Geçmişten Gelen Azap (düzenleniyor ve devam ediyor)

6.BÖLÜM devam

İnci dosyalarla uğraşırken telefonu çalar.Arayan Ahmet'tir."İnci benim işim var.Davalarım var.Kağanlık holding ile sözleşmemiz vardı.Bizimle çalışmak istiyorlar. Hukuksal işlerini biz üstleneceğiz.Kağanlık holdinge uğrayabilir misin?Toplantı saat dörtte idi.Bürodan belgeleri al oraya geç."

"Tamam Ahmet ağabey. Hallederim ben."

"Sağ ol İnci.Yarın görüşürüz."İnci telefonu kapatır.Evden çıkar.

Saat üçte Kağanlık Holding'te;

"Duru şu Artemis hukuk bürosu ile yapacağımız toplantı saat dörtte idi dimi?"der Tankurt.

"Evet ağabeyciğim. Avukat Ahmet  yerine arkadaşım İnci gelecekmiş."

"Şu senin hiç göremediğimiz hayalet arkadaşın mı yoksa?"der Cenk imalı imalı.Kaşını gözünü oynatır.

"O gerçek miydi? Biz hayali arkadaş yaptın sanmıştık.Hani bir yerlere gitmek için uydurduğunu düşünmüştüm.Kızın fotoğrafı bile olmadı için." der Tankurt şaşkın şaşkın.

"Aşk olsun size. Ben öyle bir insan mıyım? Ayrıca İnci gerçek.Gelince görürsünüz kanlı canlı. Benden bir yaş yaş büyük.Sizle yaşıt ama size olgunlukta bin basar."

"İyi gelsin bakalım."der Tankurt yine uzaklara dalarak.O sırada Cenk Duru'ya eğilir."Seninki yine dalışa geçti."

"Aynen.Bu kaçıncı oldu saymadım bugün."

"Ben odama geçiyorum.Gelince haber verirsiniz."Tankurt çıkar.Cenk ile Duru dedikodunun dibine vurur ve Tankurt'u çekiştirmeye başlarlar.

"Dün bu kafeye gitti.Bende toplantı için buna telefon ettim buna.Kucağına bir kız düşmüş.Ela gözlü ,kumral saçlı ,beyaz tenli bir kız.Konuşmamız bölündü.Sonra toplantıyı biliyorsun. Dalışlardaydı. Akşam bara gittik..."

"Biliyorum.Beni götürmediniz."der Duru iç çekerek.

"İşte o barda iki kız vardı.Biri sarı elbise giymişti.Gözü sürekli ona gitti.Sonra kızlara biri musallat oldu. Tankurt da kurt gibi o adama musallat oldu.Adamı bir güzel dövdü.O sarı elbiseli kızda ben o adamı hallederdim diyerek Tankurt'un üzerine şarabı döktü.Bizimkini görecektin."

"Ya..Eğlenceyi kaçırmışım.O yüzden eve geldiğinde sinirliydi.Direk yattı.Sen de o yüzden mi gelmedin eve?"

"Aynen öyle.Ben ile Burak gülme krizine girdik. Tankurt baya sinirlendi tabi bize.Can güvenliğim için eve gelemedim."

"Abim keşke aşık olsa bizde o Ceren'den kurtulsak.Rahmetli abimiz Timuçin'in yaşadıkları ve kendi yaşadıklarından dolayı aşka kalbini kapattı.Sırf annem istedi diye o Ceren ile evlenecek.Çok mutsuz olacak."

"Öyle valla. Ben çok konuştum nişanı at diye ama dinleyen yok.Yok söz vermiş.O yüzden atamazmış nişanı damarına yandığım."O sırada Duru'nun telefonuna mesaj gelir.

"İnci gelmiş.Ben onun yanına gidiyim.Toplantıda görüşürüz kuzen."Duru çıkar ve lobiye iner.İnci ayağa kalkar."Merhaba Duru.""Merhaba İnci hoş geldin. Gel toplantı odasına geçelim."Birlikte toplantı odasının olduğu kata çıkarlar.Asansörden çıkarken Cenk onları  görür ve çok şaşırır.Son aklına gelen düşüncelerle sırıtarak yanlarına gider."Merhaba ben Duru'nun kuzeni Cenk Kağanlık.Sen de İnci olmalısın."

"Öyle.Adım İnci kainat.Tanıştığıma memnun oldum Cenk.""Bende İnci.Benim işim var.Siz toplantı odasına geçin. Tankurt orada.Bende sonradan yanınıza gelirim."Duru'ya eğilerek -onu toplantı odasında bırak yanıma gel kuzen-der ve odasına geçer.Duru İnci'yi toplantı odasına sokar."Ben Cenk'in odasına gidip geliyorum."der Duru.Onları yalnız bırakır. Tankurt onu görünce şok olur.İnci önce niye öyle baktığını hatırlamaz.Sonra kafe olayını ve bar olayını hatırlar ve kıpkırmızı olur.Aynı adam.Bittin kızım diye geçirir içinden. Tankurt ise içinden bu kız beni mi takıp ediyor diye geçirir içinden.

"Sen beni mi takıp ediyorsun.Önce kafede üzerime atladın.Sonra barda üzerime içki döktün.Şimdi de iş için karşımdasın.Hayırdır?"

İnci'nin ise takip ve üzerine atlamak tabirlerindedir aklı.Bu sinir adam ne zannediyordu onu.Sesini  iki vol yükselterek. "Ne seni takip eden ne de üzerine atlayan biri var. Kafede garsonla çarpıştığım için üzerine düştüm.Barda ise sen bize musallat oldun.Kuzenimle eğlenmeye çıkmıştım.Şimdi ise Ahmet  abi için geldim.Sen ile alakası yok.Kendini bir halt sanma."

"Ben ile ses tonunu yükseltmeden konuş.Buraya iş için geldiysen Ahmet abin için önemli bir iş olduğunu biliyor olmalısın.Sözleşmeyi imzalamazsam senin için kötü olur.İnci Hanım."

Aynı sıralarda Cenk'in odasında 

"Ne için çağırdın yanına beni Cenk?"

"Arkadaşın İnci var ya o bahsettiğim kız."

"Nasıl? Abimin üzerine içki döken mi? O İnci miydi?" der şaşkın şaşkın.

"Aynen öyle."

"Eyvah!Onları yalnız bıraktık."

"Bir şey olmaz.Toplantı saatinde gideriz yanlarına.Yalnız kalsınlar."der Cenk imalı imalı.

"Sen az değilsin Cenk."der Duru sırıtarak.Toplantı odasında ise durum karışıktır.İnci iyice ayar olmuştur.Masadaki kristal vazoyu Tankurt'un başına geçirip geçirmemek arasında kalmıştır. Tankurt ise İnci' yi süzüyordur. Üzerinde beyaz gömlek altında ise bej renginde etek ve topuklu ayakkabı vardır.Saçları düz fönlü ve uzundur.Bakışları birleşir. İnci'nin ela gözlerinde salt öfke görülüyordur.O sırada Duru ve Cenk içeri girerler.

"Şu sözleşmeyi yapalım Tankurt. Niye oturmadın İnci? Otursanıza kızlar. Ayakta kalmayın."

Herkes masa etrafında oturur.Arada sırada İnci ile Tankurt göz göze gelir.Sözleşme imzalanır.Çaylar içilir.İnci kalkar."Ben artık gideyim.Evden beklerler."

"Görüşürüz İnci.""Görüşürüz."İnci holdigten çıkar ve eve geçer.Evde herkes toplanmıştır.Fakat Demir yoktur.Hala odasının kapısının kapalı olduğunu gören İnci Demir'in piyasaya çıkmadığını anlar.Sofra kurulur.Herkes sofraya oturur.O sırada Demir ortaya çıkar.Tunç sevinçle Demir'e koşar."Hoşgeldin abiiim."Herkes teker teker Demir'e sarılır.Derya İnci'nin sarılmadığını görünce "Sen biliyordun dimi?"der.İnci başını sallar."Kimseye söyleme sürpriz olsun dedi."Hepsi sofraya oturur.

---------------          --------------------      -----------------

Kağanlık villasında

"Bence senin bu abin kafayı yedi."diyerek Duru'nun odasına dalar Cenk.

"Niye öyle diyorsun Cenk?"

"Bütün gün dalıp gitti düşünceli düşünceli.Şimdi de odasında sırıtıp duruyor."

"Bence delirmedi. Aşık oldu.Arkadaşım İnci'ye aşık oldu."

"Bizim Tankurt aşık olacak.Duy da inanma dedikleri bu olsa gerek.Hayal aleminde gezme Duru. O iş yaş."

"Ben olsam o kadar kesin konuşmazdım."Gözlerinde küçük şeytan cıklar gezinmeye başlamıştır Duru'nun. Bunu fark eden Cenk   "şimdi bittik"diye geçirir içinden.

-------------         -------------             ----------       ----------- 

    Zehir Remzi'nin evinde ise gerginlik hakimdir.Zehir Remzi  evin içinde dört dönüyordur.Cinayet bürosundaki muhbirinden aldığı haberler iyi değildir.Depo baskınlarından tut bürodaki herkesten haberi oluyordur.Düşüncelerinden Semih Yarbay geçer.Az uğraşmamıştı kendisiyle.Şimdi de Baş komiser Tarık Alkılıç çıktı başıma diye geçirir içinden.Gerçi yedi yıldır izleniyormuş gibi hissediyordur ki haksız sayılmaz.Yedi yıldır bir gölge gibi onu izleyen biri vardır.