ONESHOTS : MONSTA X (Türkçe,fluff)

[İSTEK] Wonho : "İstikamet Aşk"

Seul'e taşınma inadında başarılı olmuştun. Senelerce para biriktirdin. O beğendiğin kazakları,rujları,çantaları alamadın; doğum günü,yılbaşı gibi özel günlerde sadece çek ve nakit istedin. Sonunda hayallerinin şehrinde,bir çatı katında hayallerine kavuştun.

Şimdi böyle girince lafa,herşey iyi gibiydi. İşin özü,ailene pazarladığın şekli buydu. Onca paranın yarısından fazlası uçak biletine, işlemlere,ulaşım masrafları ve yemeklere gitmişti. O yüzden bir ev sahibi buldun. Ucuz bir çatı katında bir oda kiraladın. Evde esasen senden başka biri daha yaşıyordu. Ama kendisi gece çalıştığı için gündüz uyuyor olacaktı. Gündüz evde çok fazla ses yapmaman gerekiyordu. Ses yaptığın an,kartonpiyerden yapılmış hissi veren ara duvarınızı yumrukluyordu. Susman için. Sen de gündüzleri bir kütüphanede çalışıyordun. O,sen gelmeden önce çıkıyor, sen çıktıktan sonra da geliyordu. 

Evde başka biri daha yaşıyormuş hissiyatını sadece kıyamet senaryolarına hazırlanmak ister gibi mutfaktaki bir sıra dolabı çeşit çeşit ramenle doldurmuş olmasıyla alabiliyordun. Bir de mandalina çok seviyordu. Protein barları ile dolu bir buzdolabı rafınız da mevcuttu. Gece dövüş kulübünde çalışan bir kız olduğunu düşündün. Ya da striptizci falandı belki... profesyonel  biri de olabilir. Başını belaya sokmasın da... seri katil olsa da sana yanaşmadığı sürece umrunda değil.

*

Sabah evden çıktığın sırada şansına bir taksi gelip de tam önünde durdu. Derhal bindin. 

"Kütüphaneye lütfen.. bir de rica edeceğim beni dolandırmadan götürün. Yabancıyım belki ama yolları ezbere biliyorum."

"Yalnız hanımefendi ben-"

"Lütfen.. gerçekten acelem var. Bu apartmandan kurtulabilmem için çalışmam gerek... "

"Apartmanın nesi var ki?" dedi şoför motoru çalıştırırken. Belli ki bezgin ifaden onu ikna etmişti.

"Birşeyi yok, mesele de o zaten. Sırf mahallenin aydınlatması bile ödümü koparıyor. Biraz daha hızlanabilir misiniz? 

Uf bir de tuhaf bir ev arkadaşım var. Devamlı uyuyor,ben uyuyacağım zaman da evden .çıktığını duyuyorum. Gece vakti bir kız nerde çalışır ki... bir de temizlik yapacağım zaman laf ediyor."

"Ah.. sizi çok iyi anlıyorum. Benim de yeni bir ev arkadaşım var. Ben de temizlik yapmasından şikayetçiyim. Bir uyutmuyor. Ölüyorum uykusuzluktan. Hem bir erkek niye evi komple temizliğe girişir ki... yatmadan yatmaya gidiyoruz eve. Bir de ramenlerimden aşırıp aşırıp not bırakıyor, yeni paket ekleyeceğim diyor. Neyse.. önceki ev arkadaşım direkt yerdi.. haberim olmazdı yediğinden."

Bir an için şüpheyle doldu. Ramenler,temizlik... Uyku.

"Siz nerede yaşıyorsunuz?" diye sordun taksiden inerken. Çarpık bir gülüşle sana baktı. Dolgun dudakları, direksiyonu tutan güçlü elleri,uykusuzluk haliyle bile başını fırfır döndüren gözleri ve aurası sana 'Kaç.... o bir çapkın' diye haykırıyordu. Ama birşeyler de sana tam aksini fısıldamaktaydı.

"Güzelim,sana nerede yaşadığımı göstermekten büyük bir zevk duyardım... birlikte eğlenirdik. Ama şu an evime gidip uyumak zorundayım. Sinir bozucu ev arkadaşım işinden dönene dek uyumalıyım. Oppan epey yorgun ufaklık.." dedi. Para üstünü verdi. Göz kırpıp istop eden motoru yeniden çalıştırdı.

"Dikkatli sür,uyuma direksiyonda." deyiverdin. Sananeydi ki elalemin adamından? Elalemin olması gerçeğine alındın bir an. 

Şoför olarak sağlam harcanan bu yakışıklı sana bir an öyle içten ve sevecen bakmıştı ki,az önce seni evine götürmek istediğini söyleyen adam yok olmuştu. İçini salep içmiş gibi sıcacık yapan bir gülümsemenin eşlik ettiği bir baş jestiyle teşekkür etti.