Jisoo ↓ Suga ↓ Jimin ↓ Jungkook ☼Öğretmenime Aşık Oldum!☼

2.♥

Ders : Matematik

'Arkadaşlar biliyorsunuz 2 hafta sonra dönem sınavınız olacak. Bunun için zayıf olduğunuz konularda sizlere yardım etmek istiyorum. O yüzden sizlere özel ders vereceğim. İsteyenler olursa ismini bana yazdırsın şuan.'

'Hocam ben Trigonometre konusunda zayıfım özel dersinizden faydalanmak istiyorum.'

'Peki Jungkook ismini yazdım bugün saat 20.00'de evime gel 2 saat çalışalım uygun mu sana?'

'Çok uygun hocam tabi gelirim '

'Hocam ben Jimin bende yarın saat 19.00' a alabilir miyim?'

'Tamam Jimin senide yazıyorum.'

'Devamını tenefüste yazarız arkadaşlar şuan derse geçmemiz gerekiyor .'

..♥♥..

Tenefüste öğretmenler odasında:

'Hocam müsaitseniz bu akşam bir yemeğe çıkalım mı?'

'Üzgünüm hocam bu akşam öğrencime özel ders vereceğim sonraki akşamlarda doluyum. Malum sınavlar yaklaşıyor çalışmaları lazım. Başka bir zamana Bay Lee umarım :')'

'Peki hocam '

..♣..

Okul çıkışında:

Jungkook koşarak seslenir. 

' Hocam arabam yok evinizide bilmiyorum acaba sizinle beraber gelebilir miyim? '

' Tamam sorun değil Jungkook geç arabaya.'

Jungkook heyecanla arabanın kapısını açarak ön koltukta öğretmeninin yanına oturur. Kim Jisoo'da oturur. Giydiği etek oturduğu an kısalmıştır. Bacakları daha çok ön plandadır. Jungkook ondan gözlerini alamaz yüzü ısınmıştır onun sıcaklığına karşı. 

'Eee. Jungkook bana kendinden bahset biraz. Ailen nasıl kardeşin var mı?'

'Jisoo.. Pardon Bayan Kim yanlışlıkla söyledim böyle hitap etmemeliyim size. Size kendimi yakın hissettiğim için böyle dedim , kusuruma bakmayın lütfen.'

Jisoo gülümser ve konuşur:

' Okul dışında bana Jisoo diye hitap edebilirsin sorun yok en azından kendimi yaşlı hissetmeme izin vermiyorsun :) '

' Teşekkür ederim. :) Ailemle kavgalıyım aslında kendi başıma yaşıyorum. Kardeşimde yok iç açıcı bir hayatım olduğu söylenemez. Ta ki hayatıma siz girene kadar.'

Jisoo o an şaşırır. Ama konuyu geçiştirir.

'Üzüldüm Jungkook durumuna.. Aaa işte geldik eve inebilirsin.'

Jisoo evinin kapısına doğru ilerler yüksek topuklularıyla arkasında da Jungkook vardır. Çantasından anahtarını alıp kapıyı açar. Evi gerçekten güzeldi , ferah bir havası vardı. Modern eşyalarla dizayn edilmiş bir eve sahipti.

'Dikilecek misin orda gel içeri ceketini bana verebilirsin , asayım. '

' Tabiki.'

Jungkook o an afallamıştır. Ceketini tam çıkaracekken, Jisoo onun omuzlarına dokunup, ceketini yavaşça çıkarır. O an Jungkook Jisoo'nun ona dokunuşunun büyüsüne kapılmıştır.Gerçekten inanılmaz güzel, kibar bir kadındı.

'Ceketini çıkaracak gibi durmuyordun o yüzden ben çıkarmayı düşündüm :) Gir içeri önce yemek yiyelim acıkmış olmalısın sonra çalışırız. Sen otur ben üzerimi değiştirip yemek hazırlayım.'

' Tamam Jisoo.'

Jisoo uzun beyaz merdivenlerinden çıkarak üzerini değiştirmeye gitmiştir. Jungkook o an evi inceliyordur.  Jisoo'nun kendine has müthiş güzel kokan manolyalı bir parfümü vardır. O koku tüm evin içerisindeydi Jungkook'un oturduğu koltukta bile manolya kokusu vardır. Büyülenmişti resmen..

Jisoo üzerini değiştirip gelmişti.Resmi iş giyslerinden sıkılmış olmalı ki, üzerine yüksek bel rahat görünen bir şort ve üzerine kısa düz siyah bir tişört giymişti.

'Önce yemek hazırlayım sende masaya geç orada bekle.'

' Tamam geçeyim Jisoo.'

Çorba hazırlıyordu. Soğan doğramaktan gözleri yaşlanmış ağlıyordu. Yanına gittim belinden onu kavrayarak bıçağı kendim aldım ve gözlerini sildim. Yaşlı gözleriyle ne olduğunu anlamamış bir şekilde bana bakıyordu. Uzun tişörtümün ucuyla Jisoo'nun ıslak yüzünü sildim. Saçlarını kulağının arkasına götürdüm. Onun gözlerine bakarak söyledim:

'Gözlerin yanmış olmalı lütfen sen otur ben doğrayım.. Soğana karşı eğitim aldım :)) Beni ağlatamaz. '

'Teşekkür ederim Jungkook :)'

''Soğanların hepsini doğradıktan saçma bir şekilde bende ağlamıştım. Gözlerim yanmıştı. Bir de o kadar egolu konuştum rezil oldum lanet olsun .''

' Gerçekten çok eğitim almışsın. Feci kızardı gözlerin.. '

Jisoo ellerini lavaboda ıslatarak yüzümü silmişti. O da beni önemsiyordu.O kibar ve ince parmaklarıyle yüzüme dokundu. O an onu öpmek için o kutsanmış dudaklara doğru eğildim.. Ama benden uzaklaştı.

' Soğanlarda hazır olduğuna göre çorbayı hızlıca yapabilirim otur lütfen.'

Çorbayı ve yanında birkaç çeşit daha yemeği getirip masaya koydu. Yemeği yiyip bitirdik. Jisoo tabakları bulaşık makinesine götürmek için ayağa kalktı. Bende o an ayağa kalktım. Sert bir şekilde bileklerinden tuttum, onu duvara yasladım elindeki tabaklar yere düşüp kırılmışlardı.

' Aissh. Ne yapıyorsun Jungkook!'

' Dinle. Seni seviyorum.'

'Bende seni seviyorum Jungkook gerçekten iyi bir öğrencisin hızlı öğreniyorsun.'

' Jisoo-Yaa! Aptal rolünü oynama seni bir kadın olarak seviyorum. ' 

Bunu dedikten sonra o güzel dudaklarını sert bir şekilde öptüm. Ama bana karşılık vermemişti.

'Ne yaptığını sanıyorsun sen!'

O an sert bir şekilde yüzüme tokat attı.

' Jungkook istediğin şey hiçbir zaman olmayacak 18 yaşında bir öğrencimle aşk yaşayamam. 29 yaşındayım. Kendimden 11 yaş küçük bir çocuğa aşık olamam sapık gibi!  Ya sen beni çıkarırsın hayatından ya da ben zorla çıkarttırırım. '