Part 2
"Yapamam"
"Yap sarıl bana kollarıma gel"
Gittim yanına yeni doğmuş bir bebek gibi hassasiyet gösteriyordum. Kolarını kaldırdı yavaşça sarıldık acı çektiği o kadar beliydi ki kulağımda inlemesini duydum. Hem mutlu hem üzgündüm. Sevdiğim bey kolarımdaydı bunun yanında acı çekiyordu yavaşça çekildim.
"Ölmeden önce bu kadar mutlu olcağımı sanmazdım"
"Seni seviyorum ölmiceksin!"
"Ufaklığım yalan konuşma"
"Kurtarıcağım seni korkma"
Gözlerimin içine baktı.
"Öp beni"
"Saçmalama" dediği utandırdı beni öpemezdim zaten
"Yarın öpüşmek için çok geç olabilir"
Yüreğim burkuldu eğildim. Dudağımı dudağına değdirdim. Yaradan kurumuş dudakları taş gibiydi. Meryem sürmek istedim. Yapamadım. Odadan çıktım. 1-2 gün deli gibi uyumadan araştırma yaptım çözüm aradım. Yabancı ülkelerle bile konuştum. Bulamadım elimden gelen hiç bişey yoktu.
20 ocak
Odaya girdim. Yoktu hemşireye sordum.
"Burda ki hasta nerde ?"
"Morga yönlendi"
"Saçmalama dün burdaydı"
"Son evre ile nefes borusu yapıştı. Nefessizlikten öldü size bi kutu bıraktı. "
"Nee? Nasıl?"
Sendeledim kutuyu aldım. Sürünerek odama gittim. Gözyaşlarımdan etrafı göremiyordum. Kutuyu açtım. Kutuda saç tellerim ve not vardı;"Sevgilim sen bunu okuduğunda ruhum bedenimden ayrılmış olucak bana aşık olmanı istemezdim. Acı çekmeni asla istemiyorum. Bu saç tellerini biriktirdim. Özleyince kokladım. Çünkü sana sarılıp burnumu saçlarını gömemedim. Yazım kötü özür dilerim kalemi tutamıyorum elveda ufaklığım."
Kayboldu her sabah 07.30 gittiğim oda boştu aşkı bittmedi peki ömrü?