30.BÖLÜM

877 28 2
                                    

Ali arabasını mertoğlu konağında durdurup arabayı park etti çantasını alıp arabayı kitledikten sonra evin kapısını açıp salona geçti.

Ali:Selam:)

Diyerek salona daldığında görmeği beklemediği şeyler vardı Selin koltuğa oturmuş öylece duvara bakıyordu nazlı ise kafasını selinin omzuna dayamış öylece dururken. Savaş ise bi sağa bi sola dönüyordu.

Ali:Ne bu haliniz?
Savaş:Bi de bilmiyorum ayaklarına yatıyor! Lan hani aşıktın!

Diyerek alinin üzerine atlayıp onu yumruklamaya başlıyor ve öfke ile sözlerine devam ediyordu.

Savaş:Hani seviyordun! Hani onun için herşeyi yapardın!
Nazlı:Savaş bırak! Öldüreceksin şimdi!
Savaş:Az bile buna!
Selin:YETER!

diyerek bütün dikkati üzerine toplayan Selin üçünde ağlamaklı bakıyordu. Kalbi kırık döküktü şimdi kim toplarlayacaktı onu? Kim acısını dindirecekti?

Selin:Yeter anladın mı! Durun! Daha fazla burda durmak istemiyorum!

Hızla ayağa kalkıp odasına çıktı ve çoktan yapması gerekeni yaptı. Eşyalarını toplayıp sonsuza dek hayatından onu çıkarıp gidecekti hızla eşyalarını toplayıp evden çıktı kimsenin bağırışlarını duymadan.

***

Kapıyı çalmak istediğinden emin bile değildi daha elleri kapıyı buldu ve çalmaya başladı ağlayarak. Selin boranın yanına gelmişti sırdaşının birlikte ağladığı kişinin yanına gelmiş ve ona bütün sıkıntısını anlatmak istiyordu. Kapıyı açan Bora selini görmeyi beklemiyordu bora onun bu halini görünce biraz şaşırsada onu hemen içeri almış ve sakinleştirmeye başlamıştı bile...

Bora:Selin? İyimisin?

Selin göz yaşları arasında ne kadar cevap verebilirse denedi ama her seferinde boğazı düğüm düğüm oluyordu. Nasıl olmasındı ki? Sonuçta ihanete uğramıştı hangi kadın bu kadar ağır bişeyi taşıyabilir ki? Boraya biraz daha sokuldu Selin ve gözyaşlarının onun t_shtini ıslatmasına izin verdi.

Selin:Bitti Bora... Herşey bitti...

Bi hıçkırık daha kaçtı boğazından herşey o kadar ağır olmuştu ki her seferinde kendisinin üzülmesinden bıkmıştı artık aslında aptal olan kendisiydi alinin laflarına inanıp kendisine aşık olduğunu sanıyordu. Ama kendisi itiraf etmemişmiydi kendisine aşık olduğunu? Herşey yalanmıydı?aklı o kadar karışıktı ki ne hissedeceği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu... Nasıl devam edecekti onsuz... Kokusu olmadan... Mavi gözleri olmadan... Gülünce kısılan gözleri olmadan nasıl devam edecekti? Bi tarafı öfkeli olsa bile diğer tarafi hep hayran hep aşıktı ona... Ama ne olursa olsun onun da canını yakacaktı biraz onunda acıyacaktı ama onu üzdüğü ve kırdığı için asla affetmeyecekti...

Bora:Gel hadi uzan biraz.
Selin:Sağol bora senide böyle uğraştırıyorum akşam akşam

Bora:Başımın üstünde yerin var Selin sen benim zor zamanımda yanımda oldun bende senin yanında olmayayım da kimin yanında olayım?:)
Selin:İyi ki varsın Bora
Bora:Sende cimcime:)
Bora selini yukarı çıkarıp misafir odasına götürdü onu odaya çıkardıktan sonra telefonunu alıp nazlıyı aradı.

Nazlı:Alo?
Bora:Nazlı selinin kafası dalgın bayada hırpalanmış? Siz ne yaşıyorsunuz orda?
Nazlı:Ali... Ali selini aldatmış
Bora:Ne...
Nazlı:Ona göz kulak ol toparlansın ben gelip alıcam onu
Bora:Tamam

Bora telefonu sehpaya bırakıp nefes almaya çalıştı neden? Neden hep sevdiği insanlar hep en içten kırılıyordu...

Hayat Mucizelere Gebe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin