin üzerinde ki telefonumu avucumun içerisine aldım. Boğazımı temizleyip hafifçe doğrulup yatağımın başlığına sırtımı dayıyorken telefonumun ekranını tuşladığım bir kaç sayılı şifremle birlikte açtım.

Henüz su değmemiş ve bundan ötürü kavrulan dudaklarımı ıslatırken ekranın en üst köşesinde Twitter ve Whatsapp'ten bildirimlerin aktığına tanık olabiliyordum. Ana menüyü açıp bedenim de uyanan yavaş merakla Whatsapp'e dokundum ve her sabah ki şahit olduğum lakin şahit olmasaydım keşke dediğim görüntüyle karşılaştım. Sadece tek bir grubun üretebildiği 1120 mesaj.

Sertçe bir pufu ekrana üfleyip gözlerimi devirirken Grup Yavrularıma istesem de istemesem de tıklamış bulundum. Mesajların henüz hiç birini okumadan sadece son altta ki on mesaja odaklandım ve afedersiniz ama gerisini yani 1110 mesajı siktir ettim.

AMARUS: Sırların ÖzgürlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin