Fifty Two

1.6K 143 19
                                    

Şaka kız ne finali Namcunisins imi atlar mıyım ben hiç?

Son köşeyi de döndüklerinde arabadaki sessizliği bozan hafif müzik sesini de kapattı Yoongi. Aylar sonunda buluşacaklardı evleriyle ve tabi ki Jungkook da arkadaşlarıyla. Onları da Yoongi kadar özlemişti fakat konumları daha farklı olduğundan özlediğinde verdiği tepki değişiyordu. Hoseok ve yeni arkadaşları Kunpimook'u da getirmişlerdi yanlarında.

Hoseok da özlemişti. Özellikle o sürekli uğraşarak zevk aldığı çifti, Jimin ve Taehyung'u çok özlemişti. Her ne kadar sürekli sevişen ve aşk kokuları yayan berbat ev arkadaşları olsalar da seviliyorlardı işte. Kunpimook ise sadece Seokjin'le konuştuğundan fazla gergindi, ya hepsi böyle tuhafsa diye düşünmüyor değildi. Koskoca adam ona, "Bana anne diyeceksin!" diye saatlerce söylenmişti ve bunu normal karşılaması anormal olurdu.

"Hadi bakalım, HOSEOK SAKIN YİNE TUVALET BAHANESİYLE EŞYA TAŞIMAMAZLIK ETME!" Herkes arabadan sırayla inerken Yoongi'nin bağırmasıyla kaçmaya hazırlanan Hoseok suratı beş karış hale gelip bavullardan iki tanesini aldı. Onun bu haline kıkırdayan küçük çocuk ve diğerleri de aynı eylemi uyguladığında bagajda hiç eşya kalmamıştı.

"Oğullarım! OĞULLARIM GELDİ! NAMJOON KALDIR GÖTÜNÜ AMINA KOYAYIM! Nasıl babasın sen?" Pencerenin önünde beklemekten helak olmuş "eomma" sonunda arabanın bahçeye varmasıyla koltukta kitap okuyan sevgilisinin koluna yapıştı.

"Tamam Jin, sakin ol ve şu yeni çocuğu daha çok korkutma." Seokjin onu umursamadan, yüzünden düşmeyen gülümsemesiyle kapıya doğru sürükledi sevgilisini. Namjoon, sevgilisinin bu hallerini fazla şirin buluyordu fakat bir zamandan sonra annelik içgüdülerinden yumurtalıkları olacak diye korkmuyor değildi. Gerçek eomma bir Jin'i kaldırabilir miydi, bilmiyordu.

"HOŞGELDİNİZ!" Kapıyı sonuna kadar açıp içeri geçmelerini işaret ederken süzdü hepsini. Jungkook, siyah saçlarını tamamen değiştirip kahvenin çok açık bir tonu yapmış, Yoongi, kendi rengine dönmüş, bu sefer belirgin bir mavi yapmıştı saçlarını. Hoseok ise koyu pembeye çalan bir kızıl yapmıştı saçlarını. Farklı şehir onların da farklılaşmasını sağlamıştı.

Yoongi'nin evini kendi evleri belleyen Mochi ve Uzaylı çifti yatak odalarından inerken Taehyung, üstünde sadece, kalçalarını kapayan büyük bir gömlek olmasını umursamadan hepsinin ortasına atlamıştı. Evet bu küçük ama büyük uzaylı, kendini hafif sanıp omuzlarına öyle bir bastırmıştı ki parmaklarını Yoongi bir an öldüğünü hissetse de aralarından kurtulup Jimin'le hasret gidermeye, yanına gitmişti.

"Gerizekâlım benim, git üzerine bir şeyler giyip milletin üzerine atla." Kunpimook kenardan onların haline kıkırdarken Hoseok'un Taehyung'un kalçasını aniden kavramasıyle gülüşü donuklaşmış, üzerine öksürük krizine geçiş yapmıştı.

Ortam kaostan farksızdı, Seokjin yeni oğlu Kunpimook'un sırtını sıvazlayıp bir bardak su içirirken, Jungkook, Taehyung ve Hoseok üçlüsü threesome yapıyormuş gibi sürekli birbirlerini elliyorlardı. Bunu gören Jimin ve Yoongi ise hepsini ayırmak için aralarına girmiş, Jimin Taehyung'u kucağına alarak, Yoongi ise Jungkook'u sırtına çıkararak koltuğa atmışlardı. Tabii Jimin'in Taehyung'un bacağının üst kısmına ceza olarak bir ısırık da eklemeden edememişti. Tamam, Taehyung acıyla inlememeliydi. Jimin'in aniden üstüne çıkmasıyla sakince köşede onları izleyen Namjoon bile harekete geçmiş Jimin'in bedenini koltuğun diğer yanına atmıştı.

Cidden, kaostan ne farkı vardı buranın? Tuhaf olan ise tüm bunların Kunpimook'a garip ama aynı zamanda eğlenceli gelmesiydi.

~~~~~~

"Sikeceğim. Hepinizi sikeceğim. BU EVİN HALİ NE ULAN?!" Yoongi'nin sesi evde yankılandığında Hoseok hala kıkırdamakla meşguldu. Sabahtan beri olan karmaşa ve hazırlık evi daha çok dağıtmalarına sebep olmuştu. Peki ne hazırlığı?

"Ya zaten kirlenecekti hyung! Sonuçta doğum g-" Seokjin'in ağzını kapatmasıyla sustu yeni maknae.

"Tamam o zaman, kirletin. Ama siz temizleyeceksiniz -ki zaten biz kaçacağız yakında sevgilimle." Jungkook'un yanağından adeta bir kro edasıyla makas aldıktan sonra omzuna yasladı küçüğünün kafasını.

"Bakın size söylüyorum, bu salak hatırlamıyor kesin." Hoseok öyle açık söylüyordu ki her şeyi, bunu söylerken Namjoon'u işaret etmişti. Fakat ne yazık ki işkolik ve fazla ilgi seven bir sevgiliye sahip olduğundan ayın kaç olduğunu bile bilmiyordu.

"Neyi hatırlamıyorum, özel gün falan mı?" Bir korkmuyor da değildi, ya Seokjin'le ay dönümlerini falan hatırlamadıysa diye düşünüyordu hep aklından.

"He hyung he, devam et." Jungkook'un söylenmesiyle Yoongi sahte bir kızgınlıkla dudaklarına vurmuş, "Saygılı konuş hyungunla." diyince Jungkook'tan trip yiyeceğini bilmiyordu tabii. Fakat her zamanki gibi vurduğu dudağından uzun bir öpücük çaldığı an trip diye bir şey kalmamıştı ortada.

Akşam olmasının verdiği rahatlıkla evin her ışığını kontrol eden şalteri gizlice indirdi Seokjin. Bütün planı o hazırlamıştı tabii. Gereğinden fazla saf olan sevgilisi de tabi ki inanacaktı.

"Ah cidden... Tam zamanında elektrikler mi gider?" Birinin aniden üzerine atlayıp kollarını boynuna, bacaklarını beline dolamasıyla o da tereddütsüz kendininkileri kucağındaki kişiye doladı. Çünkü biliyordu, bu bebeksi koku sadece sevgilisinde vardı ve bu kokunun müptelası olduğu su geçirmez bir gerçekti.

Tabii bu romantik dakikaları Hoseok'un elindeki pastayla -tamam, bunlar olabilir ama dediği şey...

"Hello motherfucker." Ses tonundaki o komik tınıya bütün salon gülmeye başlayınca zafer kazanmışçasına gülümseyip pastayı hemen önlerindeki sehpaya bıraktı.

"Dilek dile hyung!" Küçük çocuk bağırdığı an gülümseyip Seokjin'i sağ bacağında yer edindirip pastaya doğru eğildi. Büyük bir huzurla kapadı gözlerini. Arkadaşlık dünyadaki en değerli şeydi ona göre artık. İnsanın kendi seçebildiği bir ailesi varsa zaten en şanslı kişi olmaz mıydı?

Gözlerini kapalı tuttuğu saniyelerin sonunda diledi en içten şekilde.

Beyond the Scene'in sonsuza kadar beraber olup birbirine destek çıkmasını diledi. Ha bir de şu yeni çocuk vardı, değil mi?

Ya ya ya

Biliyorum Namcun'umuzun doğum günü geçti ama ben yine tatildeyim aqMXHSKXHKDJSKZ

Yemin ediyorum deniz normalden daha güzel tavsiye ederim, gelin Ağva'ya gelin

Şimdiiii gelelim BEST LEADER ın doom gününe

Açıkçası ne yazsam bilemedim, çünkü Jungkook'a ne duyuyorsam Namjoon'a da aynı. Bu bölümü o bilmese bile ona ithaf ediyorum. Görse de anlamaz amk

Cidden BTS için yaptıkları az değil ve gözümde şu ana kadarki en iyi grup lideri. Ne olursa olsun grubu ayakta tutan en büyük etken ve bu onun lider olmayı hak ettiğini gösteriyor. Strong power thank you Namcunisins.

Fazla ciddileşmeden diyorum ki, KIM SEOKJIN LE EVLEN AMK YETER BİZİMKİ DE KALP minik, küçük shipper kalbimiz acıyorKXHKSHXKDJD

Yine şaka, bu 7 güzel adamın aralarındaki arkadaşlık o kadar güzel ve güçlü ki ağlama isteğimi uyandırıyor, ben delirmeden gideyim.

Zaten tatilde fazla yazamıyorum ama bu gece comeback yapacağım efenimehueheueheuh

Sizi çok seviyom 💕🌼💕

Blogger//YoonKook Texting ✓  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin