Emma'dan gelen sonuç ile Joseph delirmişe dönmüştü, evin baş komutanı o olduğu için herkes ondan sorumluydu ve o böyle birşeye izin verdiği için dünden beri kendini suçlayıp duruyordu. Fakat onun hiç bir suçu yoktu. Eğitim sırasında kimse fark etmemişti!
"Bu şekilde eve yardımcı olamazsın Joseph!"diyerek içeriye giriş yapan Taylor'a döndü tüm gözler. Sezdiğim öfkeyi hiçe sayarak konuşmasını merakla bekledim.
"Taylor bu evdeki herkes benden sorumlu. Onlara zarar geliyor ama ben farkında bile değilim. " diyerek sitem ettiğinde ayağa kalkıp yanına gittim.
"Sen bizim Liderimizsin Josh, böyle şeyler elbette olacak."dediğimde bana olumsuz anlamda kafasını salladı.
"Kendi durumuna sonra üzülmelisin dostum, bunu görmen gerek."diyerek masaya bir kaç fotoğraf bıraktı. Siyah beyaz olan bu fotoğrafa herkes dikkatle bakarken Godric bir tanesini eline alıp kaşlarını çattı.
"Warverry Vampirlerimi? İyi de neden?"diyerek Joseph'e geri döndü.
"Biz dostuz, böyle bir şey isyan demektir."dedi ve pelerinini sallayarak odadan ayrıldı Joseph. Fotoğraflarda iki genç vampir elinde ki metal silahı ile sınıfıma nişan almışlardı, büyük duvarın hemen arkasında duruyorlardı. Kameralar bu görüntüyü çekmiş ve fotoğraflamışlardı evin her yerinde kamera olduğunu biliyorlar peki neden bunu yapmışlardı?
Kafayı elektrik akımına sokmaya çok az kalmıştı. Odadan ayrılıp Emma'nın yanına ilerledim. Başında yine Nick ve Scott vardı, sinirlerimi şu görüntüyle az da olsa geçirmişken Emma'ya döndüm.
"Biraz yürüyüşü hakettin."dedim kollarımı önümde birleştirip gülümseyerek.
"Efendim, teşekkür ederim fakat sizi meşgul etmek istemem."diyerek mahcup olurken ona anlam verememiştim. Ben ne diyorsam onu yapıyorlardı fakat beni düşünmeleride ayrı bir şeydi.
"Emma, dılarda bekliyor olacağım. Bu arada Summer nerde?"dediğimde Scott aniden dikkatini bana vererek cevap verdi.
"Biraz avlanmak için ormana gitti."dediğinde Scott'ın her zaman ki ilgisini göz ardı edip güldüm ikinci kez daha.
Emma ile evden ayrıldığımızda henüz gündüzdü. Gündüz vakti şehrin içinde yaşayan insanları rahatsız etmek istemezdim fakat buna ihtiyacım vardı.
Öğrencim hızla iyileşirken yürümeside sorun olmuyordu onun üçin artık endişelenmiyordum.
"İnanın çok korktum."dediğinde kafamı çevirdim ona. Rüzgarı beynimde hissederken gözleri parladı.
"Ne için ?"dediğimde gülerek bana baktı ama suratında birazda endişe vardı.
"Sizinle savaşa girememek beni çok üzerdi bayan Caroline. Sizi yarı yolda bırakmak istemiyorum, aylardır bizlerle uğraşıyorsunuz."dedikleri beni gururlandırırken ne kadar iyi bir eğitmen olduğumu bir kez daha anlamış oldum.
"Sizlere değer veriyorum ama sağlığınız da sizin kadar önemli. Yarı yolda bırakmış olmazdın zaten buna ben izin vermezdim. "
Yürümeye devam ederken dışarıda bulunan ve bizi gördüklerini varsaydığım bir sürü başıboş vampir dolanıyordu. Umarım insanlara zarar vermiyorlardı.
Sanırım erken konuşmuştum çalılığın arkasında ağlamakta olan bir kadın sesi belirmişti. Yalvarır gibi kısık tonda konuşuyordu, Emma bunu çoktan hissetmiş olmalıydı ki çalılığa tüm hızıyla girip bana doğru fırlattığı erkek vampire baktım. Dişlerini çıkarmış hırlayarak yere serilirken önce Emma'ya baktı ardından bana bakıp biraz çekinirek ayağa kalktı.
"Kadından özür dile seni sersem!"diyerek kadın ile gelen öğrencim bir nevi sınavdaydı da. Genç kadına baktığımda hamile olduğunu anlamıştım. Sinirlenerek ellerimden ince elektrik ipi aydınlatıp vampire doğru fırlatmıştım. Ellerini sıkıca bağlarken bağırmaya başlamıştı.
"Sizin sahipleriniz yok ise kendinize bir ev bulmak zorunda olduğunuzu biliyorsunuz! Tamam , bir ev istemiyorsunuz, masum insanlar ile beslenmemeniz gerektiğini ve cezasını kaynar suda ölene kadar temizlenmek olduğunu da biliyorsunuz?!"diyerek ipi sıktığımda yere yığılıp korkuyla baktı bana.
"Lütfen bana bir şey yapmayın."diyen kadına baktım. İnsanlara bunları yaşatmayı istemezdim, dışarda ki koruyucu vampirler ortalarda yoktu ve bu bir suçtu. Her sokak başında iki vampir mutlaka vardı fakat etrafta ne vampir ne de hırlayan dişler vardı.
"Bayan bu görüntüye maruz kaldığınız için ben özür dilerim. Onlar başka şehirlerden buraya akım ediyorlar ve gördüğünüz gibi sahipsizler. Ben Faur Alter evinin baş eğitmeni Caroline Patrick bu da öğrencim Emma. Sizin için başka bir yardımımız varmıdır acaba?"dedim karnında ki bebeği de gözden geçirerek. Hayır bunu yapmayacaktım, bebek zihni okumayacaktım! Kendimi zar zor tutarken etrafımızda beliren bir kaç başı boş vampire baktım. Kadına evimizin kartını verip gülümseyerek kaçmasını söyledim.
Kadın dediğimi yaparken yerde yatan arkadaşına yardım eden kızın gözünde ki nefreti fark ettim. Umursamayarak diğerlerine baktım."Sadece bir embesil vampir sanıyordum."diyen vampir dişlerini çoktan çıkarmıştı beni görünce biraz çekinsede yapacaklarından vazgeçmeyeceklerdi biliyordum.
"Siz eğer bir savaş başlatırsanız buna pişman olacaksınız."dedim tüm rahatlığımla üzerimde ki armayı görüyorlardı, rütbe konularında iyi değiller diye tahmin ediyorum öyleyse.
"Bizim işimiz Liderleri öldürmek senin gibi ezik seviyeleri değil."diyen kız gerçekten kalbimi kırmıştı. Kaşlarımı çatarken araya giren Emma'ya döndüm.
"Kendisi Lider'den üstündür. Ve kaçmanız için üç saniyeniz var. Bir... üç..."diyerek baştan saldırmaya başlayan Emma'ya sevinsemmi üzülsemmi bilemedim. Hızlarına yetişmek için elektriğime girip bende aralarına dalmıştım. Tırnakları uzun olan bu saldırgan kıza bir tekme atıp yere fırlatırken küçük bir elektrik topuyla etkisiz hale getirdim. Yerde kıvranırken diğer iki tanesinide etkisiz hale getirdim . Emma diğerleriyle ilgilenirken koşarak gelen koruyucu vampirlere baktım.
"Sizler işinizi yapmadığınız için cezalandırılacaksınız!"dediğimde gözlerinde ki endişeye baktım.
"Efendim lütfen affedin, yardım gerekiyordu ve bir sokak ötedeydik."diyen iri çocuğa baktım.
"Burda yardıma ihtiyacı olan hamile kadına kuşlar yardım ederdi o halde. Götürün bunları!"dedim ve Emmayı da alıp Alter'e yola koyulduk. Bir günümüzün sakin geçtiği varmıydı? Yoktu. Yarın hafta sonuydu ve sonunda tatilimi yapacak uyuyacaktım. En önemlisi dinlenecektim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyücüler ve Vampirler
Vampire"Joseph bunu bize yapamazsın!"diye bağırdığımda başında duran vampirlere büyü topu fırlatıp Liderimin başına yerleştim. Gözlerimden akan peri tozu ile yarı uyanık Joseph'in kafasını dizlerime koydum. "Caroline , ağlamanı istemiyorum. Onlara sahip çı...