11. Bölüm

265 6 0
                                    

Arkadaşlar öncelikle biz bu Wattpad'ı en yakın arkadaşım olan Nelin'le  ( Bu arada İlayda seni de ekliyorum. Yani hem İlayda hem Nelin ha İlayda alınma aasdhdhfhf) beraber kullanıyoruz. Eğer anasayfama girerseniz onun yazdığı hikayeleride görürsünüz. Gerçekten iyi bir yazar. Lütfen onları voteleyin. Okulda yaşadığımız olayları yazmış. Canımm :* Bu arada eğer bunu bilişim dersinde (O derste yapıyoruz yalanıyla Wattpad'den hikaye okuyoruz çaktırmayın :D ) İlayda ve Nelin okuyorsanız ikinizi de çok seviyorum meleklerim. Muck muck <3 <3 Sizleride çok seviyorum değerli okurlarım ( Okurlarım ne lan? Ashfhfhfjgfjgjg) . Benim için çok önemlisiniz. Muck <3 

Herneyse. Votelemeyi unutmayınız!

İYİ OKUMALAR!! :)

Doruk içeri girdiği anda sesin kesildiğini fark ettim. Korkudan konuşamıyordum bile. Merve korkudan 1-2 adım gerileyerek ''S-sen kimsin?'' diye sordu. ''Merak etmeyin. Onu tanıyorum'' dedim. ''Nereden?'' dedi kızgın bir ses tonunda. kaşları çatılmıştı. ''Anlatacağım'' diye yanıtladım. Çatı katından çıktım. Camdan dışarı baktığımda zombiler kafaları koparılmış bir şekilde yatıyorlardı. Aman Tanrım! Fazla korkunçlardı! ''Ya tekrar gelirlerse?'' diye sordum Doruk'a bakıp. ''Merak etme. Gelmeyecekler.'' dedi Doruk güven  verici bir tonda gülümserken. Arda birden hızla lavobaya girip kapıyı çarptı. Ne olmuştu şimdi bu çocuğa?

--ARDA'NIN AĞZINDAN--

O gerizekalının gelip İlayda'ya bu kadar yakın olması canımı sıkıyordu. Yüzümü bir kez daha yıkadım. Aynadaki yansımama baktım. İlayda'da ona yıllarca tanımış gibi güveniyordu! Tanrım, delirecektim. Evden gitmek en iyisiydi. Çıktığımda ne olduğunu sordular. Onlara başımın döndüğünü geveledim. ''Korkudandır. Birazdan geçer'' dedi Doruk denen gerizekalı. Şu an bu salağı burada gebertmemem için hiçbir sebep yoktu. Bilerek Doruk'un yanında İlayda'yı yanağından öperek evden uzaklaştım. Arabayı sürmeye başladığımda hala sinirlerim yatışmamıştı. Son sürat hızla giderken önümden bir şeyin geçmesi ile frene bastım. Hiçbirşey yoktu. Ama bir karaltı geçmişti, evet emindim. Birden arabamın camına kendi kendine kırmızı bir sıvıyla ''Sark'tan selamlar...'' yazdı. Ama nasıl olur? Tamam sanırım deliriyorum. Gözümü açıp-kapadım ve yok oldu! Tanrım, ah kafayı yiyorum. Eve gittiğimde aynadan baktığımda arkamda olan siyah saçları önüne gelmiş. Gözleri olmayan, bazı  yerleri yırtılmış, bazı yerleri ise kana bulaşmış olan beyaz elbiseli korkunç kadın bana korkunçca gülümsüyordu. Tanrım! Ah, tamam tamam ben tam bir moronum. Belkide biraz dışarı çıkmalıyım. Hemen kendimi dışarı attım. kapıyı açmamla gene o kadını gördüm. Evden hemen çıktım ve koşmaya başladım. Ormanlık alandan koşuyordum ve her 5 m 'de bir bir ağacın arkasından o çıkıyordu. Çok korkunçtu. tamam sakin ol Arda, sakin. İlayda'ların evine geldiğimde hemen kapıyı çaldım. Kendime biraz çeki düzen verdim. Ter içinde kalmıştım ve nefes nefeseydim.Kapı açıldığında İlayda'nında benimle aynı durumda olduğunu gördüm. 

--iLAYDA'NIN  AĞZINDAN--

Arda gittikten yarım saat sonrada Doruk gitmişti ve Merve'de alışverişe gitmişti. Ben evde kalmak istemiştim. Dişlerimi fırçalarken aynada kendime son kez bakmıştım. Tam arkamda olan siyah saçları önüne gelmiş. Gözleri olmayan, bazı  yerleri yırtılmış, bazı yerleri ise kana bulaşmış olan beyaz elbiseli korkunç kadın bana korkunçca gülümsüyordu. Neler oluyordu? O kadar korkmuştum ki korkudan evde dört dönüyordum. Ama heryerden o çıkıyordu. Birden pencerenin camında kırmızı sıvıyla ''Sark'tan selamlar...'' yazdı. Tanrım, Sark! Tabii ya! Korkudan ellerim titremeye başlamıştı. Şu yazı da gitmişti. Birden kapının çalınmasıyla yerimden fırladım. Kapıyı açtığımda nefes nefese ve terk içinde kalmış Arda bana bakıyordu. Onu hemen içeri aldım . ''Belki inanmayıp deli olduğumu düşüneceksin ama..'' diyerek benim de bugün görmüş olduğuım şeyleri anlattı. ''Evet onları bende gördüm!'' dedim. Tanrım, şu işe bak! Sanırım yanımda olduğundan Arda'ya da musallat olmuşlardı. Yakında Merve'ye de olurdu bunlar. Hepsi psikopat yemin ederim. 

Allahım günahım neydi?

Hee tamam hatırladım.

Ha bide o vardı doğru.

 Onu hiç bulaştırmayalım zaten.

Düşüncelerimden kapının açılma sesiyle sıyrıldım. Merve elinde poşetlerle geldi. ''Ah tanrım bir hurmanın kilosu 5TL nasıl olur? Ah dinlerinden imanlarından utansınlar Zemzem bile 3 TL olmuş. Haram ya günah'' kendi kendine homurdandığı şeylere güldüm. ''İlayda! Bir hurmanın kilosu bile 5 Tl olmuş bili-'' ''Tamam, tamam '' diyerek onu geçiştirdim. Harbi mal bu kızz yaaa. Mal olduğunu 1.sınıfta kendi kendine üstüne meyve suyu dökmesinden anlamıştım zaten. 8. sınıfta da sürekli ''Kalemi olan var mıı?'' diye soruyordu. Cevap gelmediğin de de ''Neyse kendiminini kullanıyim'' diyordu. 5. sınıfta ingilizce öğretmenimiz Mustafa hocaya  az çektirmedi. Gerçi o da haketmişti ama neyse. Şu Sark'ların adamı Nelin yok mu oda bizim sınıftaydı. Hocadan az dayak yemedi. Ama hak ediyordu. Gerçekten 5.sınıf öğretmenlerimiz komkti. Yalan yok, Nelin güzel taklit yapardı. Mat. hocasının taklidini yapardı hep. Bütün sınıf buna anırarak gülerdi. Hele o saf Melih yok mu onun o gülüşü herşeyden daha komikti. Mat. hocası da ama harbiden komikti. ''Yaa olumm sığarr yaa . Olum sığar. Yaz. Sıyarr yaa.'' Hele o Yusuf ve Ömer Faruk'a ''Oğlum gerizekalı mısınız siz?'' deyişi vardı.... Eskiden güzeldi hayat. Şimdi herşey mahvolmuştu. Ne zamanlar o anlar aklıma gelse gülümsemeden duramıyordum. Komikti bizim 5F. En sevdiğim sınıf o'ydu... 

Düşüncelerimden Merve'nin sesiyle sıyrıldım. ''Heey, gene nereye daldın?'' ''Hiçç'' dedim. O sırada birden bugün gördüğümüz kadın duvarın içinden çıkarak korkunçca gülümseyerek ''Merhaba çocuklar, sizi biraz yanıma alacağım.'' diyerek Arda'yı ve beni aldı ve KARANLIK

Garip EvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin