talking
"Dostum, canını sıkmak istemem ama onun gay olduğunu sanmıyorum."
Sirius James'e burun kıvırdı. "Olsun ya da olmasın, bu öğlen onunla yiyeceğim."
Okula girdikten sonra Sirius James'e el salladı ve biyoloji laboratuarına doğru yola koyuldu. En sonunda uzaklaştırma cezaları bitmişti. Ancak ilk günden beri Sirius'un düşündüğü tek bir şey vardı: Remus gay miydi değil miydi? Sirius, Remus'la konuştuğundan beri onun gay olmasını umuyordu. Gay olmasa bile en azından biseksüel olmasını diliyordu. Çünkü Remus tanrının bir hediyesiydi ve Sirius da hediyelere bayılırdı.
Biyoloji laboratuarına vardıktan sonra her zamanki yerine, cam kenarı en arkaya oturdu. Sınıfta bir kişilik boşluk olduğundan genelde yalnız otururdu, ancak buna şikayeti yoktu. Bir senedir tek arkadaşı James olmuştu, bu da onun yalnızlığa alışmasını sağlamıştı.
Sirius camdan dışarı bakarken sınıfa Lily ve Remus girdi. "Biz sizden daha başarılı olacağız, bunu biliyorsun."
Lily kaşını kaldırdı. "Kaybeden kazanana akşam yemeği ısmarlar."
Remus gözlerini kıstı. "En pahalısını yiyeceğim."
Sirius yanındaki hareketlilikle kafasını çevirdi ve kitaplarını karıştıran Remus'u gördü. "Ne yapıyorsun?"
"Mcgonagall'ı beklerken biraz sayfa karıştırayım dedim. Bugün hücrelerin evrelerini gözlemleyeceğiz."
"Lily'yle eş değil miydiniz siz?"
Remus kitabını kapattı ve Sirius'a döndü. "Bu, biyolojide benden iyi olduğunu iddia etmeden önceydi. Ayrıca iddiaya girdik. Eğer kazanırsak, o ve Izzy bize yemek ısmarlayacak. Biz kaybedersek de biz ısmarlayacağız. Her şeyi senden habersiz yaptığım için üzgünüm, ancak Lily'ye karşı bir mücadele veriyordum."
Bunun üzerine Sirius, ağzı kulaklarına varırcasına gülümsedi. "Güzel. Ancak o kızıl cadının bilmediği bir şey var." Mcgonagall içeri girince Remus'a eğildi. "Kimse biyolojide benden iyi değildir."
Dersin sonunda, hücrelerin bütün evrelerini doğru bilip kazanan Sirius ve Remus olmuştu.
-
Öğle yemeği vakti geldiğinde Sirius alelacele aşağı indi ve sıraya girdi. Dün akşam Remus'u aramış ve öğle yemeğini onunla yiyeceğini söylemişti. Cinsel eğilimi hakkında bolca soru soracağı gerçeğini de atlamamıştı.
"Sen ne istiyorsun?" Hademe Filch'in sesiyle Remus'u aramayı bırakan Sirius, yemeklere baktı.
"Patates kızartması, soslu makarna ve puding."
Filch burnunu kıvırdı. "Umarım bu sağlıksız şeyler bir an önce ölmeni sağlar."
Sirius tepsisini aldı ve Filch'i takmadan boş bir masaya oturdu. Remus birazdan gelirdi. O zamana kadar beklemek de iyi olurdu.
"Afiyet olsun." Çok geçmeden Remus Sirius'un karşısına oturdu.
"Sana da."
Bir süre sessizce yemeklerini yediler. Okulun geri kalanı ve Antonin de inanamazlıkla bakıyordu onlara. Elbette herkes Remus'un arkadaşlarıyla tekrar barışacağını düşünmüştü. O gün sadece fazla sinirliydi. Ancak geçtikleri üç günde Remus Antonin'in yüzüne bile bakmamış, onlardan gelen her türlü aramayı da reddetmişti. Şimdiyse en büyük düşmanlarından biriyle karşılıklı yemek yiyordu.
"Daha fazla dayanamayacağım," dedi Sirius çatalını bırakıp. Remus çaktırmadan gülümsedi. "Gay misin değil misin?"
Karşısındaki çocukla birazcık olsun eğlenmek isteyen Remus, kafasını iki yana salladı. Sirius bunun üzerine omuzlarını düşürdü. "Üzgünüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wild-cat || wolfstar
FanficSirius Black, Remus Lupin'in arkadaşları yüzünden bütün okul tarafından 'iğrenç bir ibne' olarak biliniyordu. Remus ise bütün bir okula onun normal tarafını göstermeye kararlıydı. ⚫ "Gay olup olmamak umurumda değil, cidden." Remus'un birasından bir...