12 YIL SONRA
Çok güzel bir sabaha uyanmıştım. Öten horoz sesi ile uyandı bedenimiz. Çok güzeldi sabah. Çünkü bugün babamın ölüm yılı. Tam 16 sene geçti o kara gecenin üstünden. Mezarını ziyaret edecektik bugün. Genelde herkes korkar mezarlıktan. Ama benim içimi bir huzur kaplanmıştı. Duyuyordum adeta. Evet duyuyordum. Babamın seni özledim kızım diyişini.
Yatağımdan kalkıp koşarak annemin odasına gittim. Yanağına bir öpücük kondurarak uyandırdım onu. Mızlaya mızlaya kalktı yataktan. Bir güzel kahvaltımızı yaptık ve sıra gelmişti hazırlanmaya. Normalde 1-2 saatte hazırlanmam fakat bu babam yani.. 5 dakika sürmedi hazır olmam.
Neyse annem ile birlikte çıktık yola. Bagaja şişelerde su almıştık. Dökeriz diye. Bir de süpürge,çapa falan. Rahat yatsın babam diye. Uzaktı yeni evimize mezarlık. 2 saat sürmeliydi yolculuk. Öyle de oldu. Uzun bir yolculuktan sonra vardık mezarlığa.
En köşeye gömmüştük babamı. Yürürken korkar adımlarla basıyordum toprağa. Bir mezara basmayayım diye. Geldik babamın mezarının başına. Ben direk koşarak sarıldım babama. Babam dedim. Babam! Anneme döndüm ve dedim ki; Anne sen de sarılsana babamaa!
Dönmez olaydım.. Annem donup kalmış. Bir yere bakıyor.. Anne! Anne dedim. Yine bakmadı. Kalktım yanına gittim ve nereye baktığına baktım bende.. Babamın mezar taşına bakıyordu. Annem korkudan hareket dahi edemiyordu. Ben de görünce öyle oldum. Mezar taşında "HALUK ARSLAN" değil de "TEYKEL" yazıyor... Allahım! Sen bize güç,kuvvet ver ya Rabbim! Babamın mezar taşında bir padişah cinin isminin ne işi var! Hızlı adımlarla uzaklaştık oradan.
Ben kalmak istiyordum. Babamı orada öylece bırakamazdım. Annem ise kolumdan zorla çekiştirip duruyordu. Hemen evimize gittik ve en yakında ki hocaya gidip olanları anlattık. O ise bize;
+Bu Cinlerin en güçlüsü, bir Padişah cin ismidir
dedi. Ee ne var ki bunda? Neden babamın mezarı? Sözlerine devam etti hoca:
+Eğer bir insanın mezarında ya da evinde bu isim geçerse bilin ki o ev ya da kişi lanetlenmiştir
dedi. Hayır dedim. Hayır. Babam lanetli olamaz. Hoca hafif bir sertlikle
+sözümü kesme
dedi. Artık bir tedirginlik ile hocayı dinliyordum. Hoca:
+Kızımız, bunları size anlatmak zor. Ama yapmalıyız. Yoksa...
Ne yoksa hocam?
+ Yoksa başın çok belada. Şeytanın ve Cinlerin gazabı üstünde güzel kızım
dedi. Ne oluyor ya? Benimle dertleri ne? Neden? Annem de ben de sessizce hocayı dinliyorduk. Ee hocam nasıl geçer peki bu büyü mü her ne haltsa? +Ne yalan söyleyeyim 38 yıllık imamım şimdiye dek seninle birlikte 2 kere yaşadım bu olayı.
Ee hocam diğeri kimdi? Ne yaptınız? Kurtuldu mu?
+Kızımız umarım kaderiniz aynı değildir. Eğer aynıysa gazaba uğrarız. Sen de ben de. Herkes.
Anlatın hocam anlatın.
+Diğer kızımızın adı Yasemindi. 16-17 yaşlarında idi. O da babasını kaybetti. Ve onunda babasının mezarında o isim vardı...
O isim olunca ne oluyor hocam?
+O kızımızın babası Adnan Bey. Allah onu en sert, en kötü gazabına uğratsın. Adnan Teykel ile anlaşma yapmış. Kızımı seninle evlendireyim. Çocuğunuz olursa da onu büyütürsün diye. Karşılığında ne alacak biliyor musun? Para. Fakat sözünde durmamış Adnan. Son anda kararından vazgeçmiş. Yasemini de karısını da alıp kaçmaya çalışmış. Ta ki o güne kadar. Bir gün Adnan gece dışarıda iken TEYKEL onu gazabına uğratmış. Ve Adnan ondan sonra öldü. Eşi ve Yasemin ise kaçmayı başardı ve yanıma geldiler.
Ho.. Hocam.. Nass.. Nasıl hallettiniz oraya gelin siz?
+Kızım muhtemelen senin baban da böyle bir anlaşma yaptı. Ve kararından caydı.
Hayır hocam. Hayır. Babam öyle birisi değil. Saçmalamayın.
+Kızım baban yapmış bir hata. Hata mı denir bilemem ama caymış fikrinden. Kaçmış baban da.
Annem herşeyi çıt demeden dinliyordu. Hoca devam etti.
+Siz araba çarparak mı öldüğünü sanıyorsunuz hala? Teykel..
Hocam sonuca gelin artık kafayı yiyeceğim. Sonucaaa!
+Yapacağımız şey şu;
Mezara gideceğiz. Mezarı açacağız. İçinde muskalar olması gerek. Lakin bu işi gece yapacağız. Sabah yaparsak yakalanırız. Malzemeleri hazırlayın geceye. Muskayı sağ salim alabilirsek dua ile etkisiz hale getireceğiz. Sonra 6 tane kurban adayacaksın bu büyüyü yapan cine.
Neden 6 hocam?
+Büyü yapan Cinlerin 6 tane karısı vardır kızım. Onun için. Adak adayacağız. Sonra ay doğumunda tepe bir yere gidip babanın ruhunu ve büyü yapan cini çağıracağız. Babana yaptığı anlaşmayı (muskayı) nereye koyduğunu soracağız. Cine ise adaklarımızı vereceğiz.
Hemen yapalım hocam hemen. Kurtulalım şu büyüden hemen!
Yola koyulduk hoca ile birlikte. 2 saatin sonunda vardık mezarlığa. Hoca aldı hemen eline kazma küreği. Kaz, kaz. Sonunda açtık mezarı. Oyyy babamm! Beyazlar içinde görünce bir garip oldum. Tamam öğrendiklerim çok nefret vericiydi ama bir anda değişemezdim ki.. Orada öylece durma, gir içeri ve muskayı bul dedi hoca. Ama hocam.. Bana zararı olmaz mı onun? Olmaz dercesine baktı. Hemen girdim çukura. Babamın cansız bedenin altında idi muska. Çıkardım hemen ve verdim hocaya. Hepimiz korku dolu gözlerle muskaya bakıyorduk. Sanki ayaklanıp bize saldıracak. Muskayı açtı hoca hemen zaman kaybetmeden.
Aman Allahım. Ne büyük bir pisliğe bulaşık biz ya Rabbim!!! Allahım sen bizi koru. Allahım sen büyüksün!
demeye başladı hoca. Aman hocam ne oldu yine? Nedir bu korku? Bana bakan o korku dolu gözleri unutamam.
Kızım! Senin baban..
Ee hocam benim babam? Anlatın hocam!
Kızım senin ba.. Baban..
Evet hocam evet! Benim babam? Ne olmuş babama?
Hoca ba.. Bab.. diye diye yere yığıldı ve değişik sesler çıkarmaya başladı. Eli ayağı dönüyordu. Allahım! Allahım! Allahıımm! Hıçkıra hıçkıra ağlayıp, korkudan bildiğim ne kadar dua varsa okuyordum. Birkaç dakika geçmeden gözlerimizin önünde öldü hoca. Annem ise sanırım kafayı yemişti. Ne tepki veriyor, ne korkuyordu. Hocanın ölümünü gördükten sonra ölümü beklemeye başladım. Kağıtta ne yazıyordu öyle ya?