Arkamdaki sen

.kalbime koş.

Medyada : MİRAY TAN

Miray , gözlerini ovusturarak yerinde doğruldu. Ne olmuştu?  Sanki üzerinde tir geçmiş gibi hissediyordu basının ağrıması da cabasiydi . Üzerinde iç camasirlariyla olduğunu fark etmesiyle  tüm evi uçuracak türden bir çığlık attı. Baran giyinmiş bir vaziyette merdivenlerden inerken söyleniyordu.

" Ne bağırıyorsun? " sinirlenmesi ise bu kadının varlığını hatırlamış olmasıydı. Gece , kadının yanında daha fazla kalmaya dayanamayıp yukarıdaki odalardan birinde kalmıştı. Şimdi ise sanki tecavüze uğramış gibi örtüsünü boynuna kadar çekmiş hıçkırıklarla, sarsilarak aglayan kadına baktı. Sanırım  oynamaktan  zarar gelmez diye düşünerek konuşmaya başladı.

"Oov demek disi kaplan  uyandi?" Miray kafasını kaldırıp genc adama sorarcasina baktı.

" disi kaplanmi? "Genç adam hiç bozuntuya vermeden oyununa devam etti.

"Evet, yoksa bana dün akşamı unuttuğunu söyleme. "

" dün aksam ne oldu ki ? " Miray ağlamaktan kızarmış gözlerini birkaç kez kirpistirip merakla Baran ' a baktı.

"Dün akşam , seninle bir bütün olduk . Normalde insanlar evlendikten sonra böyle bir gece yaşamak ister fakat seni  bir türlü durduramadım "

" Sen ne saçmalıyorsun! B..ben asla öyle birşey yapmam "

" Her neyse , artık burada kalmam biraz daha katlanır olucak en azından senin varlığını anlamlandirmis olduk "  Baran ' nin sözleri kalpsizligini hatırlatmak istercesine kadının suratına vurdu. Varlığını anlamdirmak mi? Onun için artık neydi , zamanini gecirebilecek bir fahise mi? Bunları düşündükçe cildirdigini hissetti. Sinirle ayağa fırlayıp eline geçen herşeyi Baran ' in yüzüne hatasını vurmak istercesine attı.

"Lanet olsun! Bunu yapmış olamam bu kadar alcalamam ! Seni pislik yalancı!  Ben bunu yapmış olamam ! Seni adı herif ! Varlığını anlamdirmak mi ? Seni lane.." cümlesini tamamlayamadan Baran kollarından tuttuğu gibi arkasında birleştirdi. Şimdi kaslı göğsü kadının göğsüne değer bir vaziyette kadını ağlamaktan kızarmış koyu kahve gözlerine baktı. 

"Değil senin ucuz tenine dokunmak yaklaşmak bile midemi altüst ederken, sana zorla dokunacağımi nasıl düşünürsün!  " diyerek koltuğa fırlatıp  kapıyi sertle çarpıp dışarı çıktı.

Miray yüzünü yastığa gömüp ağlamaya devam etti. Madem hicbirsey olmadı neden iç camasirlariyla salonun ortasında kanepede uyuyordu. Hem birşey olsaydı ağrının olması gerekir , fakat sadece başının ağrıması ve kendinin yorgun hissetmesi dışında başka birşey yoktu. Ucuz tenimmis , bu zamana kadar Aras dışında hiçbir erkek eline bile degmemisti. Baran ' in kendisini bu kadar gözünde kucultmesi öyle yüreğindeki alevlere neden oluyordu ki gözyaşları aksa bile anlatamazdi.

Yerinde doğrulup duş almak için odasına ilerledi. Düşündükçe koyu kahve saçlarını yolup rahatlamak istiyordu. O yüzden sıcak bir düş tüm kaslarini yumusatip yorgunluğunu alacaktı.

Banyodan çıktıktan sonra saçlarını tarayıp kuruladiktan sonra topladı . Dus alması ona iyi gelmişti,  baş ağrısı da hafifleyince  agri kesici almaktan vazgeçip merdivenlere yöneldi .Aşağı inip  kollarını katlayarak temizliğe koyuldu. Burada iki ay   yaşayacakları için temizlik gerekliydi ki özellikle Baran Arslanoglu  yaşayacaksa bu kesinlikle şarttı. Baran evinin  temiz olması konusunda çok titizdi. Evinin içinde,  asla dışarı ciktigi ayakkabısını giymezdi, iceride giyebilmesi için ayrı ayakkabı veya terlik bulunurdu. Buna göre dağ evini ayarlanmışti.