Tuzak ™

-3-Blodway Lisesi

Arkadaşlar daha fazla oy ve yorum olursa sevinirim :) Birde bu bölümden sonra olaylar gelişme ye başlıyacak.! :))

Odamın penceresinden sızan ve gözümü delecek şekilde rahatsız eden güneş ile uyandım.Bu bir ilkti yani ilk defa sabah kendim tam vaktinde uyanabilmiştim.Güneşe sonsuzz teşekkürler.Bugün ilk gün olduğundan serbest gidecektim.Yeni okulum hakkında hayller kurarken bir yandanda ne giyeceğimi belirliyordum.Ne çok sade ne de çok abartılı bir kombin bulmuştum.Dilime dolanan şarkıyı söyleyerek banyoya geçtim.Saçımı salık bırakmak yerine (kızarlar diye) at kuyruğu yaptım ve elimi yüzümü yıkayıp doğruca mutfağa geçtim.Babam hergünkü gibi şişme koltuğuna oturup elinde gazetesi ile,annem yemek hazırlarken yine o tv programı açıktı ''Günaydın kızım!'' Ailem gerçekten biraz sıradışı olsa da onları çok seviyordum.Yine tatlı kız mızmızlığı ile ''Günaydınlarr ! Baba  bak senin yüzünden serbest gidiyorum,ya kızarlarsa naparım ?'' ''E  kızım bulamadık napalım ama söz bugün merkez okul kıyafetleri satılan yere gidip alıcam .Bugünlük idare et.''  ''Zaten başka çarem yok.'' Kahvaltımı 10 dakikada yapıp hemen çantamı da alıp  kapıya yöneldim ''Ben çıkıyorumm ''  ''Görüşürüz kızım,Başarılar'' 

Kendimi sokağa zor attım  kapının önündeki sevimli kediler beni oyalamıştı.Ha bu arada ben aşırı bir şekilde hayvanseverim yani yolda bir hayvan görsem üstüne atlayıp onu severim.Neyse, güneş gökyüzünde tur atarken havada azıcık yağmur  çiseliyordu.Etrafı buram buram toprak kokusu almaya başlamıştı ki yağmur birden çoğalmasın mı ? Ahh daha demin günlük güneşti off yaa sırılsıklam olmuştum üstelik evden baya uzaklaşmıştım otobüs durağı gözükmüştü.Caddeden geçicekken siyah bir spor araba durdu, pencereyi araladı ve o da ne bu Blodway 'in kurucusunun oğlu yani varisi ahh gerçekten çok yakışıklıydı bana seslendiği zaman bayılacak gibi oldum:''Islanmışsın , arabaya gel yoksa hasta olucaksın.''  Ben şımarık tatlı kız rolümle ''Gerek yok deyip tam caddeye geçicekken arabadan indi ve kolumdan tutup  arabaya bindirdi ve ''Sen okula gelen yeni kız olmalısın, o musun ?''   ''A,..aa .aa evet ama sen nerden biliyosun ?''  ''Haaahha ben mi ? Ah yapma güzellik okulun başkanlığı bende.'' Güzellik mi ? şaşırmıştım ve heyecandan eminim ki kıpkırmızı bir haldeyimdir. ve devam ettim ''Ha, doğru.'' Yandan bir gülümseme kondurup yola koyulduk.Ben hala olayların nasıl olduğunu kavramaya çalışırken okula varmıştık bile.''Hadi güzellik inmeyecek misin ?'' Bunu söylerken biraz dalga geçiyordu sanki.Ama haklıydı okula çoktan varmışız ben hala oturuyordum ''İniyorum.''  O lise 4 'e gidiyordu ve okulun girişine çoktan gelmiştik ama o birden hızlandı ve adını bile soramadım.İnternette okumuştum ama Lee .. bişey bişey yazıyordu ama çıkaramadım.

Okulun içerisine adımımı attığımda zaten büyülenmişçesine tablolara ve eşayalara bakıyordum ve tabi ki süslü kokoş kızlara sanki okula değilde bir baloya gelmiş gibi halleri vardı.Ben saf saf yürüken bir süslü sarışın kız bana çarptı ve ''Ahh! bakın kızlar bu küçük yeni kız olmalı.Ayy bakın şuna nasıl büyülenmiş gibi bakıyor ama haklı bu kız nerde görücek  böyle yeri.'' Diyerek yanındaki 3 kız ile birlikte bana ezikmişim gibi gülüyorlardı.Ben yere düşmüştüm ve onlar hala hiç rahatlarını bozmadan kahkaha atıyorlardı.Sakin ol içimdeki ses okul çok güzel fakat bu kızlar gerçekten çıldırmış ve egoları kendilerinden fazla.İçimde kıyamet koparken dışımdan sadece ''Ha?''  diyebildim.Ne kibar bir okuldayım öyle.(!) Ahh bu kokoşlara haddini fazlasıyla bildiricem Söz. Zorlanarak ayğa kalktım ve onlar gitmişti.Çevremdekiler bana uzaylıymışım gibi bakıyorlardı.Hiç mi yeni gelen bir kız görmediniz diye bağırmayı çok isterdim ama yine sabır meleği ben sabrettim.Ahh! gerçekten bir gün sırf içime attığım sinirlerim yüzünden sinir hastası olacağım.

Başım öne eğik bir şekilde müdürün odasını aramaya koyuldum.Ahh bu okul çok büyüktü bulmam çok uzun sürdü ama yinede odayı buldum kapıyı tıklayarak içeri girdim.Karşımda Lee (soyadını unuttuğum) ile okul müdürlüğü başkanlığı vardı.Yine heyecanlanmıştım Ahh deli kafamm o seni sevmez kii hem yeni tanıştık.Nedenini bilmediğim sebep ile kızarıyordum nedenn?? Çok yakışıklıydı tamam ama off Yine benim mal içsesim garipleşti ve ''Şey ben sınıfımı arıyordum da.'' Başkanlıktan müdür Brad ''Evet Olivia,  otur sen ben hemen bakıyım.'' Koltuğa oturdum.Lee 'nin bana baktığını biliyordum off aman tanrım şuan kesin kızardım ve çok tipsizim!  Müdür Brad ''10-g sınıfındasın Olivia.''  ''peki diyerek hemen oradan ayrıldım.Zaten yeterince rezil olmuştum.Ardımdan Lee 'de çıktı ve ben ona görünmemek için hızla koşarken Onunda koştuğunu farkettim.''Heyy , Olivia !! bekle''  duraksadım.''Ne?'' Off birde sadece bunu diyebildim ne kadar nazik bir kızım (!) ''Sınıfını bulmana yardımcı oliyim.'' cevap vermedim sadece onu takip  ediyordum.Merakım çoğalmıştı ve ''Adın ne ?''   ''Lee Min Hwa'' ''Hımm şey ,peki.'' Off onun yanıda konuşamıyordum nedenn ??? 3 kat çıktık ve parmağı ile sağı göstererek ''Burası'' dedi. Ben bişey demeden yürürken ''Başarılar !''  bunu diye Lee min di arkamı döndüm ve sadece gülümsedim.

Dersin başlamasına 5 dk vardı.Sınıfa girdim tüm gözler benim üzerimdeydi.Gözlerimle boş sıra aradım ama boş sıra 1 tane bile yoktu.Bir kız yanıma gelip ''Merhaba, yanıma otur ''  dedi '' Ama orası dolu.''  ''Hayır,o başka sınıftan arkadaşım şimdi gidecek.'' Yanına oturdum kız çok sevecen ve sıcakkanlıydı.''Adın ne?''  ''Olivia, senin?''  ''Ashley tanıştığıma sevindim.''  ''Bende ,şey bişey sorabilirmiyim?''  ''Evet ,tabiki.''  ''Bunlar bakmayı ne zaman kesecek?''  Gerçektende tüm sınıf bana bakıyordu.Rahatsız olmuştum.Ashley '' Hey kıza bakmayın artık yeter , iki saattir süzdünüz.'' Birden tüm gözler öne eğildi ama biri hariç gözlüklü,orta kilo ve uzun boylu bir çocuk bana hala bakıyordu.''Ashley,O hala bakıyor adı ne?''  Ashley gülümsedi '' O hep öyle.Özellikle güzel bir kız gördüğünde baya bir süzer , adı John Biraz sapık dikkat et.'' İkimiz gülüştük ve o sırada öğretmen geldi.Hepimiz ayağa kalktık öğretmen bayağı katıydı kızgın bir şekilde girmişti ve daha ilk dakikadan bir öğrenci ceza almıştı.''Evet arkadaşlar '' dedi ve bana eliyle gel yaptığında utanç içinde tahtaya yöneldim.Öğretmen devam etti '' Bu Olivia, yeni sınıf arkadaşınız 2 yıl beraber olacaksınız.'' John hala bana bakıyordu onu dövesim gelmedi değil off ne gıcık biri. ''Öğretmenim oturabilir miyim ?''  Gülümsedi o katı halinden eser kalmamış adeta pamuk kalpli birine dönüşmüştü ''Peki canım.'' Yerime oturdum tabi inek kız olduğumdan dersi pür dikkat dinlemeye başladım.Zil çalmıştı John yanıma geldi ''Merhaba tatlım.'' AAA bu salak ban tatlım mı dedi off gıcık ben Lee Min i seviyom seni değill.  cevap vermemiştim ve Ashley ile bahçeye çıktık.John kızmışa benziyordu.Kızsın şapşal daha ilk günden bana asıldı bu salak ama ben ona göstercem gününü. İçsesimde aslında ben çok kızgın ve asabi bir kızım ama dıştan bakılırsa masum bebelerden farksızım.Ama bu kadar masumluk kesin başıma dert açaçak söyleyeyim.Ashley de benim kafadan tatlı bir kız daha ilk günden onu çok sevdim.Zaten sınıfımdakiler çok kibar (!) .  Biz banklarda otururken Lee Min ile yanındaki 3 arkadaşı da karşı banka oturdular. Bi bu eksikti zaten. Off kesin yine tipsizim ama bu haksızlık !! Zil çaldı ama bu kez çıkış ziliydi.Zaten bugün fazla macera yaşadım.Biri güzel ama diğeri o iğrenç sapık John ile tanışmam gerçekten kötü oldu.Birde öyle pis pis bakıyor ki...

Lee min 'e görünmeden evime ulaştım.Yoksa yine heyecandan konuşamam ve kızarırım.

Bol yorum ve Vote yaparsanız sevinirm ve eksik veya beğenmediğiniz yeri söyleyin lütfen :)