Çevirmen Notu: 1. kitabın finalidir. Sonraki bölüm 2. kitaba ait olacaktır.
Otel odamızdaki kapının çarpılmasıyla uyandım. Kalkmaya başladım ve sonra üzerimde giydiğim hiçbir kıyafet olmadığını hatırladım. Dün akşam yaptığımız her şey aklıma dolmaya başladı ve Brice ve binim yaptığımız tüm o şeyleri düşünürken bir dakikalığına sersemlemiş bir şekilde yatağa oturdum. Kapının tekrar çalınması beni fantezi dünyamdan geri getirdi.
Çabucak şortumu akşam attığım yerden alıp üzerime geçirdim. Kapıya koştum ve açtığımda karşımda Lucas vardı.
"Hey adamım ne oldu?" dedim.
"Sadece siz çocuklara ayrıldığımızı söyleyecektim."
"Oh, tamam. Brice'i uyandırıyım. Büyük ihtimalle sizden biraz sonra biz de çıkarız."
Lucas bir süre bana baktıktan sonra sordu. "O nasıl?"
Ona baktım. "İyi değil. Sadece iyi değil."
Lucas ağzından sesli bir nefes verip kafasını salladı. "Bunun olmasını asla ummazdım. Özellikle Brice ve Bree arasında."
"Biliyorum, ben de ama olan oldu. Sadece Brice'in bunu unutup daha iyi bir insanla olmasını umut edelim."
Lucas benimle aynı fikirdeydi. Birbirimize veda ettikten sonra kapıyı kapattım ve sırtımı ona vererek aşağıya kaydım. Brice için gelecek bir kaç ayın zor geçeceğini biliyordum. Sadece kafamın içinde dönüp beni rahatsız eden tüm o hisler olmadan onun yanında durmam gerekiyordu.
Dün akşam olanların büyük ihtimalle bir hata ve tek seferlik olduğunu biliyordum. Brice acı çekiyordu ve birinin onu sevdiğini hissetmeye ihtiyacı vardı. Anlıyordum. Gerçekten. Sadece benim için ortada umduğumdan daha fazla his vardı.
Duygularımla dolu çamurda yuvarlanırken Brice'in bana seslendiğini duydum. "Devin, neden yerdesin?"
Nerede oturduğuma baktıktan sonra ona baktım. Gözlerim buz mavisi gözlerle buluştuğunda kalbim atmayı bıraktı. Onunda dün gece olanları düşündüğünü söyleyebilirdim çünkü yanaklarında hafif bir kızarıklık vardı. Sonunda ona dik dik baktığımı fark ettim ve yerden kalkarak diğer yatağa yürüdüm. Dün gece bu yatakta yatmam gerekirdi.
"Nasılsın?"
Bana baktı sonra bir iki saniye için gözlerini göğsüme indirdi. Beni kontrol ettiğini fark edince hızla bakışlarını yüzüme çıkardı.
"Ummm... İyiyim sanırım."
Kafamla onaylayıp ayağa kalktım. "Şey ben duşa giriyorum sonra gidebiliriz, tamam?"
"Evet, tamam."
Yeniden sırt üstü uzandı ve ben de vücudunu inceleme şansı yakaladım. Gözlerim yavaşça bronzlaşmış lezzetli karın kaslarından ve dün akşam dilimi dolaştırarak tadına baktığım seksi V çizgisinde dolaştı.
Çabucak bakışlarımı kaçırdım çünkü sertleşmeye başlıyordum. Sanırım artan cinsel isteğim beni daha cesaretli bir hala getirdi çünkü banyoya gitmek yerine burada soyunmaya karar verdim.
Şortumu olduğum yerde çıkardım ve neredeyse erekte olmuş penisim sallandı. Brice'e bakmaya cesaret ettim. Gözleri kocaman açılmıştı ama benim yerime penisime bakıyordu. Örtünün altından onun penisinin de çadır kurduğunu gördüm. Eğer bu detayı fark etmeseydim asla bunu söylemeye cesaret edemezdim. "Eğer istersen bana katılabilirsin."
Bakışları yüzüme çıktı. O bakışlarda şehvet, arzu ve korku vardı. Bu yüzden bir şey söylemesine fırsat vermeden banyoya yürüdüm. Kapıyı aralık bırakıp duşa girdim.
Sıcak suyun altındayken kendi kendime ne kadar aptal olduğumu söylüyordum. Arkadaşımın önünde soyunmuştum ve ona benimle duş almasını söylemiştim. Geçen gece ortalığı dağıtmıştık ama daha önce söylediğim gibi bu farklıydı. Üzgündü ve bana ihtiyacı vardı.
Buna devam etmek istemiyordu. O gay değildi. Ne düşünüyordum ki?! Ben de gay değildim. Bana katılmasını istememem gerekirdi.
Tüm zaman boyunca en iyi arkadaşım ile ilgili kirli düşüncelerim için kendimi haşladım. Birinin kapıyı sonuna kadar açmasıyla oluşan o hafif serinliği hissetmemiştim. Perdenin açılma sesini duyduğunda hemen o tarafa döndü. Çok sinirli ama canlı bir Bruce duşun yanında duruyordu.
Gözlerine baktım. "Emin misin?"
Hayatımın en uzun süresi diyebileceğim bir süre bana baktı ve sonra evet anlamında kafasını salladı. Düşünmeksizin onu kendime çektim ve hızla duşun duvarına ittim.
Gözlerindeki şoku görüyordum ama sertleşmiş penisimle beraber onunkini de çekmeye başladığımda şokun yerini çabucak şehvet aldı. Küçük bir inlemenin kaçmasına izin verdi. Dudaklarımı ona bastırdım ve çabucak dilimle onun ağzını talan etmeye başladım. Sanki bir güreş maçındaymışız gibi dilini dilime daha sert sürtmeye başladı.
Biraz nefes almak için ondan uzaklaştım. Ondan gelen hafif itirazla gülümsedim. Ona bakarken elimi sert göğsüne koydum ve yolunu bulmasını sağladım. Elim yavaşça aşağı kayıp onu çekmeye başladığında sızlandı.
Penisini elime iktiriyordu. Ve sonra hiç düşünmediğim bir şey yaptım. Dizlerimin üstüne çöktüm ve penisini ağzıma aldım. Bu ani süpriz ile inledi ama çabucak kafamı kavrayarak ağzımı sikmeye başladı.
Öğürmemek zordu ama sanırım daha önce bunu hiç yapmamış biri olarak iyi iş çıkarıyordum. Kafamı bıraktı ve ağzıma boşaldı. Yavaşça karnını, göğsünü ve son olarak ağzını öperek yukarı tırmandım. Çılgınca öpüşüp kendimizden geçerken penisimi kavradı ve ben de onun kıçını kavradım. Dudaklarımdan ayrılıp sordu. "Ne istiyorsun?"
Sanırım dediklerimi duyduktan sonra en az benim kadar şaşırmıştı.
"Sik beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LovelyConviction
RomanceKitap 1: A One Time Thing (MaleXMale) Dünyadaki en sevdiğin insan incinirse ne yapardın? Devin'in en yakın arkadaşı Brice'ın kalbi kırık ve Devin onun rahatlaması ve daha iyi hissetmesi için her şeyi yapmaya hazır. Peki rahatlama ve seks arasındaki...