Bölüm II

26 4 2
                                    

Öğlen de yattığım için gece bir ara uyandım. Madem uyandım bir bardak su içeyim dedim. Odamdan çıkarken salonun ışığının açık olduğunu fark ettim. Annemler uyandığımı anlasın diye gıcırtılı parkelerin üstüne bile bile basarak geçtim. Kapıya geldiğimde durdum. Orada öylece dikilip telefonlarla uğraşan anneme ve babama baktım. Uykulu sesimi gizlemeden konuşmaya çalıştım.

"Neden uyumadınız hala?"

"Ortalık çok karıştı Ömüş." dedi annem oflayıp puflayarak. Deme şöyle, sevmiyorum işte.

"Bizden saklamaları aptalca. Nasıl hareket edeceğiz ki?" dedim sitem edercesine.

"Evden çıkmayalım şimdilik." dedi annem sorumu dolaylı yoldan cevaplayarak.

"Nasıl geçim sağlayacağız şimdi!?" Sesim istemsizce yüksek çıkmıştı. Merak etmiştim sadece. O sırada babam ciddi bir ifadeyle araya girdi.

"Bunları biz düşünürüz. Sen uykuna dön."

"Peki."

Yatağa geri yürürken uyumayı düşünmüyordum tabiki de. Cidden neler döndüğünü aşırı merak ediyorum.

"Umarım bu bir korku filmine dönüşmez." dedim odama girerken, sesli bir şekilde.

Telefonumu nerede bıraktım ben? Eşofman değişirken diğer cebimde kaldı sanırım. Çıkardığım pantolonu yerden alıp sağ cebine elimi soktum. Bingo. Telefonu alıp pantolonu koltuğa fırlattım. Evet odamda koltuk var. Yatağa uzanıp telefondan önüme çıkan ilk haber bloğuna girdim. Gündemdeki konulara göz attım. İlk sıradaki hashtag'e dokundum.

#NelerDönüyor?

Ekranda beliren gönderileri ve yazıları okumaya başladım...

'Biri olayı açıklayabilir mi?'

'Okullar tatil. Gerisi umrumda değil hahaha.'

'İğrenç bir hastalık olduğunu duydum.'

'Bir hastalığı neden insanlardan saklarsın ki?'

Herkesin farklı düşünmesi normal. Ama soruna yol açabilir sanırım. Şu işi daha ciddiye almalıyız gibi duruyor. Ben de kendimden emin değilim ki. Bedenimizi sağlama almazsak bu boka yakalanmamız işten bile olmaz. Bir dokunma ile neler olabileceğini bilmiyoruz. Bir anda mı olacak yoksa yavaş yavaş mı? Eğer devlet farklı bir şeyler söylemez ise ülke bok yoluna gidecek. Kahretsin ya. Su içmek için kalkmıştım ben...

Telefonumu kaydırıp açtım ve 'ALAN28' adlı gruba mesaj attım.

+Bir şeyler öğrendiniz mi bari?+

Biraz bekledim. Cevap vermeyince internete direkt bu haberi arattım..

Gazete sitelerinde bir toplantı yapılacağı yazıyordu. Eh. İyi bir şey olsa gerek. Toplantıya kadar şu an gereken önlemlerimizi alalım da biz. Dokunarak geçiyor değil mi? Yani vücutta açık bir yer bırakmamalıyız. Kıyafetlerden geçiyor mu ki? Geçerse ayvayı yedik sanırım. Telefonun ekranı aydınlanınca bildirim geldiğini anladım.

*Bir yeni mesaj*

ALAN28: Chimchim: Sınavı dert etmene gerek yok ki. Okul yok nasıl olsa xsjxjsj

İrem K-POP sevdiği için sevdiği birinin lakabıyla rehbere kaydetmiştim. Sahi. Okul yok yarın. Gelen bildirime bastım. Turuncu klavyem aşağıda gözükünce yazmaya başladım.

+Demek istediğim o değildi. Neyse. Yarın dışarı çıkıyoruz o zaman?+

Mesaj gelmesini beklemeden uygulamadan çıkıp az önce internette tıkladığım sayfaya geri döndüm. Not alsam iyi olur herhalde. Kalem ve kağıt aramak için kafamı kaldırdım. Raftaki günlüğümü görünce uzandığım yerden kalktım. Rafa uzanıp kırmızı kapaklı günlüğümü çekip aldım. Dizlerimi kendime çekip duvara yaslandım. Bir bacağıma telefonu diğerine de günlüğümü koydum. Günlüğümün arka sayfasını açıp not almaya başladım.

13 GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin