9. ♣

363 25 14
                                    

Ah bebeğim ben deliyim
Sen yokken ne gece ne de gündüz
Ne ay var ne tek bir yıldız
Her yer karanlık ve ıssız
Göremiyorum...

Yukarıda hikayeye uyan bir video var.  Evet değerli okuyucularım hala bu kitabı kitaplığınızda tutuyorsanız teşekkür ederim. Bu kitap, benim açıkçası çokça silmeyi düşündüğüm acemi bir karalamadan ibaretti. YB isteyen kişileri daha fazla bekletmek istemedim (kitabı unuttuk yazar, ne beklemesi shdhbds) Bu yüzden 1,2 bölüm öncesine alıp okumanızı ve hafızanızı tazelemenizi öneririm :) Umarım birazda olsa beklentinizi karşılar.

...

  "Bırak beni Jungkook! Ne yapacaksın? Zorla evine mi götüreceksin? Ha? Istemiyorum, anladın mı? Seninle duygusal bir bağ asla kuramam ben."

  "Evet, Jisoo. Gerekirse zorla götüreceğim seni. Ayrıca ben seni istiyorum, bunu ne yapacağız peki?"

  "Sen sadece hasta ruhlu ergen bir çocuksun."

  "Evet, hastayım. Sana hastayım. Ve tek ilacım da sensin."

  "Jungkook gerçekten sıkıldım artık saçmalıklarından, Lee'yi görmek istiyorum artık."

  "Bir anlaşma yaptık Jisoo, Lee'nin canını bağışladım senin bana gelmen şartıyla. Unutmuş olamazsın değil mi?"

  "Onu görmem gerekiyor. Hastaneye bile götürmediniz, ağır yaralıydı. O ölürse ne yaparım, ha? Vicdanını nasıl rahatlatacaksın?"

  "Yeter artık! O piçe önem verdiğin kadar bana vermedin!"

Jungkook, Jisoo'nun bileğinden sertçe çekip arabasına doğru sürükledi. Zorda olsa arabaya bindirdi. Ve evine doğru -zifiri gecenin karanlığında- sürmeye başladı.

Yol oldukça uzundu. Jisoo uykusuna yenik düşmüştü. Gün doğumuna az kalmıştı. Jungkook da yorgundu, bir süre dinlenmek için arabasını kenara çekti. Deri ceketini çıkarıp Jisoo'nun üstüne örttü. Hayranlıkla genç öğretmenini izledi. Bu dünya için fazla güzeldi.

Güneşin sıcaklığı yüzlerine vuruyordu. Sabah olmuştu.

  "Hey, Jungkook uyan okula gitmeliyiz. Senin yüzünden mesleğimi kaybedemem."

  "Ah, cidden... Uyuyorum. Biraz saygı gösteremez misin?"

  "Saygı, hmm. Uzun süredir uzak kaldığın kavramdan bahsediyorsun. Bunca yaptığın şeylerden sonra..."

  "Bak, çalışmana gerek yok. Ben sana bakarım. Öğretmenlik boş iş zaten, bir sürü abaza öğrenci var."

  "Evet mesela senin gibi ve senin deyiminle abaza bir öğrenci de şuan burada."

  "Senin ağzından çıkan her kelime güzel geliyor biliyor musun?"

  "Artık okula gidebilir miyiz saçmalıkların bittiyse?"

  "Henüz bitmedi... Saçmalıklarım."

Jungkook Jisoo'nun yüzüne doğru yaklaştı. Nefesi genç bayanın yüzüne değiyordu. Kulağına doğru fısıldadı.

  "Çözemediğim denklem gibisiniz öğretmenim."

Jisoo bu yakınlıktan geri çekildi.

  "O halde derslerinize iyi çalışmalısınız, Bay Jeon."

                                              ■■■
 
   Suga yanındaki sıcak bedenle sabahın ilk ışıklarına uyanmıştı. Dün ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu. Ismini unutacak kadar ağır sarhoştu. Gözlerini zorla da olsa açtı. Yanındaki kahverengi saçlı kız da uyanmıştı.

  "Günaydın, Suga. Dün baya iyiydin. Cömertmişsin de, para için sağol. Ve, bunu tekrarlamalıyız yine."

  "Hey dur, ismin ne senin. Ve dün her ne yaşadıysak hatırlamıyorum. Kimseye asla bahsetme."

  "Unutman üzücü oldu ama, ben Jennie. Ve neler yaşamadık ki :)"

Jennie giysisini giyip, gitmek için yataktan kalktı. Çıplak bedeniyle yerdeki giysilerini aldı. Suga oldukça şaşırmıştı, ilk kez canlı kadın vücudu görüyordu.  Ve ilk defa birisiyle beraber olmuştu şehvet uğruna. Hemde sevmediği birisiyle...

  "Beni arzuladığını bu kadar belli etmemelisin Suga. Her neyse görüşürüz telefon numaramı bırakıyorum, ararsın beni."

Suga bir şey dememişti. Kendince olayların şokunu hala atlatamamıştı. Namjoon'u aradı.

  "Seni it herif! Dün neden bana engel olmadın ve hangi cehennemin dibindesin!"

  "Sana da merhaba Suga. Ve henüz evdeyim daha cehenneme gitmedim malesef."

  "Vay beyfendi bir de beni burada bırakıp gitmiş."

  "Tamam neyse geliyorum 10 dakikaya."

...

  "Iyi dağıtmışsın dün. Nasıldı bakalım?"

  "Bok gibiydi, tamam mı?"
 
  "Oğlum güzelim kızdı. Senin estetik anlayışını sikeyim."

  "Asıl ben sikeyim. Başkalarının bedeninde Jisoo'yu arıyorum,anlıyor musun? Ve ilk deneyimimi sevdiğim kadınla yapmak istemiştim serseri!"

  "Sikmişsin sikeceğini zaten. Sen takıntılı bir ruh hastasısın. Öğretmeninle beraber olabileceğini mi sanıyordun? "

Suga yeterince gergindi. Namjoon'un suratına ağır bir darbe indirdi. Namjoon da ona.

                                                ■■■

  "Hey, Jungkook nereye getirdin, beni! Okula süreceğini söylemiştin."

  "Evet bir nevi okul işte. Beni çalıştırabileceğin bir yer. Evime hoş geldin."

•●•●•

   Bu da yeni kapağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   Bu da yeni kapağım. Görüşlerinizi alayım, nasıl beğendiniz mi?  Ve yıldız butonuna basar mısın, birazcık da beğendiysen.

 

Jisoo ↓ Suga ↓ Jimin ↓ Jungkook  ☼Öğretmenime Aşık Oldum!☼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin