Bölüm 3:Yıldırım ve Buz'un Hikayesi

1.4K 192 249
                                    



.
.
.


Güney Amerika

Venezuela/ Maracaibo Gölü


---


"Profesör Estavanı gördünüz mü ? " genç bilim adamı deli gibi profesörünü ararken, enstitünün altını üstüne getirmişti.



Geçen yıl ortalıktan tam beş ay kaybolan profesörü çok önemli bir sunumun ortasında yine kabolmuştu ve iki gündür ordada yoktu.



"Yine mi kayıp? "


Siyah, dalgalı saçları beline kadar uzanan genç kadın konuştuğunda asistanı duraksamıştı.




"Profesör Elena, onu bulamıyorum yine kayboldu? "Demesiyle Elena gözlerini devirmişti.

Daha geçen gün bu mevzu hakkında uzun uzun konuşmuş, kulaklarını çekmişti



"Ben onu bulurum, sen işlerine konsantre ol."diye gülümsediğinde genç oğlan derin nefes alarak odasına doğru ilerlemişti.





Elena kendi odasına ayaklarını sürüyerek girip, üzerindeki beyaz önlüğü indirerek krem ceketini giydikten sonra deli gibi korksa da rotasını yıldırımların mabedi olan "Maracaibo Gölüne çevirmişti.






Araba göl sınırına yakın bir düzlükte durduğunda, genç kadın inerek karanlık yıldırım bulutlarına bakıp iç çekmişti.


İçinden tabiki de böyle arkadaş olmaz olsun diye köpürmüyor değildi. Aksine bunu onu gördüğü her an yüzüne karşı dile getiriyordu.





"Estavan! "



"Çık ortaya seni kaçıkkkkkk! Bir gün kıçına o yıldırımlardan yiyip, kızarmış sosis olacaksın."diye bağırırken gölden uzak olduğunu biliyordu

Ama kenardaki küçük kulübeye gitmeye cesareti yoktu.




Tanrı aşkına kim çatısına dakikada yirmi yıldırım düşen bir kulübeye girmek isterdi ki?



Neredeyse bir saattir bağırmanın sonucunu alamayan Elena sinirle topuklarını yere vura vura yürürken üzerindeki bulutların çarpışıp, ürkünç bir ses çıkarmasıyla çığlık atarak kulaklarını kapatmıştı.



Bu sesi biliyordu....



"Tanrım seni lanet olası CHENNNNNNNNNNNNNNNNNNNN, ÇIK O SİKİK KULÜBEDEN, GEBERİP GİDECEĞİM BURADA! "dediğinde yıldırımın yan taraftaki ağaca çarpmasıyla ikinci bir çığlık gölde yankılanmıştı.


Bulutlar daha da kararırken Elena dizlerine gömdüğü kafasını zorlukla kaldırdığında üzerine düşmesine ramak kalan ağacı fark etmesiyle ardı ardına çığlıklar atmaya başlamıştı.

Yerinden kalkmaya çalıştıkça ayakları sanki asfalt zemine yapışmış hareketini engelliyordu.



"Daha çocuk doğurmadan öleceğim. "diye yaşlar gözlerinden akarken, ağaç gövdesinin çıtırdısıyla gözlerini acı son için sıkı sıkıya kapatmıştı.

1

2


3


Saniyeler geçtikçe vücudunda ezilme, kırılma hissetmeyen Elena gözlerini araladığında gözlerini devirerek ağacı yukarıda tutan dostuyla ufak bir çığlık daha atıp gerisin geriye sürünerek çekilmişti.




LOST PLANET ''POWER" ||ChanBaek ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin