ZOR GÜNLER (Kabus)

2.1K 41 6
                                    

Her tarah çok karanlıktı , nerede olduğumu anlamaya çalışırken bir ses duydum . Sesin geldiği  yere doğru bakmak istedim ama bakamadım , sanki bir tür felç geçirmiştim , hiçbir tarafa dönemiyordum . Bağırmak , yardım istemek, istedim ama yapamadım . Vücudum sanki benim değilmiş gibi emirlerime uymuyordu . Bu beni daha da endişelendiriyor ve korkutuyordu ama elimden hiçbir şey gelmiyordu . 

Bir süre sonra aniden bir ışık  belirdi , daha da yakınlaşmaya başladı bir süre sonra . Bekledim bir süre , öylece bekledim . Sonra çığlık atmak geldi içimden . Bağrmaya , çığlık atmaya başladım . Sanki yıllardır konuşamıyormuşum , çığlık atamıyorumuşum gibi bağırıyor , yardım istiyordum .

Aniden çığlıklar savurarak , terlemiş ve korkmuş bir şekilde uyandım . Sabah olmuştu . Güneş gözüme tecavüz ediyor gibi hissediyordum . Hala rüyanın pardon kabusun etkisindeydim . Titriyordum , göğsüm çok hızlı inip kalkıyordu . Panik atak geçirmemek için sakinleşmem lazımdı yoksa çok daha kötü şeyler olabilirdi . Yatakta oturur pozisyona geldim ve derin nefesler almaya başladım . 

'Derin nefes al Sties . Sakin ol . Sadece kabus gördün .' diye kendi kendime fısıldıyordum .

Bir süre sonra nefeslerim yavaşladı ve sakinleştim . Sonuçta sadece bir Kabus diye düşündüm . O nasıl bir kabustu öyle .. herneyse . Okula gitmeliyim . 

Hemen yataktan kalktım . Giyinmeye başladım . Kitaplarımı çantama koyarken gözüm birden bir kitabın kapağına çarptı . Çok karmaşıktı yazılar . Tam o anda babam geldi odama .

'Hey , günaydın . ' neşeli bir sesi vardı ama benim korkmuş yüzümü görünce sesini birden bir endişe kapladı . 'Stiles , iyi misin ?' 

Hemen kafamı kaldırıp , suratımı düzelttim ve babama döndüm . Kendimi gülümsemeye zorlayarak babamın yüzüne baktım ve 'Evet , ıı ,, şey .. iyiyim .' diyebildim . 

Ama lanet olsun ki sesim emirlerime uymayarak tıpkı kabusumdaki gibi titremişti . 

Babamın yüzü iyice endişeli bir hal  almıştı . Daha fazla endişelenmemesi için hemen 'Gerçekten iyiyim baba , bir sorun yok .' diyerek içten bir şekilde gülümsemeye çalıştım . 

Babam tam tatmin olmamış olsa da 'Pekala , evlat . Okula geç kalıyorsun hazırlan.' diyerek işe gitmek üzere yola çıktı .

Ben hemen kitabın kapağına geri döndüm ama bu sefer yazılar karışık değildi . Kitabın kapağında yazanları rahatlıkla okuyabiliyordum . Bu beni biraz da olsa rahatlatmıştı . Ama şu anda bunları düşünecek zamanım yoktu . 

Evden çıktım ve jipime bindim .

Okula geldiğimde geç kaldığım için hemen sınıfa gittim . Aslında her zaman olduğu gibi Scott 'ın yanına gidip , "günlerdir uykularımı kaçıran kabuslarımı anlatma seansı"mı yapmalıydım ama geç kalmıştım .

Sınıfta her zaman oturduğum yere oturdum . Ve kendimi hala kabuslarımın etkisinden çıkartmaya çalıştım . 

Zilin çalmasına 2 dakika kala Scott geldi . Hemen , her zamanki yeri olan arkamdaki sıraya geçti ve oturdu . 

Yamuk çenesi , beyaz dişleri , kahverengi saçları , kahverengi ( Alfa olduğu zaman kırmızı gibi bir renk ) gözleri ve yersiz bir neşe ile yüzüme baktı ama korku , endişe vb. birçok duyguları barındıran yüzümü görünce gülümsemesi soldu ve yüzünü , sabah yüzümü görünce babamın yüzündeki endişeli yüz ifadesi kapladı . 

'Dostum ,iyi misin ? Yine kabus mu gördün ? Çok mu kötüydü?' diye endişeli sorularını sıraladı . 

Ona her şeyi anlatabilirdim , o benim herşeyimi bilirdi . Ona herşeyi anlattım . Konuşurken o kadar hızlıydım ki hoca sınıfa daha gelmeden herşeyi anlatmıştım . Yine sakinleşmek için derin nefesler almaya başladım . Benim sakinleşmemi izleyen Scott'ın yüzü daha da endişeli bir hal almıştı . 

Tam ağzını açtığı anda hoca sınıfa girdi ve direk ders anlatmaya başladı .

Bir süre konu anlattıktan sonra 'kitaplarınızdan 122. sayfayı açın ve bir kişi kalkıp sesli bir şekilde tüm sınıfa okusun ... Bu şanslı kişi siz oluyorsunuz bay Stilinski ' dedi ve beni bir kez daha o yüzündeki iğrenç gülümsemeye şaşkın bir şekilde bakmaya zorladı . 

Hayır şaşkından çok korkuyordum çünkü bir süredir okuyamıyordum . Babamı , Scott'ın annesini ve Allison'ın babasını kurtarmak için buzlarla dolu bir küvetin içine girip 16 saatliğine ölü kalıp sonra dirildiğimizden beri böyleydim . Ne uyuyabiliyor , ne de okuyabiliyordum . 

'Stiles , hadi . Tahtaya gel !' sesinden sonra kendime geldim ve istemeyerek de olsa kalkıp kitabı okumak için kürsüye benzer yere geçtim . 

Kitaba baktım , yazılar karışık değildi . Bu beni biraz da olsa rahatlaşmıştı . Okumaya başladım ama bir süre sonra yazılar sanki aşağılara kayıyor , karmaşık bir hal alıyor gibi olmaya başladı .

Tüm sınıf ben okumayı kestiğim için endişeli bir şekilde bana bakıyordu . Nefeslerim sıklaşmaya , beni boğucakmış gibi gelmeye başladı . Başım dönüyordu ve nefes almıyordum .Gözlerim kararıyordu .. o sırada Scott'ın eskisinden daha da endişeli yüzünün benim yanıma doğru geldiğini ve tam seçemediğim sözler söyleyerek beni dışarı çıkarttığını anladım . 

Hemen sessiz bir yere gittik . Ben hala nefes alamıyordum . Scott 'Panik atak mı geçiriyorsun ? Sties ! Cevap ver !' dedi .

Hemen cevap vermeye çalıştım '...e-e-vet .. ' diyebildim . 

İçimden ise hala neden okuyamadığımı , neden her gece kabus görerek çığlıklar içinde uyandığımı sorguluyordum . 

Scott hemen cebimden panik atak geçirirken nefes almamı sağlaması için kullandığım astım ilacını çıkardı ve ellerim benim kontrolüm dışında titrediği için hemen ilacı kullanmama yardım etti . Biraz sakinleştiğimde , nefeslerim biraz da olsa yavaşlamıştı

İçimden 'Seni seviyorum dostum .' diye geçirdim .

Ama sonra yine aklıma bunun bir rüya hatta bir kabus olabileceği çünkü okuyamadığım geldi . 

Scott  'Ne oldu?' diye sordu . 

Titreyen sesimle cavap verdim 'Ya bu bir kabussa ?!' dedim .

'Saçmalama Stiles bunu da nereden çıkarttın ? Buradayım ve gerçeğim bu bir rüya değil !' diye konuştı Scott .

'Scott insanlar rüyada olduklarında okuyamazlar ve ben de günlerdir okuyamıyorum !' diye karşılık verdim .

'ıı .. bilmiyorum ama ben gerçeğim Stiles . Şimdi söyle bana . İnsanlar rüyada olup olmadıklarını başka nasıl anlayabilirler?'diye sordu merekla .

'Parmaklar.. rüya da ,İnsanlar fazladan parmak görürler.' dedim hala sakinleşememiş sesimle .

Scott hemen ellerini titrek bir şekilde kırpıştırdığım gözlerimin hizasına getirdi ve yumruk halindeki ellerinden parmaklarının hepsini teker teker kaldırmaya başladı , bir yandan da sırayla sayıyordu. 

'Bir .. iki .. üç ...dört...beş' Bir süre sonra benim de ona katılmamı istedi ve beraber sayamaya başladık '... altı .. yedi .. sekiz .. dokuz vee on !' saymıştık .Evet 10 tane parmağı vardı .

Endişem biraz da olsa geçmişti ama korkuyordum ya bir daha hiçbir şey eskisi gibi olamazsa ?! 

ZOR GÜNLER (Kabus)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin