5~ Ölmedim

3.7K 156 17
                                    

Multimedia da okyanusumuz...
Wake up şarkısını açın derim...
İyi okumalar...
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...

Çağrı Soykan'dan

Gözlerimi yavaşça araladım. Dudaklarımın kuruluğuyla dilimi dudaklarımda gezdirip derin nefes aldım gözlerimi tavandan ayırıp etrafıma bakınmaya başladım ama bir dakika burası hastane değildi veya aryanın evindeki bir oda kaşlarımı çatıp etrafı süzmeye devam ettim şıktı pahallıyım diye bağırıyordu adeta tüm eşyalar renk uyumu ise mükemmeldi mavinin her tonu vardı adeta sahi nerdeydim ben en son ameliyata girmiştim açılan kapıyla düşüncelerimden uzaklaşıp gelen kişiye baktım. Tanımıyordum onu kaşlarımı çatıp ona baktım ağzımı açıp kapattım boğazımdaki acı neydi böyle tanrım ellerim boğazıma çıkarken yüzümü buruşturdum bu acı tanrım gelen öksürme isteğiyle acı içinde öksürmeye başladım. O adam gelip yan taraftaki komidinin üstündeki sürahiyi aldı bardağa suyu koyup uzattı ilk başta tereddüt etsem de boğazımdaki acıya dayanamayarak alıp içtim. Sanki tek gereken buymuş gibi acı anında giderken öksürüğümü durdurabilmiştim sonunda. Adam karşımdaki koltuğa oturmasıyla ona baktım "nerdeyim ben sen kimsin arya nerde" dedim bana bakmaya devam ederken aryanın kokusunu özlediğimi hatırlattı ciğerlerim "benim evimdesin arya ise amerikada ve bana gelirsek" dedi ve biraz dikleşti "ben mızrak ateş" dedi ne yani şimdi aryanın akrabası filan mı oluyordu sahi arya neden amerikadaydı ya elif nerdeydi daha doğrusu diğerleri nerdeydiler mert masal hiçbiri yoktular kaşlarımı çattım olabildiğince mızrak bana bakıp gülümsedi "şuan hiçbir şeye anlam veremiyorsun dimi ama sana herşeyi anlatcam çağrı merak etme" dedi ama ediyordum kızıl meleğimi elifi diğerlerini "ben aryanın abisiyim" dedi anında sözünü kestim "onun abisi yok" dedim şüphe içinde kahkaha attı benim bu halime "10 yaşında bir suikast sonucu hayatımı kaybettiğimi sanıyorlar ama bunların hepsi babamın yüzündendi daha doğrusu üvey babamın yüzdendi" dedi nasıl yani şuan herşey çok karışmıştı "ama ölmedim yaşıyorum annem beni sakladı" dedi durdu ve kafasını yere eğdi "ama anneni o adam öldürdü" dedim kafasını hızla kaldırıp bana baktı ama öyle bir baktı ki şuan yatağa gömülmek üzereydim. "evet ama kardeşim intikamımı aldı daha çok güçlendi acılarına rağmen güçlü kaldı hatta senden sonra bile" dedi kaşlarım havaya kalktı "benden sonra bile?" diye sordum şaşırarak "bak sakin ol ama herkes seni öldü biliyor" dedi yutkunamamam normalmiydi gözlerim dolarken aryayı ve diğerlerini düşündüm bir damla yaş aktı ardından diğerleri gitmişti okyanusunu bırakmıştı. Şimdi başkası vardır belkide bu düşünceyle ağzımdan çıkan hıçkırıkla beraber seslice ağlamaya başladım. Omzuma dokunulmasıyla oraya baktım mızrak abi bana gülümsüyordu "merak etme seni hayla çok seviyor burda çok acı çekiyordu çağrı" dedi midemdeki kelebekler yeniden kanat çırpmaya başlarken yırtık kanatlarıyla kalbime gitmeye başladılar kalbimi kanatırken benim yüzümden acı çektiği aklıma geldi sahi benim yüzümden acı mı çekiyordu peki ya elif o bensiz ne yapmıştır annemlerden sonra beni kaybettiği için ağzımdan bir tane daha hıçkırık kaçtı " onları görmek istermisin" dedi hızlıca kafamı salladım koltuktaki laptopu alıp yanıma oturdu. Laptopu açıp bir kaç tuşa bastı ekranda aryayı görmemle daha çok ağlamaya başladım. Bir tepenin üstünde oturuyordu elindeki birayı gökyüzüne kaldırdı. Elimi yavaşça kaldırıp saçına dokundurdum. Ekranın soğukluğu ile birlikte geri çektim hemen içimdeki yanan şeyi anlamıyordum ateş okyanusunun canını yakıyordu mızrak abiye döndüm "beni ona götür yalvarırım" dedim çaresiz çıkan sesimle yutkunup gözlerinin içine baktım "onun canı daha fazla yanmasın lütfen" dedim titreyen sesime engel olamadan bana acıyordu ekrana baktı "üzgünüm ama şimdi değil" dedi ne yani şimdi ona sarılamıyacakmıydım onu öpmiyecekmiydim peki ya o kokusu onu içime çekemiyecekmiydim en önemlisi beni öldü olarak biliyordu acı çekiyordu ya ikizim o ne haldedir şimdi sinirle mızrak abiye döndüm "acı çekiyor buna izin veremem" dedim ayağa kalkıp karşısına geçtim "canı yanarken bunu yapamam ona" dedim bağırarak umrumda değildi onun yanına gitmek istiyordum mızrak abinin yanınadan geçceğim sırada omzumdan tuttu ve geri itip yeniden karşı karşıya gelmemizi sağladı "kardeşim senin yüzünden vuruldu kendini korumayı öğrenmen gerek ve iyileşmeden bir yere gidemezsin" dedi başımı eğdim yatağa oturup ağlamaya başladım haklıydı onu koruyamazken bile bu halde karşısına çıkamazdım yapamazdım...

Arya Ateş'den

Abimin boynundan ayrılıp ona baktım sonra bizimkilere abime dönüp sertçe bir yumruk attım suratına "neden lan neden şimdi söylüyorsun onun yaşadığını senin yaşadığını" dedim ellerimi sinirle saçlarıma geçirdim bir iki adım gerileyip "neden kaçırdın onları o zaman zarar verdin" dedim bağırarak yutkunup "gölgeyi bulmak için" dedi sinirle karşısına geçip burun buruna gelmemizi sağladım "karşındayım neden arıyordun beni ve onlarla ne alakası var" dedim soğuk sesimle derin nefes aldı "gölgeyi herkes arıyordu belki haberin yok ama gölgenin maskesini düşüren lider seçilecekdi ve arasta gölgeyle iş yapıyordu o yüzden" dedi bişey söylemeden bizimkilerin yanına gittim ipleri çözerken elife baktım bana bakıyordu gözleri dolu doluydu açıkçası ben hangi duyguyu yaşıyacağımı şaşırmıştım ölen abim yaşıyordu ve okyanusum nefesim yaşıyordu çoban yıldızım ölmemişti. Edize baktım bana bakıyordu gözleri veda edercesine kafamı iki yana sallayıp çözmeye devam ettim. Herkesi çözünce tek kelime etmeden kapıdan çıktım. Abim peşimden koşarken arabamın yanına çoktan gelmiştim "arya bekle!" diye bağırmasıyla açtığım kapıyı kapatıp arkamı döndüm abimle burun buruna gelirken "seni ona götürebilirim" dedi hazırmıydım umrumda bile değildi hazır olup olmamam arabanın kapısını açıp bindim camını açıp "daha ne bekliyorsun" dememle asılan suratı gülümserken yanıma bindi anında gazı köklerken "onu neden göndermedin" dedim soğuk sesimle yutkunup kafasını cama çevirdi çağrıyı tanıyordum gelmek istemiştir ama kesin bişey söyleyerek kandırmıştır "onun yüzünden vurulduğunu ve eğitim alması gerektiğini söyledim bide iyileşmesini beklemesini" demesiyle direksiyondaki parmaklarımı biraz daha sıktım. Parmak boğumlarım beyazlarken çağrının masumluğunun değişmemesine gülümsedim.

Sonunda büyük göz alıcı bir villaya gelirken arabayı park edip indim kalbim şimdiden haddinden fazla atarken ne yapcağımı bilemiyordum abim yanıma gelip kolunu omzuma atıp beni biraz daha rahatlatırken derin nefes alıp eve doğru yürümeye başladık. Her adımda kalp atışlarımın sesini kulaklarımda duyarken kendime küfür ettim. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdik etrafı tararken abime baktım "büyük ihtimalle uyuyor ikinci kat soldan ikinci kapı" dedi başımla onaylıyıp merdivenleri çıkmaya başladım. Her adımda yol daha uzarken sonunda ikinci kata gelebilmiştim koridorda sadece kalp atışlarım ve nefes alış veriş seslerimi duymam tüylerimi diken diken ederken ikinci kapının önünde durup derin nefes aldım. Elimi yavaşça kaldırıp kapının kulpunu tuttum yavaşça aşağı indirip aralık bıraktım. Kapıyı sonunda itip tamamiyle açarken gelen kokuyla başım döndü. Tanrım bu koku okyanus kokusu tüm odayı kapşamıştı içeri girip kapıyı ardımdan kapattım. Yavaşça adımlarken yüz üstü yatan çağrıyı görmemle göz yaşlarım akmaya başladı. Yaşıyordu ölmemişti işte bırakmamıştı beni biraz daha yaklaşıp yakından baktım vücudu gelişmişti sırtındaki kaslardan rahat anlaşıyordu sırtının kalkıp inmesiyle ağzımdan çıkan hıçkırıkla hemen ağzımı kapattım. Nefes alıyordu kanlı canlı karşımdaydı işte yanına yaklaşıp yatağın boş tarafına uzandım. Pencereden gelen ay ışığıyla yüzü aydınlanırken elimi kaldırıp yanağına götürdüm. Tenin sıcaklıyla acıyla gülümsedim gözümden akan yaşları umursamadan elimi yüzünde gezdirdim unutmamıştım kavisli kaşlarını biçimli burnunu ve dudaklarıyla sarıldım daha fazla kendime engel olamayarak bir an irkilirken seslice ağlamaya başlamıştım bile "arya?" diye şaşkın ve uykulu çıkan sesiyle daha çok ağlamaya başladım. "yaşıyorsun" diyebildim sadece anında oda beni kendine çekip sarılırken saçımın ıslanmasıyla ayrılıp yüzüne baktım. Okyanuslarını gördüğümde bu kadar kötü olcağımı bilmiyordum. Okyanusları yine dalgalanmıştı ağlıyordu ağlıyorduk "seni seviyorum kızıl meleğim" dedi sıkıca sarıldım ona yeniden "bende seni seviyorum çoban yıldızı".......

Evet arkadaşlar bölüm nasıldı sizce Ediz Dumana nolcak aşkından bu kadar kolay vazgeçcek mi peki ya arça çifti sizce ayrılmalı mı??
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum 🙌 ✌

GÖLGE (imkansız aşıklar 2) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin