Brice'in korna sesini duyduğumda merdivenlerden aşağı koştum. Ön kapıyı açarak arabaya doğru ilerlemeye başladım. Arabaya bindim ve araba yola çıkarken giydiklerine baktım. Siktir bu çocuk nasıl giyinmesi gerektiğini biliyordu. Koyu mavi bir kot, siyah v yaka üzerine yapışan bit tişört ve yataktan yeni kalkmış gibi dağılmış saçlar... Gece daha başlamamıştı bile ama sadece bu adamın varlığıyla bile şimdiden azmıştım.
İçmeye ihtiyacım vardı.
"Adamım buna çok hazırım. Sanki Bree ile aramızda olanlardan beri hiç eğlenceli bir şey yapmamış gibi hissediyorum. Sadece gevşemeliyim." Bir süre ilerledikten sonra Brice söyledi.
"Sanırım biraz eğlenmeyi hak ettin. Son iki haftadır moralinin yerinde olmadığının farkındayım. Seni üzgün görmekten nefret ediyorum. Her zaman mutlu olan en yakın arkadaşımı özledim.
"Biliyorum ama umarım bu akşam alemlere akacağız ve ben tüm o bok yığınını arkamda bırakacağım."
Holly'nin evine geldik ve boş bulduğumuz bir yere arabayı park ettik. Kızın komşusu olmayan kocaman bir evde yaşaması iyi bir şeydi. Diğer türlü birileri evden gelen yüksek müzik sesinden dolayı polisleri aramış olurdu.
Brice arabadan çıkacakken kolundan tuttum. "Hey, biliyorsun, konuşmak falan istersen ben buradayım."
Bana gülümseyerek baktı ve yeniden kalbimde heyecanı hissettim. "Biliyorum Dev. Bunu taktir ediyorum. Bu yüzden en yakın arkadaşım sensin. Açıkçası sensiz ne yapacağımı bilmiyorum."
Şimdi ne söylemem gerektiği konusunda hiçbir fikrim yoktu, hatta konuşup konuşmamam gerektiğini bile bilmiyordum. Çünkü söylediklerini dinlerken gözlerine baktığımda beklemediğim duygular boğazımı düğümlemişti. bu yüzden sadece kafamı salladım ve arabadan indim. Beraber ön kapıya yürüdük. Çok fazla insan vardı. Bu da hareket etmeyi güçleştiriyordu.
"Hey, Dev, mutfaktan içki almaya gidiyorum. Geliyor musun?" Brice sordu.
"Evet tabi. Yolu aç."
Biraz güldü ve terlemiş kalabalığı yarmaya başladı. Mutfağa vardığımızda kendimize içki aldık ve sonra yeniden oturma odasına gittik. Bazı takım arkadaşlarımızı görüp onların yanına gittik ve futbolla ilgili konuşmaya başladık.
İki saat sonra tamamen harika hissediyordum. Beş tane içki içmiştim, sayamadığım kadar şat atmıştım. Brice bazı piliçler onu dans etmek için kaldırdığında kalabalığın arasında gözden kaybolmuştu. Aslında kız onu alırken biraz kıskançlık hissetmiştim çünkü kız gerçekten ateşli gözüküyordu. Ama çabucak bundan kurtuldum. Bu gece eğlenmeye ve olanları unutmaya ihtiyacı vardı ve eğer o kız ona yardım edecekse yolunda duramazdım.
Yeniden mutfağa doğru ilerlerken biri bileğimi yakaladı. Baktım ve ilk gördüğüm şey şu altın gözler oldu.
"Hey Devin eğleniyor musun?" soran Colt'tu.
"Evet. Biraz daha içki almak için mutfağa gidiyordum. Katılır mısın?" Sordum.
Şu seksi gülümsemelerinden biri gönderdiğinde ufak bir şok dalgası penisime yayıldı. "Tabi ahbap!"
Mutfağa gittik ve şatlarımızı hazırladık. Üçe kadar sayarak beraber içtik ve bunu bir kaç kere daha tekrarladık. Söylemek gerekirse benim tümüyle sarhoş olduğum doğru bir açıklama olurdu. Coltun'a baktığımda şat bardağından damlamış alkolu yakalamak isteyen dilinin alt dudağını yaladığını gördüm. Gözlerine ulaştığımda onun dudaklarına bakmamı izlediğini fark ettim ve gözlerinde yeniden yaramaz bir bakış vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LovelyConviction
RomanceKitap 1: A One Time Thing (MaleXMale) Dünyadaki en sevdiğin insan incinirse ne yapardın? Devin'in en yakın arkadaşı Brice'ın kalbi kırık ve Devin onun rahatlaması ve daha iyi hissetmesi için her şeyi yapmaya hazır. Peki rahatlama ve seks arasındaki...