Arkamdaki sen

.yok artık.

Genç adam gözlerini açmak için cabaliyordu fakat irisleri ışığa bir türlü kavusamiyordu.Ellerini hareket ettirmek istedi fakat istemekle kalmıştı. Kollari ayakları bağlı bir şekilde sandalyede oturuyordu.
Fakat soğuğu hissetmiyordu. Tam aksine sıcaktı. En son kendi odasında yatağında uzaniyordu . Ondan sonrası koca bir boşluk.
Düşünüyordu genç adam kim?niçin? Onu kacirsinki ? Adamlarının neden onu şimdiye kadar hiç bulamadıklarını? Kendisini kaçıran bu adamın derdinin ne olduğunu? Paramı? Hiç  kimse Baran Arslanoglu ' nu kaçırmaya cesaret edemezdi.

Gözlerindeki örtünün gevsedigini hissetti ve sonra gözlerine dolan ışığı. Gözlerini bir kaç kez kirpistirip ışığa alismasini sağladı. Etrafı incelemeye başladığında genç adam şaşırmıştı.Cunku burası ne kacirilacak bir depo nede yıkık bir binaydi.Burasi sominesi yanan kanepenin ve yerdeki pufların renk uyumuyla , köşedeki amerikan mutfagiyla sıcak bir aile ortamı için hazırlanmış bir dağ eviydi.

Genç adam karşısına geçen bu kişi sayesinde gözlerini evi incelemekten alikoyup karşısındakine kızı incelemeye başladı.kahve saçlarına uyum saglayan kahve rengi gözleriyle giydiği bol kıyafetleriyle sade hayatın siradan kisa boylu kiziydi.Karşısındaki kız konuşmaya başlayınca tüm dikkatini ona verdi.

"Meraba Baran Arslanoglu  sana kendimi tanitayim. Ben Miray Tan ." Diyip elini uzattı genç kadın. Genç adam ellerinin ve ayaklarının çözüldüğünü daha yeni fark ediyordu. Kendini karsisindaki kadına okadar odaklamistiki kadın elini uzatana kadar anlamamıştı.Yinede kadınla tokalasmadi gözlerinin içine boş boş bakmaya devam etti .Sanırım beni kaçıran adamın sevgilisi diye düşünmeden edemedi .

" pekala" diyip kendini rahat koltuğa attı. Genç adam o kadar sinirlenmiştiki kalkıp bu kadına sahip olup o adama kendisini kaçırmanın karşılığını vermek istedi fakat karsisinda kanepede umursamazca uzanan bu kadına içinden gelen bir durtuyle böyle bir zarar vermek istemedi.

" Seni neden kaçırdığımı sormayacak misin ?"dedi genç kadın. Adam elinde olmadan gözleri kocaman olmuş  hala kanepede uzanmakta olan kadına baktı. Şakamı bu?diye geçirdi çünkü karsisindaki kadın bir yetmisi zor bulabilecekken kendisini bir  doksan  boyuyla nasıl kaldırabildigini düşündü. Düşüncelerini bölen kadının sesi oldu.

" Hadi ama o kadar da kısa değilim sadece bir yetmisim.Hem okadar da kaslı değilsin hafif cılız biseysin ." Seslimi düşünmüştüm? düşünmeden edemedi Baran.

"Seni biliyorum her hareketini , ne düşündüğünü de,ayrıca burada kalacaksın! "

Genç kadının söylediklerine dayanamayarak sandalyeden kalkıp genç kadının yanına vardığı gibi kadının kollarından tutup kaldırması  bir olmuştu. Şimdi konuşma sirasi bu sert adamdaydi.kadin ise koyu kahvelerini   bu köyü yesillere dikti.

" Beni dinle beyinsiz kadın!senin beni kacirdigina inanmıyorum. Yaşayacağın en son kişiyle eğlenmeye kalktın. Şimdi burdan gidiyorum küçük kız sen burada usluca otur ve benim seninle olan asıl eğlencemi gör! " diyip kızı kanepeye fırlattı.  Arkasına bakmadan kapıya ilerlemeye başlamıştıki kadının sesiyle durdu.

"Gidemezsin!"

Baran arkasına dönüp alayla konuşmaya başladı.

"Gitmeyeceğim geri gelip seninle asıl eğlenceyi yapicaz. " diyip arkasını dönüp kapıya ilerledi.Bu kadar saçmalık fazlaydı Allah in bilinmez hangi dağında bu aptal kadınla bu saçma olaya dayandığı fazlaydı buradan bu ortamdan çabucak kurtulmaliydi . Adımlarını bu sefer durmaya mecbur bırakan bu sese inanamayacak arkasını döndü . Kadının hoparlörü aldığı telefondan duyduğu ses kardeşine aitti.

" Abi,abi! Eğer beni duyuyorsan lütfen kabul et senden istediği sadece iki ay ,duydun mu beni sadece iki ay onunla yaşayacaksın! Lütfen kabul et ve sana yalvarırım gel beni al ? Beni lütfen geri al .-biraz sessizlikten sonra Baran 'in  kizkardesinin sesi duyuldu-t..tamam anlaticam.A..a.abi lütfen beni d.di.dinle?eger miraya zarar vermen dahilinde aynı şeyi bana uygulayacaklarmis . Lütfen abi sadece iki  ay kal sonra gel beni al. korkuyorum .seni seviyorum abi .lütfen. " Telefonun kapanması ile  Miray cevap beklercesine Baran'a baktı.

Baran ise yaşadığı soktan çıkmaya çalışıyordu. Kimse hiç kimse kardeşinin varlığından haberdar değilken karsisindaki bu aptal kadın nereden biliyordu? Onu yerleştirdiği ev bile korumadan gecilemezken nasıl kacirilmisti? Ailesinden son kalan emanete bu şekilde bakması yüreğinde kor bir aleve neden oluyordu.Ona sahip cikamamisti! Mert ? O neredeydi? Bunca zaman yardımcı olan arkadaşı, sağ kolu ,kardeşi olan mert kız kardeşini korumak için yemin etmişti!?yoksa? Bu ihtimali aklinin kenarından geçmesine bile izin vermezdi. Önüne tutulan telefonla başını yavaşça kaldırdı genç adam,öfke ve nefretle dolan yeşil gözleri kadının masum duran fakat adamın inatla reddettiği koyu kahvelere dikti.

"Mert gayet iyi . Onu ara " dedi genç kadın, biran önce Baran nin durumu kabullenmesini istiyordu.genc adam ise tereddüt etmeden telefonu alıp mert ' i aradı. İlk çalışta açılmasına bişey demeden konu direk açtı.

"Nur nerde?Mert!? Sana diyorum kardeşim nerde?"dedi genç adam bir umut bekledi.Mertin sağsalim olduğunu ve kardeşini aradığını bulmak üzere  olduğunu duymak istedi.

"A..abi ? Üzgünüm. Ben denedim ama bende ellerindeyim . Bak sadece iki ay kal sonra gel kardeşini al! Beni boşver abi yüzüne bakamam bu saatten sonra..." Sözünü bitirmesine izin vermeden telefonu sinirle duvara fırlattı. Bu nasıl bir saçmalıktı? Ne yapacağım ben şimdi polise gitsem arayıp bulana kadar kardesimin cenazesini bulacaktim. Köşeye  sıkısmıstı Baran . Ne yapacaktı şimdi? Keskin bakışlarını karsisindaki kendini süzmekte olan kadına dikti.kendisine takıntılı aşikmiydi? Fakat öyleleriyle çok karşılaşmıştı bu kadının bakışlarında bunu goremiyordu. O zaman neden? diye düşündü Baran , ve bunu dile dökmeden cekinmedi.

"Neden?neden seninle iki ay?bunca saçmalık seninle iki ay kalmam icinmi? Bana takıntılı aşık olan o aptal kadınlardan isen boşuna uğraşıyorsun. Ama şunu bil , sen hepsinden de surtuk çıktın! ?"

Genç adamın bu ağır sözleri yanan bir okun kalbine saplanmasına neden oldu . Gözlerinin dolmasına ve yüreğinden boğazına kadar gelen acı tada neden oldu. Miray ,Baran' nin yaşadığı anı olaydan dolayı böyle tepki  verdiğini düşündü. İfadesiz bir şekilde karşısında nefretle cevap bekleyen sert adama dönüp cevap verdi.

"Seninle iki ay bu evde aynı çatı altında yaşayacağız. Bu iki ayın sonunda tüm cevaplarını alacaksın! Bu süre içinde arkadaşça yaşayacağız. Bu iki ayın sonunda ikimizde kendi cevaplarınızı kavusacagimiza eminim. " diyip arkasını döndü.Yorulmustu genç kadın bir gün içinde yaşıdığı şey çok ağırdı. Odasına gidip dinlenmeye karar verdi .merdivenlere  doğru ilerlerken durdu . Arkasını dönüp hala salonun ortasında bir çağrı aramakta olan adama baktı. Ve ona bir cevap daha vermesi gerektiğini düşündü.

" gitmeden önce şunu söylemeliyim ki ben sana takıntılı aşık olan o aptal kadınlardan değilim. Senin dış görünüşün umrumda bile değil! Bana kalbin gerek , ama görünüşe göre bana surtuk diyerek kalbinin olmadığını gösterdin. Başkalarına tanımadan yargılamadan önce verdiğimiz tepkiye dikkat etmeliyiz , Çünkü bu bizi küçük düşürür karşıdaki insanı değil Baran Arslanoglu. " diyerek arkasını dönüp odasına yol aldı.

Genç adam ise kadının verdiği tepkiye sasirsada duruşunu bozmadan sonuna kadar dinledi.Merdivenlerden yukarı çıkmakta olan kadına baktı. Amacın ne ? Genç adam  bunu düşünmeden edemiyordu. Burada , bu kadınla,  iki ay bir süreyle kalmanın amacı neydi ?

Kendini rahat olan geniş koltuğa attı. Dinlenmesi gerekiyordu. Uyandığında bu duruma bir çözüm yolu bulmalıydi. Yüzünü yanan somineye  evirip kendisini mayistirmasini bekledi. Bu durumu iyiye çevirmeyi düşündü iki ay boyunca bu aptal kadına kendisiyle oynamanın cezasını vermek fakat şunu unutmamaliydiki kardeşi onların elindeydi. Kardeşini dusunmeliydi . Daha sonra  genç adam aklındakileri rafa kaldırıp gözlerini karanlığa bıraktı.

Sevgili okuyucularım bu hikayeden memnun kalacağınız eminim .
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum....