Kitap 1 - Bölüm 4

59 2 0
                                    

Çabucak öpüşmeyi kestim ve yataktan kalktım. Dudaklarımdan tüm bedenime yayılan karıncalanmayı fark etmem çok uzun sürmedi.

"Oh Tanrım Brice, özür dilerim! Neden bunu yaptığımı bilmiyorum! Lütfen benden nefret etme." Çabucak söyledim.

Konuşmadan önce o sersemlemiş bakışlarıyla bana baktı. "Uum... Evet, tamam. Ama ummm neden yaptığını sorabilir miyim?"

Ona baktım ve gözlerimle beni affetmesi için ona yalvardım... Yani hadi ama... İkimizde düzdük.

"Bunu yapmak istemedim Brice. Sadece kendini suçlamanı kesmek istedim ve sadece oldu. Bunu düşünmüyordum. Lütfen beni affet."

"Evet, sorun yok. Sadece hazırlıksız yakalandım. Şimdi gel ve yat. Böylece yeniden uyuyabiliriz."

"Hala seninle uyumamı mı istiyorsun?" Ciyakladım.

"Evet, yani istersen. Bunu kastetmediğini söyledin ve ben de sana inanıyorum. Bunun için senden nefret etmem. Biz en yakın dostlarız."

Rahatlamayla nefesimi verdim. "Saol Bri."

Yavaşça yeniden yatağa girdim. Ona fazla yakın olmamaya dikkat ediyordum.

"İyi geceler." Arkasını dönerken söyledi.

"İyi geceler ve tekrar özür dilerim" dedim.

"Unut artık. Önemli bir şey değildi."

Bir saat geçti ve ben hala öylece uzanıyordum. Brice uyuyordu ama ben bir türlü bunu başaramamıştım. Ne yaptığımı düşünmeyi durduramıyordum. Kendime çok kızgındım ama aynı zamanda biraz ödüm de patlamıştı.

Hala dudaklarımdaki o karıncalanmayı hissedebiliyordum. Dudaklarının dudaklarımın üstünde olduğunu hatırlamak... saniyeler için bile olsa... bunu yeniden yapmak istememe neden oluyordu.

NE DÜŞÜNÜYORSUN?! kendime sordum. O benim en yakın arkadaşımdı... ve erkekti. Ve ben düzdüm  ve o da... Bu şekilde hissetmemeliydim. Sonunda yan dönerek uyumayı denedim ve nihayet uyudum.

----------

Halsizce uyandım ve saate baktım. Daha akşamın 3'üydü. Neden uyanmıştım? Kendime sordum. Ama sonra bir burun çekme sesi duydum. Döndüğümde Brice'in uykusunda ağladığını gördüm. "Hey...Uyan." Gözleri açıldı. "Ne oluyor?" diye sordu.

"Ummm uykunda ağlıyordun." dedim.

"Oh üzgünüm. Seni uyandırdım mı?" diye sordu. 

"Evet ama önemli değil. Konuşmak ister misin?"

"Hayır, iyim. Seni uyandırdığım için üzgünüm ve umm teşekkürler.... biliyorsun... benim için burada olduğun için filan."

"Önemli değil. Daha önce de söylediğim gibi benim dostumsun ve senin için her şeyi yaparım. Seni seviyorum."

Bir dakika kadar gözlerini dikerek bana baktı sonra asla ummayacağım bir şey yaptı. Yaklaşıp dudaklarını benimkilere bastırdı. Bu sefer geri çekilmedim. Dudaklarını benimle birlikte oynatmaya başladı sonrasında dilini içeri girmeme izni istemek için alt dudağımda gezdirdi. İstediğini verdim. Dili ağzımın içindeydi. Küçük bir inleme bıraktım. Beni daha sert ve daha çılgınca öpmeye başladı. Buna karşılık ben de onu daha sert öptüm.

Bunun olduğuna inanamıyordum. Brice'i öpüyordum ve bunu sevmiştim. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Elinin göğsümden karın kaslarıma kaydığını hissettim. Bunu tekrarlarken ağzına inledim. Onu taklit ettim. Elimi karnına indirdim ve daha aşağılara kaydırdım. Elim penisinin üstündeydi ve onu kavradım. Sert ve büyüktü. Sadece onun penisine dokunmak benimkini daha da sert yapmıştı.

Elimi yukarı aşağı indirip ona mastürbasyon yapmaya başladığımda bir saniyeliğine öpüşmeyi bırakıp inledi. Sonra yana doğru eğildi. Artık yarı yarıya üstümdeydi ve kulağıma şortumu çıkarmamı fısıldadı.

Şortumu çıkarırken tüm normal düşünceler kaybolmuştu. Yeniden üzerime çıktı ve sert penisini benimkine dayadığında cennetteydim.Sürtünmesi sertleştiğinde ikimizde inleyip sızlanıyorduk. Daha fazlasına ihtiyacım vardı bu yüzden onu biraz iktirdim. Şimdi yarı yarıya üzerimdeydi. Penisini kavradım ve benimkinin yanına koydum. İkisine de mastürbasyon yaparken penislerimizi birlikte ovuyordum.

İkimizde gelmeye yaklaştığımızda inlemelerimiz arttı. Bana seslendiğini duydum. "Oh Tanrım Devin. Boşalacağım!!" Bunu dedikten sonra penisinin aniden tohumlarını saçmaya başladığını hissettim. Bu beni de ateşledi ve gelirken onun ismiyle inledim.

Zorlukla nefes alarak konuşmaya cesaret edemeden yatıyorduk. İkimizde tek kelime etmeden tavanı izliyorduk. Sonra Brice konuştu. "Üzgünüm Devin."

Kafamı çevirerek ona baktım. Gözleri yaşarmıştı. "Olma. Pişman değilim." Aslında söylediklerimi duyduğumda biraz şok olmuştum ama artık olmuştu. Daha önce hiç kimseyle bunları hissetmemiştim. Onun gözlerinde de şoku gördüm. 

"Değilsin?" diye sordu. Değilim anlamın da başımı salladım.

Bir süre hiçbir şey söylemedi. Fısıldadığında kendimi biraz utanmış hissederek gözlerimi kaçırdım. "Ben de değilim."

"Gerçekten?" diye sordum. Kafasını salladı. "Evet, pişman değilim. Sadece o öpücüğü kafamdan atamadım ve  seni yeniden öpmek istedim."

Düşünmeden ona uzandım ve dudaklarını dudaklarımla örtüp ona yumuşak derin bir öpücük verdim. Hissettiğim her şeyi attım. onlarla başa çıkamazdım. O da beni aynı tutkula öptü. Uzaklaşıp sordum "Bunun anlamı ne Brice?" 

"Dürstçe hiçbir fikrim yok ama sanırım bunu öğreneceğiz. Şimdi uyu. Yarın bunun hakkında endişeleniriz." dedi.

Onunla hem fikirdim. Yıkandık ve sonra geri yatağa yattık. Ona sırtımı döndüm ama beni göğsüne çekti ve kollarını bana doladı. "İyi geceler Devin." dedi.

Fısıldadım. "İyi geceler Brice." 

Onun kollarında uyuyakaldım.

LovelyConvictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin