14. BÖLÜM: "UMUT"

90 14 1
                                    

Multimedia Batıkan Çıkmaz.

Mutluluk zordur bilirim, fakat o kadar derin mutsuzluklar yaşamışken ve acıyı iliklerime kadar hissetmişken sonumun mutluluk olmasını umut edip tüm kurduğunuz umutları bir hiç etmesi gibidir hayat.

Mutluluğa hemen alışmayın, çünkü mutlu olduğunuz günler, mutsuz olduğunuz günler kadar uzun sürmez.

Kendimi yumuşacık bir yatağın içerisinde prenses gibi bulmama ne demeli?

Etrafıma bakındığımda Batıkan ortalıkta gözükmüyordu.

Oda fazla büyük ve lükstü.

Büyükten kastım şuydu odanın içerisinde 1 banyo vardı. Siyah renk bir duvar sanki karanlığa çekiyordu adeta.

Yataktan kalkarak kapıyı aralayarak etrafa bakındım.

Batıkan bir türlü yoktu ortalıkta.

Her yere bakmıştım. Ama bir yere bakmamıştım zemin kat.

Merdivenlerden aşağıya indiğimde gürültü sesleri geliyordu. Kum torbasını kendine düşman edinmiş bir Batıkan'ın yüzünü görmek istemezdiniz.

Fazla öfkeliydi.

Alnından aşağıya düşen terler onu mükemmel kılıyordu.

Merdivene oturarak onu bir süre seyrettim. Elindeki eldivenleri çıkararak yere attı. Kenarda duran enerji içeceğini kafasına bir dikişinde bitirdi.

Tüm bunları izlerken hayran kalıyordum. Televizyon izlermişcesine. Beni fark etmemesini istiyordum.

Hızlıca odaya geri döndüm. Telefonun komodinin üzerinde can çekişini duyunca elime alarak arayana baktım.

Arayan: Esin❤️

Hızlıca aramayı yanıtlayarak kulağıma götürdüm. "Efendim?" diyerek büyük balkona çıktım.

"Kızım kayıt yaptırdım ikimizide." Dedi heyecanla bir tonlamayla.

Olduğum yerde zıpladım. "Şimdi okuyacağız yani?" dediğimde "Evet kızım ya sen nerdesin?" diyince bir kaç saniye sessiz kaldım.

"Elisaa." Diye bir ses yükseldiğinde "Ya şey Batıkan'layım." Dedim. "Oo Batıkan Çıkmaz power öyle mi?" diyince bakışlarımı bıkkınlıkla yere

"Hadi kapatıyorum şimdi. Gelirim 1-2 saate." Diyerek telefonu kapatıp arka cebime yerleştirdim.

Karlar dinmişti.

Hava bugün bulutluydu. Bulutların arkasına gizlenen koca bir güneş vardı.

Yavaş adımlarla odaya girdiğimde Batıkan'la karşı karşıyaydım. Bir süre birbirimize baktık. "Benim gitmem gerekiyor." Dediğimde kafasıyla onayladı. "Bırakıyim." Diyerek hızlıca merdivenlere doğru yöneldi.

Onun peşinden gittim. Dışarıya çıktığımda yüzünde kötü bir ifade vardı. Mutsuz gözüküyordu, sanki çok kötü bir şey olacaktı.

Sanki tanrı kıyameti yaklaştırıyordu.

Hızlıca arabaya bindi. Ardından bende bindim.

Umut...

Hayatım boyunca mutlu olmayı umut edip durdum. Her gülümsememin ardına gölge olan bir mutsuzluk vardı.

ÇİLEK REÇELİ (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin