''Yeni gelen matematik öğretmeni hayatıma tamamen farklı bir bakış açısı kazandırdı. Başta her şey platonikti ama gerçek aşka dönüşmesi için hiçbir engel yok değil mi ?'' ♫
Jackson isimli sarı saçlı çocuk Lee'nin omzuna bıçakla çizikler atmaya başlamıştı. Lee ağzındaki bant yüzünden acıyla kıvranarak sesini duyuramasada, bağırıyordu. Jisoo ağlayarak;
- Lütfen kes şunu! Durdur yalvarırım Jungkook! Lütfen!!
Jungkook eliyle Jackson'a işaret verdi. Yerde diz üstü çökmüş, ağlayan Jisoo'nun yanına eğilerek, parmaklarıyla ağlamaktan yüzüne yapışmış olan saçlarını yüzünden çekerek konuştu.
- Jisoo, bu kadar çok mu seviyorsun bu piçi? Bir kez olsun beni sevmeyi deneyemez misin !
- Jeon.. Lütfen bırak onu. O bunları hak etmiyor. Benim yüzümden acı çekmesine dayanamıyorum, lütfen.
Jungkook elinde tuttuğu bıçakla, sinirli bir şekilde Lee'nin yanına yürüdü. Ani ve sert bir darbeyle bıçağı yerde acıyla kıvranan adamın bacağına saplamıştı.
- Benimle olacak mısın, Jisoo? Yoksa biraz daha oyun oynayalım mı?..
- Jungkook! Lütfen dur! Tanrı aşkına.. Yapma onun bir suçu yok.
Jungkook adamın bacağındaki bıçağı daha da derinlere doğru saplıyordu.
- Evet Jisoo. Hala cevap vermedin.
- Tamam, Jungkook, tamam kabul ediyorum.. Benim yüzümden acı çektirme ona yalvarırım.
- Ah,güzel. Tamam. Jackson sen adamla ilgilen. Biz gidiyoruz.
Jungkook, Jisoo'yu belinden kavrayarak dışarı çıkardı. Jackson , Jisoo çıktıktan sonra Lee'yi boğazından keserek o an onu öldürdü. Eğer yaşamasına izin verseydiler her şeyi açıklardı bu da yıllarca, hatta ömrünce hapis cezasına neden olacaktı...
- Görüyor musun, Jisoo? İşi bu kadar zorlaştırmaya hiç gerek yokmuş.
- Jungkook, Lee iyi olacak mı? Ona bir zarar vermeyeceğine söz ver.
- Ah, tabiki. Sadece oyun oynadık biraz. Jackson tedavisini yaptıracak. Rahat ol.
Yazarın iç sesi: Ya he he. Adamı öldürttün Jungkook. Gariban Jisoom.
-Jungkook, birini zorla elde ederek mutlu olamazsın, olamayacaksın.
- Biraz sevmeyi deneyemez misin?
- Deneyemem. Bunca yaptıklarından sonra bunu söylemen utanç verici.
Jisoo,akan gözyaşlarına engel olamıyordu. O an çok çaresiz hissediyordu. İçeride Lee yaralıydı. Ve elinden bir şey gelmiyordu. Sinirle arkasını dönüp hızla yürümeye başladı.
Jungkook, arkadan Jisoo'nun kolunu kendine doğru çekti. Ağlamaktan ıslanmış cennetsi yüzüne baktı. Yavaşça eğilerek Jisoo'nun kalp şeklindeki dudaklarını öptü. Jisoo karşılık vermiyordu. Oldukça sinirliydi. Jungkook'tan nefret ediyordu. Jisoo, Jungkook'un dudaklarını o an ki hiddetle ısırdı. Kendinden uzaklaştırmak için..
- Aish! Jisoo ne yapıyorsun!
- Bana bir daha dokunma!
Suga
- Kalk. Kalk! Hadi Suga çok uyuşuksun oğlum ya! Hadi gel klübe gidelim. İyice karamsara bağladın. Her gün şu kadının resmine bakıp duruyorsun saatlerce.
- Aish. Namjoon uykum var benim hem kendin git. Havamda değilim.
- Hayır kalk artık daralıyorum valla içimi boğuyorsun. Hadi!
- Üf. Tamam.
- Şükür. Kıçını kaldırabildi.
Suga, Namjoon'a göz devirerek üzerini değiştirmeye gitti.
... Gece Klübüne Geldiler.
- Oradan birer tane tekila shot yolla bize.
- Çok gürültülü burası, Namjoon. Uykum var.
- Kes lan artık her yerde uyku , uyku. Oha bak lan karşıdaki kız sana doğru geliyor.
Belini açıkta bırakacak kısa bir croptop ve deri bir şort giyen kahverengi, uzun saçlı kız Suga'ya doğru ilerliyordu.
- Merhaba. Ben Jennie. Burada sıkılmışa benziyordun da, eğlenebiliriz diye düşündüm :)
Yazar zaten bölüm atmayalı günler oldu, hikayeyi unuttuk, birde en ekşınlı yerde kesiyorsun bölümü ey insafsız dediğinizi duyar gibiyim :D Hayırlısı artık. Kapağı değiştirdim görüşlerinizi bekliyorum. Oy atarsanız pek bir mesut olurum :^^
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arkadaşlar bu arada Jisoo diyince aklıma hep bu photoshop geliyor bu günlerde ciddiyetim bozuldu :D Yarılıyorum dfghjkdsf.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tamam sakince klavyeyi yerine bırak. Good boy/girl. :D ♥
