''Yeni gelen matematik öğretmeni hayatıma tamamen farklı bir bakış açısı kazandırdı. Başta her şey platonikti ama gerçek aşka dönüşmesi için hiçbir engel yok değil mi ?'' ♫
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...
'' Şaka yapıyorsun değil mi? Oyunlarından yeterince bıktım ve yoruldum Jungkook. Benim düzenli bir hayatım ve işim var, evine getirerek ne yapmaya çabalıyorsun? ''
'' Hayır ciddiyim, zaten günlerdir okula gitmedin ve aramızdaki ilişkiyi büyük ihtimalle duymuşlardır, öğretmenlik yapmana gerek yok artık. ''
'' Nasıl? Neyi öğrendiler? Seninle aramızda bir şeyin olmadığını kabullen artık! Hayatımı yeterince mahvettin bu kısa sürede, mesleğimi de senin saplantın yüzünden kaybetmeyeceğim. Şimdi çekil önümden.''
Jisoo, Jungkook'un elleriyle kurduğu bariyerden çıkmaya çalıştı, ama genç adam elleriyle kenetlemiş durumdaydı.
'' Lanet olsun Jisoo! Neden hep bu kadar zorsun, seni seviyorum görmüyor musun? Sadece beni sevmeyi deneyemez misin?! ''
'' Bırak canımı yakıyorsun, boş hayaller kuruyorsun sadece. ''
'' Be-n ilk kez böyle hissediyorum Jisoo, ilk kez birinden bu kadar etkilendim ve her anımı onunla geçirmek istiyorum ve bu kişi sensin, bunu sen de biliyorsun. ''
'' Jungkook bu olanlar sadece basit bir kaçamak olabilir, seninle bir geleceğimiz yok. ''
Jisoo kapıya doğru ilerledi, bir an önce buradan gidip normal yaşantısına dönmek istiyordu.
'' Hayır, hiçbir yere gitmiyorsun. ''
Jungkook elinden sertçe tutup sürükledi, bir şeyleri kanıtlamak istermişçesine Jisoo'yu omuzlarından tutarak sarstı, çenesini sıktı. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Sinirli ve bir o kadar da üzgündü.
'' Sa-kin ol, iyi değilsin şuan. ''
'' Beni sen hasta yapıyorsun. ''
'' Hastasın çünkü. Lee'ye sen bir şey yaptın değil mi yoksa bana bir şekilde ulaşırdı.. ''
Jungkook iyice sinirlenmişti, elleriyle Jisoo'yu daha da sıktı parmaklarının izi teninde belirecek kadar, koltuğa doğru sertçe savurdu genç kadını. Bu sırada başı odada bulunan objelerden birine çarptı. Acıyla inledi Jisoo.
Jungkook parmaklarını beline doladı, omzuna küçük bir öpücük kondurdu. Jisoo ise ağlıyordu.
'' Dokunma bana, sadece acı veriyorsun.. ''
'' Çok özür dilerim sevgilim, kendimi kontrol edemedim.. Geç oldu saat. Dinlensen iyi olur. ''
..
'' Benim odamda kalabilirsin. Ben de seninle uyuyabilir miyim öğretmenim? ''
'' Hayır Jungkook. İzninle lavaboya gideceğim takip etmezsen. ''
'' Peki peki, gece rüzgar seslerinden korkunca yanına gelebilirim ama. ''
Jisoo sadece gözlerini devirmekle yetindi. Asla iflah olmaz birisiyle nasıl uğraşacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.. Lavaboya gidip buz gibi bir suyla yüzünü yıkayıp kendine gelmek istiyordu.
Aynada kendine baktı, Jungkook bugün gerçekten de hırpalamıştı onu, kollarında çürükler oluşmaya başlamıştı bile... Ama komodinin üzerinde duran ilaçlar dikkatini çekmişti. Pek anlamasa da psikolojik sebepler için kullanılan ilaçlar olduğunu biliyordu. Şimdi az çok anlayabiliyordu.
Jungkook gerçekten de hastaydı.
..
Evet saat 05.12 şuan, niye şuan ve neden yazdığım hakkında hiçbir fikrim yok xdfgh canım sıkıldı ve karalamak istedim, güzel olmadı zaten tamamen doğaçlama bir şey. Yılda bir bölüm atarım artık xD sağlıcakla kalın <3
