Geçmiş 1-

1K 18 15
                                    

"Severus bak!". Lily heyecanla peron dokuz üç çeyreği işaret ettiğinde Severus gülümsedi. "Hadi,gidip iyi bir yer bulalım".
Lily'le birlikte trene girdiklerinde Severus, "Ben Slytherin'e seçilmek istiyorum. Umarım sen de seçilirsin," dedi.
O sırada,siyah hafif kabarık saçlı beyaz tenli bir çocuk Severus'a küçümseyerek baktı.
"Gerçekten mi? Slytherin'e mi seçilmek istiyorsun?," dedi.
Severus başını salladı. "Sen nereye seçilmek istiyorsun," diye sorduğunda çocuk güldü ve "Yiğittir orada kalan çocuklar! Tabii ki Gryffindor!," dedi.
"Zeka yerine kası tercih ediyorsun sanırım," dedi Severus sinirle. Karşılarındaki çocuk güldü ve "Sen de ikiside yok sanırım. Sahi,hangi binaya girecektin?," dedi. O günden beri Severus ve James'in arası iyi olmadı.

Sirius,abisi ve kuzenlerine rastlamamaya çalışıyordu. Abisini severdi,yani biraz. Ama kuzenlerini..Ah,asla sevmezdi.
Trene girdiğinde boş kompartıman bulması zor olmuştu.
Yerine yerleşip oturduğunda içeriye bir kişi daha girmişti. Sinirli görünüyordu.
Çocuğun gözleri Sirius'u bulduğunda hafifçe gülümsedi. Sirius'ta ona gülümsemişti.
Birkaç dakika sonra iyi anlaşan James ve Sirius,trenden indiklerinde de beraberlerdi. Hogwarts'a girdiklerinde birbirlerine Gryffindor'da olacaklarona söz vermişlerdi.

Lily ve Severus trenden indiğinde Severus yeni sakinleşmiş görünüyordu. Trendeki çocuk onu kızdırmıştı.
Beraber içeriye girdiklerinde Lily bu büyülü havayı şimdiden çok sevmişti. Öğretmen olduğunu düşündüğü kadın açıklamalar yaparken sırayla isimler okunmaya başladı.
"Potter,James,". Lily ve Severus'un gözleri oraya giderken ikiside trendeki çocuk olduğunu anlamıştı.
James'in kafasındaki şapka birkaç saniye sonra "Gryffindor!," diye bağırdı. James mutlulukla masasına giderken Severus'a göz kırpmıştı. Severus dişlerini sıkarak "Ucubenin nereye gideceği belliydi," dedi.
Lily heyecanla insanların binalarına geçişlerini izliyordu.
"Black,Bellatrix".
"Slytherin!".
"Black,Regulus".
"Slytherin!".
"Black,Narcissa".
"Slytherin!"
"Black,Andromeda"
"Slytherin!"
"Black,Orion, Sirius"
"Gryffindor!"
Herkes şaşırmıştı. Black'lerden neredeyse ilk defa bir Gryffindor çıkmıştı.
"Malfoy,Lucius"
"Slytherin!"
"Tonks,Ted"
"Hufflepuf!"
"Macdonald,Mary"
"Gryffindor!"
"McKinnon,Marlene"
"Girffindor!"
"Fortescue,Alice"
"Gryffindor!"
"Meadowes,Dorcas"
"Gryffindor!"
"Carrow,Alecto"
"Slytherin!"
"Lupin,John Remus"
"Weasley,Arthur"
"Gryffindor!".
"Prewett,Molly"
"Gryffindor!"
"Longbattom,Frank"
"Gryffindor!"
"Snape,Severus,"
Severus'un adı okununca Lily'nin yanından ayrıldı ve tabureye oturdu. Şapka birkaç saniye sonra "Slytherin!" Diye bağırdı. Lily onu gülümseyerek alkışladı. İstediği olmuştu. Severus gülümseyerek Slytherin masasına geçeeken Lily masayı gözden geçirdi. Slytherin masasında herkes oldukça...tuhaf görünüyordu. Fazla karanlık görünüyorlardı.
"Pettigrew,Peter".
Sarışın,hafif tombul çocuk kamburu çıkarak ve korkak adımlarla tabureye doğru ilerledi. Dokunsan korkudan ağlayacak gibi duruyordu.
Bu tombul çocuk için herkes beş dakikadan fazla beklemişti. Şapka,Gryffındor mu yoksa Slytherin mi diye düşünüyordu. Uzun bir bekleyişin ardından "Gryffindor!", diye bağırdı şapka.
"Evans,Lily".
Sıra Lily'e geldiğinde Lily,çekinerek yürümeye başladı. Korkuyordu. Severus'un gittiği yere gitmekten korkuyordu ama tek arkadaşı Severus'tu. Tabureye yavaşça oturdu ve kafasına şapkanın konulduğunu hissetti. Gözlerini kapatmamıştı. Gözleriyle tüm masalara bakıyordu. Ah,daha hangi masanın hangisi olduğunu bile bilmiyordu ki!
"Gryffindor!".
Şapkanın bağırmasıyla kendine geldi ve yerinden kalktı. Slytherin'e seçilmemişti!
Gryffindor masasına doğru yürürken mutlu mu mutsuz mu olduğunu bilmiyordu. O sırada Slytherin masasından geçiyordu. Severus ona üzülerek bakıyordu.
"Üzgünüm Severus,"dedi Lily. Ve Gryffindor masasına doğru devam etti.
Masaya geldiğinde trende Severus ile tartışan adının James olduğunu öğrendiği sandalyeden başka yok sandalye yoktu. Mecburen oraya oturdu. James Lily'e baktı ve gülümsedi.
"Ben James".
Lily'de gülümsemeye çalıştı ve "Ben de Lily," dedi.

James,Sirius'la birlikte ortak salonda otururken "O aptalla arkadaş olduğuna inanamıyorum," dedi. Sirius kahkaha attı ve "Aptal Severus,kendini bir şey sanıyor" dedi. Beraber güldüler.
O sırada kahverengi saçlı,rengi bembeyaz olmuş çocuk ortak salondan hızla çıktı. James ve Sirius birbirlerinde baktılar ve ayağı kalkıp ortak salondan çıktılar.
Çocuk,sanki delirmiş gibi sağa sola gidiyor ama bir yandan da nereye gideceğini bilmiyordu.
En sonunda dışarı çıktığında hava karanlık olduğundan James,getirdiği görünmezlik pelerinini Sirius'la birlikte üzerine örttü.
Halen çocuğu takip ederken Yasak Orman'a doğru gittiğini gördüler.
"Sence nesi var?," diye fısıldadı James.
"Bilmiyorum ama bir şey olduğu-ah".
Sirius'un ayağı bir taşa takılmıştı.
James'le birlikte aynı anda düşerken üzerlerindeki pelerin çıkmıştı.
Çocuk kaşlarını çatmış onlara bakarken ikiside hızla ayağı kalktı.
James hiçbir şey olmamış gibi yaparak "Neyin var hasta mısın?," dedi. Bir yandan da pelerini saklamaya çalışıyordu. Çocuk gözlerini kıstı.
"Hayır ben...Sadece yalnız kalmak istiyordum", dedi.
James sırıttı."Ne güzel! O zaman biz gidelim," dedi ve Sirius'un kolundan tutup arkalarını döndüler.
"Bir saniye,siz de kimsiniz?," diye bağırdı çocuk. James, "Lanet olsun," diye fısıldadı ve tekrar arkasını dönerek gülümsedi. "Ben James,bu da arkadaşım Sirius,"
"Black'lerden olan Sirius mu?".
Sirius gözlerini devirdi ve "Hey. Ben Gryffindor'danım Black deyip durma," dedi. Çocuk güldü.
"Aslında beni takip ettiğinizi biliyorum," dedi. James dudağını büzerek "Yo,yo,yo. Biz sadece biraz hava alalım dedik,değil mi Sir?," dedi koluyla Sirius'u dürterken. Sirius'ta "Kesinlikle," dedi. Çocuk yine güldü.
"Geceyarısı,Yasak Ormana yakın bir yerde üstelik bir görünmezlik peleriniyle," dedi.
"Bak,sadece yardım etmek istedik," dedi James.
"Kötü bir niyetimiz yok," dedi bu sefer Sirius.
Çocuk başını salladı. Onlara doğru yaklaştı. "Ben de Remus," dedi.
O sırada dağlık alandan aşağı yuvarlanan sarı topa benzeyen bir şey gördüler.
Üçüde o tarafa doğru koşarken bağırma sesleri artıyordu.
Sonunda geldiklerinde yerde yatan,üzeri tamamen toprak olmuş,sarışın tombul bir çocuk vardı.
"İyi misin?," dedi James. Çocuk hayır anlamında kafasını salladı.
"Nasıl buraya geldin?".
"B-Ben,ben k-kayboldum..Ben bilmiyorum," deyip tekrar ağlayınca Remus, "Tamam sakin ol. Seni revire götüreceğiz," dedi. Sirius ve James çocuğu kaldırıp kollarını omuzlarına aldılar. "Nasıl kayboldun? Gece yarısı burada ne arıyorsun?," dedi Sirius.
Çocuk tekrar ağlamaya yeltendiğinde James,"Tamam tamam daha fazla ağlama yok," dedi.
"Bu arada ismin ne?," dedi Remus yanlarından ilerlerken.
Çocuk burnunu çekti ve "P-Peter. Peter Pettigrew," dedi.
"Tamam Peter,iyileşeceksin," dedi Sirius.
Ve çapulcular birbirlerini buldular.


*
Geçmiş bölümler en fazla 2 bölüm daha sürecek.

The Marauders•Çapulcular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin