Klavyenin tuşlarında saklı sırların hikayesi...
Alesya yıllardır arkadaş edinemeyen asosyal içine kapanık sosyal medya aşığı bir kızdır. Bütün cevresi ve arkadaşları sosyal medyada onunla dertleşip konuşurken Alesya'nın başına bela olan büyük bir so...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Selam millet. Ben Amarus. Uzun süredir yoktum belki ama bazen bazı şeylere karşı çıkabilmek için çabalamam gerektiğini fark ettim. Biliyorum buraya mükemmel fotograflar bırakıyorum lakin bugünde bir terbiyesizi bırakmanın uygun olacağını düşündüm. Ne kadar pis ve itici bir görünüm öyle değil mi? Adeta Bay Sidik kendisi olmalı. -AMARUS"
Şimdi merak ediyorsunuz değil mi? Ne alaka kim bu Bay Sidik diye. Aydınlatıyorum o zaman o soru işaretlerini. O çocuk komşumuz ve projemi çöpe çeviren Burak.
♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧ ♧
Hey, kırmızı başlıklı kız hikayesini duymuş muydunuz hiç? Ya da külkedisini? Ah, kimi kandırıyorum eminim ki duymuşsunuzdur. En kötü dört yaşinda ki küçük çocuğa bile anlatılan standart masallar bunlar. Her ne olursanız olun bu masalı ya mutlaka kendiniz okumuşsunuzdur ya da büyüklerinizden öğüt duyar gibi dinlemişsinizdir. Bana sorarsanız annem henüz yedi yaşındayken kısa on altı sayfalık hikayesini alarak kendim keşfetmem gerektiğini söyleyerek okumamü sağlamıştı.
Geceleri hikayeleri anne ve babaların okuyarak öpücükle çocuklarını uyutuyorlarken ben her satırı her sayfayı kendim okuyarak derin uykuma dalıyordum. Aslında bu bir yalnızlik senfonisiyken aynı zaman da bir gelişm gösterisiydi.
Her neyse konuya buradan girmemeliydim. Devam ediyorum. Külkedisi uzun saatler alan gündüz vakitlerinde pis bir çapulcuyken akşam saat altıdan sonra bir prenses oluveriyordu. Sabah gördüğünüz ve acıyarak baktığınız zavallı dilenci kılıklı kız akşam bir afet oluyor ve birden bire o size acıyıveriyordu. Bir anda varoş ya da ezik oluyordunuz. Ne kadar saçma.
Külkedisini nedense hep orospu bulurdum biliyor musunuz? Kız bildiğiniz varoşun tekiydi. Bir kere annesine -üvey annesi olsa bile- yalan söyleyerek evden kaçıyordu. İkinci olarak üvey kardeşlerine bildiğiniz kalleşlik yaparak onların sulandığı prensin koynuna giriyor ve onunla evleniyordu. Vay canına ne kadar da mükemmel bir kedi.
Dün geceden beri kendimi külkedisi gibi hissediyordum. Sabah tek nefeslik bir ses bile çıkaramayan kız akşam kulkedisinin yaptığı gibi güçlü birisine dönüşüyor ve çocuğun işediği bir ifşayı paylaşıyordu. Cesaretli miydim değil miydim bilmiyorum. Ya da zafer bende miydi değil kiydim emin değildim.
Bir dakika, bir dakika külkedisine orospu diyorsam ve kendimi külkedisi gibi hissediyorsam orospu ben mi oluyordum?
Hayaller aleminde yürümeme yardımcı olan göz bandajımı alnıma iterek güneşin pencereden sıza ışığına bedenime girmesi için izin verirken vücudumu hiç doğrulmadan dün gece hiç açmadığım telefonumu almak için elimi komodinin üzerine uzattım. Hiç bakmadan teleofnumu avucumun icerisine kapıp gözümün seyr aldığı yere getirip havaya kaldırırken açtığım ekran kilidindeki şifreyi girdim.
