9. Bölüm

336 7 1
                                    

Hi ^^ Bugün çok mutluyumm. O yüzden yeni bölüm yazayım dedim.  Can sıkıntısı :D Bütün gün Teen Wolf izleyince beynim durdu :D Bu arada 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun!! Öpüldünüz Muck.Bu bölümde bütün soruların cevabını alacaksınız.

İyi okumalar

Ne yapacağımı bilmiyordum. Hastaneye gidemezdim. Oraya çok uzaktık ve Merve'yi taşıyamazdım. Ambulansı da arayamazdım. Yanıma telefonumu almamıştım. Alsam bile burada çekmezdi . Merve'yi oradaki yırtık koltuklardan birine yatırdım Ve kulübeyi keşfetmeye başladım. Fazla bir şey yoktu. Sadece yırtık bir bez parçası buldum. Bununla merve'nin yaralarını temizleyebilirdim. Ama su gerekliydi. Ve hiç suyum yoktu! Lanet olsun! Buralarda hiç göl , nehir felan yokmuydu ki? Of. Evin içinde dört dönüyordum. Küçük bez parçasıyla Merve'nin yaralarını temizlemeye başladım. Ama bez kirlendiğinde yapacak bir şeyim kalmamıştı. Merve'yi zorla ayağa kaldırmaya çalıştım. Kolunu omzuma attım ve zar zor kulübeden çıkmaya başladım. 

Ormanın yarısına geldiğimizde hiç gücüm kalmamıştı. Dinlenmeye karar verdim. Merve'yi bir taşın üzerine yatırdım ve diğerinede kendim oturdum. Bize yardım edebilecek kimse yok muydu? Lanet olsun! Keşke Yağmur burada olsaydı. Birden kulağıma onun sesi geldi ''Ben hep buradayım ve sana elimden geldiğince yardım etmeye çalışacağım.' Birazda olsa içim rahatlamıştı. Arkamdan bir yaprak hışırtısı duyduğumda hemen arkama döndüm. Kimse yoktu. Umursamadım. Merve'yi alıp tekrar yürümeye koyuldum. 

Eve sonunda gelmiştik. Ve hemen bir ambulans çağırdım. Ambulans geldiğinde hemen Merve'yi bindirdiler ve hastaneye gittik. Hastanede Merve'yi beklerken polisler sürekli bana soru soruyorlardı. '' Saat kaç civarıydı? Neler oldu? Ne saldırısı idi? Onu tam olarak nerede buldun?'' Hepsine cevap vermekten artık bıkmıştım. Doktor çıktığında hemen yanına koştum. Bana durumun iyi olduğunu 1-2 saat sonra taburcu edebileceklerini söylediler. 

3 saat geçmişti ve sonunda eve gelmiştik. Merve uyanmıştı ama şuan uyuyordu. Üzerini örttükten sonra kapının tıklanılmasıyla sıçradım. Kapıyı açtıım önümde Arda duruyordu. Herşeyi ona anlatmıştım. Sonuçta o benim abim gibiydi ve ben ona güvenmeliydim değil mi? 

-Dikkatli olmalısın İlayda gerçekten onlar tehklikeli olabilirler.  

-Tamam ABİ. dedim gülümseyerek. Kaşlarını çattı. 

- Hey senden yanlızca 1 yaş büyüğüm. 

-Tamam tamam dedim ve mutfağa gittim. Mutfağa girdiğimde camdan bana bakan bir Nelin vardı. Parmaklarını şıplattı ve KARANLIK.

Uyandığımda gene o yerdeydim. Beyaz kayanın üzerinden kalktım.  Karşımda Yağmur'u  gördüğümde gülümsedim. Çok tatlı bir kızdı.

-Öncelikle teşekkür ederim. Ve burada durmayalım. Gel seni evime götüreyim. Evine geldiğimizde çok şirin ve güzel bir ev olduğunu gördüm . İçeri girdik. Bana koltukları işaret etti. Oturdum.

-Öncelikle annenle-babanın öldüğünü biliyorum. Ama onlar gerçek annen ve baban değil.

Nası gerçek annem-babam değil? Bu kız kafayı mı yemişti. Kesin yalan söylüyor. 

-Hayır yalan söylemiyorum. Onlar senin annen ve baban değil. Senin annen bir büyücü, baban ise bir vampir. Ama Sark -Bu ismi bulmak için kaç saat uğraştım bilemezsiniz. Aklıma nerden geldiyse- ve adamları onları öldürdüler.  Senin ise şimdi ondan intikam alman gerekiyor.  Ve şuan oturduğun ev eskiden annen ile babanın oturduğu ev ve onlar oraya musallat olmuşlar. Seni de oradan bulmuşlar. Sırf oraya taşındığın için senden intikam almak istiyorlar. Daha sonradan gerçeği öğrendiler ve artık senden DAHA DA FAZLA nefret ediyorlar ve büyük bir intikam almayı planlıyorlar.

-Anlıyorum. Peki ya seni nereden tanıyorum?

-Biz kardeşiz İlayda. Onlardan intikam almamam için beni de öldürüp buraya hapsettiler. Ve buradan çıkıp yeniden insan olabilmem için sana ihtiyacım var.

Kafam allak  bullak olmuştu. 

-Bu normal . Vee birde en büyüğümüz var. Yani 3 kardeşiz. O da bir vampir. Ama onu sana söyleyemem. Onu senin bulman gerekiyor. 

Ne yani birde ablamız mı vardı?

-Abimiz.  Babamız vampir olduğu için o bir vampir. Annemiz büyücü olduğu içinde ben bir büyücüyüm. Sen ise ortancı çocuk olduğun için hem büyücü hem de vampirsin. 

What? What he says is this girl?

-1 hafta sonra sen de abimiz de vampire dönüşeceksiniz. O zaman abimizin kim olduğunu bulursun. 

-Nerden bulacağım?

-Çünkü denk gelecek ve ikinizde o saatte ormanda olacaksınız. Ve canınızın acımadan dönüşmeniz için bu iksiri içmeniz gerekiyor dedi mor iksiri uzatırken.

-Büyücülük içinde, artık buraya sık sık geleceksin. Ve ben seni eğiteceğim. dedi kalkarken. O kalkınca bende ayaklandım.

-Şimdi gitme vaktin. dedi ellerini çırparak. 8 yaşında gibi duruyordu ama sanki 20 yaşındaydı.

-10 yaşındayım. dedi gülümserken. 

-Haa aklıma takılan bir soru var dedim. Merakla bana baktı. 
-Onlardan intikam almaman için seni buraya kapattıklarını söyledin.10 yaşındaki bir kızdan mı korkuyorlar? Ayrıca neden beni veya abimiz işte her kimse onu kapatmadılar ki? diye sordum. Derin bir iç çekti

-Çünkü siz küçükken annemiz ve babamız sizi bırakmak zorunda kaldılar. Nedenini bende bilmiyorum ama zorundalarmış. Onlarda sizi bilmiyorlardı. Sadece beni biliyorlardı. Ayrıca sandığından daha güçlüyüm. Ve hiç büyümeyeceğimi mi sanıyorsun? Şimdiden  önlemini alıyorlar. dedi. Haklıydı. Aptalca bir soruydu.

-Hayır aptalca değildi dedi gülümserken. Gülümsemesi gitti ve bana ''Ama kötü bir şey var ki artık sizi de öğrendiler.'' dedi hüzünlenerek. Üzgünken bile çok tatlıydı. ''Saol'' dedi ve bana el salladı. Bende ona el salladım ve kendimi birden karanlıkta buldum. 

Uyandığımda başımda Arda telaşlı gözlerle bana bakıyordu. Endişelenmişti o da. Acaba ona olanları anlatsam mı? Hayır,hayır olmaz. Onu da tehlikeye atmıyayım. Uyandığımı görünce

-İlayda! İyi misin? Çok endişelendim ve-

-İyiyim diyerek sözünü kestim. Merve nasıl diye sordum. İyi dedi. Yataktan kalkıp onun yanına gittim. Televizyonda sünger Bob izliyordu. Asla büyümeyecek bu kız. Bana döndü ve
-Uyuyan güzel de uyanmış dedi alaycı bir tonda. Gülümsedim.
-Uyuyan güzel ben miyim sen mi? Dedim. Güldü. 

-Ben artık gitmeliyim dedi Arda. Onu da yolcu ettikten sonra uyumak için odama yönelmiştim ki camdaki parlayan gözleri görüm.Ve birden koşmaya başladı. Siyah tüyleri vardı. Gözleri sarı gibiydi ve dişleri çok sivriydi ve ÇOK KORKUNÇTU! O kadar korkmuştum ki donmuştum resmen kendime geldiğimde yürümeye başladım. Aynı Teen Wolf'taki Scott'un kurt halini andırıyordu. Kurt olabileceğini düşündüm. Daha sonra bunun çok aptal olduğunu düşündüm ve rahatlamaya çalışarak uyuyakaldım. 

Gözlerimi açtığımda bir sandalyede bağlıydım. Tam önümde gene  o kapşonlu korkunç.adam ve Nelin duruyordu. Nelin ''Uyandı!'' diye bağırdı. ''Tekrar uyutun!'' dedi korkunç bir ses. Arkadaki dişleri sivri ve gözleri sarı bir adam gelip bana vurdu ve  gene KARANLIK

Garip EvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin