5"Yalnızlık"

589 50 20
                                    


-

Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, meğer her masala seni anlatarak başlarmış. 'Bir varmış, bir yokmuş.

Sabah uyandığımda gözlerim açılmamak için yalvaran bir kapı gibiydi adeta.Kendimi oldukça yorgun hissediyordum ve dün akşam hakkında hiçbir şey hatırlamıyordum.Sarhoş olduğumu düşünecektim ki hatırladığım kısım böyle düşünmeme engel oldu.Yalnızca şu an hissettiğim üzere alnımda ıslak bir bez vardı.Ömer,Ömer gelmiş olmalıydı.Acilen tamami ile uyanıp dün yaşananları hatırlamam gerekiyordu.

Sahi ben neden uyanmamıştım tüm gece boyunca.Deniz!Deniz neredeydi?

Bu düşünce ile hemen yerimden fırladım,oyun halısında değildi,aynı zamanda salonda da.Bunu görmem içimdeki endişe duygusunun zirvelere ulaşmasına sebep olurken şimdiden gözlerim dolmaya başlamıştı.

İçimde gerçekten çok kötü bir his vardı ve ne yazık ki hislerim beni hiçbir zaman yanıltmazdı.Mutfağa girdim,daha sonra yatak odasına,lavaboya,odasına ama hiçbir yerde yoktu.

Duvarın dibine çöktüğümde aģladığımdan habersizdim.Yoktu.Hiçbir yerde yoktu.Nefes alamıyordum.Nefes boruma devasa bir ağırlık yerleşmişti sanki.Her sabah kokusuyla,sesiyle uyandığım oğlumun bu sabah yüzünü bile görememem vurgun yemiş gibi hissettirdi bana.

Şoka girmiştim.Düşenemiyordum,sadece ağlıyordum ama acilen düşünmeye başlamam gerektiğinin de farkındaydım.

Ama düşünmek istemiyorum.Yalnızca şu an boş olan kucağımda oğlumun olmasıni ve yine beni günlerce uyutmamasını istiyorum.Benim saçlarımı çekmesini,gerekirse gün boyu ağlamasını istiyorum.

Ayağa kalktım.Ne yapacağım hakkında bir şey bilmesem de kalktım.Sallanıyor gibi hissediyordum,elim kaldıramayacağım kadar çok titriyordu ve bir o kadar da güçsüzdüm.

Zar zor salona geçtiğimde sehpanın üzerindeki not dikkatimi çekti.Koşar adımlarla yanına vardığımda elime almam ile yere düşmesi bir oldu,

"Oğlumla ben,bundan sonra sadece biz olacağız.Unutma Defne,her yalanının bir karşılığı var."

O an tüm dünya durdu,işte o an hayatın bir kan gibi damarlarımda yok olup gittiğini hissettim.

***

"Seni bulacağım.Sizi bulacağım..Oğlumu bulacağım."

Akşam olmuş,Sinan'dan gidebileceği her yeri öğrenmiş,her yere bakmış ama bir türlü bulamamıştım.

Ömer bebek bakmak konusunda hiçbir şey bilmezdi.En büyük tedirginliklerimden biri de bu idi.Ona sinirim her geçen dakika daha da artmaya devam ederken düşüncelerimi oğluma ayırmaya çalışıyor,onu bulmak için yol boyunca dua ediyordum.

Göz yaşlarım gözlerime bir perde gibi düştüğünden ötürü riskli bir yolculuktan sonra dağ evine varabilmiştim.

Arabadan kendimi şaşırtacak bir hızla inip merdivenleri çıktıktan sonra kapının açık olduğunü gördüğümde sevinçten bayılacaktım neredeyse.

Ve içeri girdiğimde tüm endişelerim bir buhar misali kayboldu.

Benim küçük prensim orada koltuğa yatırılmış,her zamanki gibi ağzından ayırmadığı elleriyle tavanı seyrediyordu,

Koşarak yanına gittim ve aceleci davranarak kucakladım onu.

İşte hayat.Tekrar yaşıyorum.Bu güzel koku..Uğruna binlerce kez ölebilirim.

Hıçkırıklarım arasında onlarca kez öptüm onu.Bugünden çıkaracağım en büyük ders olmuştu onsuz kesinlikle yaşayamayacağım.

"Çok özledim oğlum.Deniz,anneciğim ben seni gerçekten çok özledim.Seni çok seviyorum birtanem.Seni herkesten çok seviyorum anneciğim.Bir daha sakın ama sakın bırakma beni.Sakın bırakma..."

Ağlamayı bıraktım.Acilen çıkmam gerektiğini beynim tekrarladı.Deniz'i örtüsüne sarıp çıkıyordum ki arkamdan gelen sinir bozucu sakinlikteki ses buna engel oldu.

"Nereye gidiyorsun?"

Arkamı döndüğümde gördüğüm uzun boylu esmer adamla yutkundum.Ve gözlerimin içinin kıpkırmızı olmasından kendime büyük bir öfke duydum.

"Oğlumu böyle benden habersizce alamazsın tamam mı?"

Sahte bir gülüşle sırıttı.Öğrenmemeliydi,hele şimdi öğrenmemeliydi.

"Oğlumu bunca zaman benden kaçırdın.Onun varlığından dahi haberdar olmadım.Sen ondan 3 saat ayrı kaldığında özlerken ben ondan 3 aydır habersizim."

Kendime gelmeye çalışıyordum fakat olmuyordu.Ya ateşimin hâlâ düşmemesinden,ya da gerildiğimden ötürü üşüyordum.Gözlerimi devirdiğimde Deniz'i gördüm ve içimdeki kadın tekrar ayaklandı.

"Ben basit zamanlar geçirmedim.Tek başına hem anne hem de baba olmayı kolay mı zannediyorsun?Hem de hayat tam bir yıkıntı haline gelmişken."

Küfür eder gibi bir soluk aldı,

"Yaptıklarından sonra bunu haketmişsindir belki de."

Kucağımdaki Deniz ile sendeleyip koltuğa düştüğümde uyumak istediğimi anladım.Yorulmuştum.Gerçekten hem ruhsal hem de fiziksel olarak çökmüştüm.

Ömer yanıma geçip oturdu.Ona karşı hislerim her ne kadar olumsuz yönde olsa da yanımda olması bana güven vermişti.Beni göğsüne çekerken Deniz yorgun gözleriyle kucağımdaydı hala.Ağlamaması bir mucize iken gözlerinin kapalı olmasına ayrı şaşırmıştım.Ömer onu yavaşça kucaklayıp yanına bıraktı.

Ve sonra göğsünde ağlamamak için zor tuttuğum gözlerime baktı.Çok acı bir gerçekti ama özlemiştim ve bu yüzden bir tepki veremiyor,hatta vermeyi istemiyordum.Puslu bir sesle konuştu,

"Çok üstüne geldim bugün,özür dilerim.Ama inan ki bugün benim için de hiç kolay bir gün değildi."

Ağlamaya başladığımı fark ettiğimde hıçkırığa dönmek üzere büyümüştü göz yaşlarım.

İlk kez bu kadar rahattım.Tam bir sene sonra kendimi ancak bu kadar rahat hissediyordum.1 yıl olmuştu,ama Ömer'e olan sevgim 1 gram bile azalmamıştı.

Hıçkırıklarım dinince eliyle çenemi kavrayıp yüzümü ona döndürdü,bir şiir seslendirir gibi bir ton aldı yüzü,

"Zavallı yavrum ağlamaktan yüzün bozulmuş,
Büyük bir zafer sayılmaz göz yaşları için."

Alıntı olduğunu ses tonundan anlamışken cevap vermek yerine göğsüne da yaslandım,bir süre sessizlikten sonra bu boşluğu dolduranın ben olmak istediğimi anladım,

"Yalnızlığım ve ben, seni çok bekledik."

Yüzüne baktığimda sakallarının arasından kendini belli eden göz yaşı derin bir nefes alıp,göz yaşı vermeme sebep oldu,

"Senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

Bir hıçkırık kaçıverdi ağzimdan.Senaryocu bayan..

"Özledim.. Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin."

Yutkundum.Bana bakışını tam olarak göremesemde gözlerine hapsolmuş oyuncağı kırık o çocuğu görmem mümkün değildi.Devam etti ,

"Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
"

"Yokluğunu yazmak cenaze arabalarını süslemek gibiydi."

Ömer bana baktı.Göz bebeklerinin arkasında sımsıcak bir insan uyuyordu ve o da uyanmasıni uzun bir zamandır bekliyordu.Yanaklarından sızıyan bir damla göz yaşına tanık oldum,

"Annem çok küçükken öldü,
Önce öp sonra doğur beni"

Bölüm Sonu

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalancı Aşk Denizleri ~ DefömHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin