-6-Part 1~

1.8K 72 13
                                    

Babam seçimlerden zaferle dönmüştü.Sitemizin yeni başkanı olmuş yapacağı değişiklikleri planlıyordu.Bense yatağımda oturmuş Kerem'i düşünüyordum.

Ne biçim bir aptallıktı aşk?!

Asla olmayacak bir şeyi umutla beklemek demekti benim için aşk!

Telefonumu elime aldım Yağmur'u arayıp her şeyi anlatmaya karar verdim.

Sonradan vazgeçip telefonu bir köşeye fırlattım.Kerem'i öpecek kadar küçük düşüp reddedilmişken hala nasıl umudum olabiliyordu ki?!

Tek bir açıklaması vardı ben tam bir aptaldım.

Üstüme ince bir hırka geçirip aşağı indim.Tam da yürünecek havaydı.

"Zeynep!"sesin kime olduğunu anlamam bir saniye bile sürmedi

Bu sesi nerede duysam tanırdım.

Kerem'in yanına yürüyüp "selam"dedim.

"Seninle konuşmak istediğim bir konu var Zeynep"dedi titrek bir sesle

Sesinin titremesine anlam verememiştim.

"Hani geçen gün sen beni öptün ya"dediğinde kıpkırmızı oldum.

Yaptığım aptallığı hatırladıkça yerin dibine geçiyordum.

"Ben seni kırmak istemezdim.Üzgünüm.Beni affedebilir misin?"bu kadar tatlı bir insana küsmek mümkün müydü zaten?!

"Sen doğru olanı yaptın.Ben çok saçmalamışım.İçmeden kafayı buldum herhalde"dedim kıkırdayarak

"Her neyse o olayı hiç yaşanmamış sayalım"

"Tamam"dedim.Kerem olanları unutsa bile ben asla unutamazdım,unutamayacaktım!

****

Melisin ağzından

"Melis telefonunu ver"dedi Aksel sert bir ses tonuyla

"Bana emir veremezsin canım"

"Meliscim telefonunu verir misin canım"dediğinde kıkırdayarak telefonumu Aksel'e uzattım

"Şifresi ne"

"Çıkmaya başladığımız günün tarihi ama sadece gün ve ay"

"Melis biz ne zaman çıkmaya başladık"

Bu çocuk odunlukta master yapmış resmen!

Hani erkekler eşlerinin doğum gününü falan unutur,beraber geçirilen yılların hatrına kadın durumu hoşgürür anlarım da.Biz çıkmaya başlayalı bir ay bile olmadı!

"Beş dakika içinde o tarihi hatırlamazsan senden ayrılırım Aksel"derken son derece ciddiydim ama Aksel beni takmayıp kahkaha attı

"Bu kadar basit bir olayı büyütme istersen"

Hah bir de basit dedi tam oldu!

"Basit öyle mi basit mi basit mi dedin sen basit..."

"Şanslı masaya falan mı katıldın basit kelimesini otuz kere kullanman mı gerek"dediğinde sinirden gülüyordum

"Şanslı masayı bile hatırlıyorsun ama çıkmaya başladığımız günü unutuyorsun...ne güzel ya"

"Ya Melis ben seni çok sevdikten sonra tarihin ne önemi var"

"Beni sevsen o tarihin önemi senin için de büyük olurdu"dedim bozuk bir sesle

Aksel yüzümü ellerinin arasına aldı

"Seni sevdiğimi asla unutma.Ben bu hayatta bir annemi sevdim bir de seni"deyip alnıma minik bir öpücük kondurdu.

"Peki ya baban"

"Benim babam sevilecek bir adam değil Melis"dedi başını öne eğip.

"Onu anlamaya çalış sevgilim"

"Annem bir hata yapıp onu aldatmış olabilir ama bu yüzden benden vazgeçmemeliydi...tabi anneme de kızgınım çok kızgınım Melis"ellerimi Akselin yüzünde gezdirmeye başladım

"Unutmalısın sevgilim...unutmalısın"

Başımı Akselin omzundan kaldırıp telefonumu elinden aldım şifresini girip geri verdim.

"Haklısın galiba.Zaman o kadar da mühim değil önemli olan olaylar ve kişiler.Bizim hikayemizin kahramanları da Aksel ve Melis.Konu da onların aşkı.Zamanı kimse bilmese de olur"

"Bizimkisi bir aşk hikayesi"dedi Aksel gülerek beni kendine doğru çekerken.

"İlerde aşkın kitabını yazmayı düşünüyorum en büyük ilham kaynağım de bizim aşkımız olucak"dedim

"Seni seviyorum"dedi "Bende seni"deyip dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurdum.

Ben bu adamı seviyordum!

***

"Günaydın Melis"dedim üzerimdeki yorganı tekmeleyerek yere devirirken.

Sabahları yorganı üstümden atmanın tekmelemeden başka yolu yoktu benim için.

"Uyanmam lazım"

"Aynen öyle Zeynepcim"dedi Melis

"Uyanamam ki"

"Zeyneep!"

"Uyanmam için bir neden söyle"

"Kerem"

"Galiba ben Kereme değil uykuya aşığım.Yani kalkmıyorum"

"İyi ne halin varsa gör"dedi Melis.Odamdan çıktığında yorganı tekrar üstüme çekip gözlerimi kapattım

Geç kalktığım için o sabah beni annem bıraktı.

Arabada çalan bir aşk şarkısıyla adeta kendimden geçmiştim.

"Zeynep hayırdır aşık mısın kızım"diye

sordu annem.

Bu kadar da mı belli oluyordu ?!

"Anne saçmalama ben aşık olmam"

"Büyük konuşma kıvırcık"dedi annem gülerek.Şarkı bittiğinde araba da durmuştu.

Anneme "iyi işler"deyip arabadan indim.

Okul kapısından içeri girerken kolumda bir el hissettim.

"Heey Zeynep"dedi Kerem

Senin 'heey'diyişini yerim ya!

"Günaydın"dedim sırıtarak.

"Biz çok iyi arkadaşız değil mi"diye sordu.

Bilmem öyle miyiz?Ne ara iyi arkadaş olmuşuz ki?!

"Evet öyle"dediğimde güldü.

"Okey o zaman ben sınıfa çıkayım"

" Beraber çıkalım"dedikten sonra kendi kendime kıkırdadım.

Kereme 'çıkalım' dedim dimi ben ?!

Sadece merdivenden çıkacak da olsak çıkalım dedim sonuçta!

Merdivenlerden çıkarken Kereme bakmaktan kendimi kaybedip yere kapaklanma tehlikesi atlattım.Kereme tuttunup yere düşmekten kurtulduğumda ne denli romantik bir anın içinde olduğumuzun farkında bile değildim!

Farkına vardığımda Kerem sınıfına girmişti bile.Bende kendi kendime sırıtmaya başlamıştım haliyle.

Sınıfa girip çantamı bıraktıktan sonra lavaboya koştum.

Ellerimi buklelerimde gezdirirken aklımda Kerem vardı.Gülüşü,bakışı,"heey"deyişi...

Gerçekten de aşık olunacak adamdı Kerem!

****

Bu defa vaktinde geldi yb!Çok mutluyum sizi bekletmediğim için.

Yorumlarınızı merakla bekliyorum.Tabi yaparsanız!Kısa olduğu için bu bölümü part-part yazayım dedim.Devamı malesef en erken cuma gelir

Tatlı KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin