ONESHOTS : MONSTA X (Türkçe,fluff)

44. Shownu : "Mutlu Son İsteği"

Hyunwoo ile buluşmalarınız bir süredir monotonlaşmıştı. Bu senin için bir problem olmasa da içten içe onun senden uzaklaştığını hissediyordun. Normalde,kendi yapısı böyle olmasa da,seni illa hareketli ortamlara götürür,götüremezse de evde en azından bir dans çalışması yaptırırdı.

Fakat monoton geçen bilmem kaçıncı buluşmanız ardından sen koltukta uyuklarken seni alnından öpüp gitti. İyice bozulmuştun.

Ne olduğunu anlamaya gayret etsen de sana karşı yaptığı en ufak hareketlerle yumuşuyordun. Asık suratını gören Changkyun ise, iyi bir kardeş/arkadaş olmaya gayret ediyor,seninle uğraşıp duruyordu.

Yurda sık sık gelsen de Hyunwoo devamlı uyuklayınca asabın bozuluyordu. Sen yine hüzün ve sinirle çıkacakken salonda yayılmış Changkyun seni gördü.

"Heey noona! Bu ara cidden sık geliyorsun,bıkmadınız mı birazcıcık? Noona.. iyi misin... her şey yolunda mı?" dedi. Yüzünün halini görünce senin peşinden o da çıktı. Merdivelere kadar dayanabilmiştin. Tam inerken karar değiştirip oturdun ve ağlamaya başladın. İçini çeke çeke ağlıyordun. Kendi kendine sarıldın. Sonra sana sarılan iki kol daha oldu. Changkyun'un kolları. Senin anaç tavrınla kazandığın kalbi yine senin hıçkırıklarınla kırılıyordu.

"Noona ne oldu?" diye sordu usulca. Daha bir küçük gözüktü gözüne Changkyun. Sevimli bir küçük çocuk gibi kardığı kolları ve endişeli ifadeleriyle ona sarılmana sebep olmuştu. Ona sarılarak ağlamaya devam ettin. Onun bir kolu omzundayken gözlerini sildin. 

"Sanırım bıktı... Hyunwoo benden bıktı!" dedin.

"Noona.. saçmalama... adamın tüm elektronik cihazlarında arkaplan sensin. Uyandırma alarmı senin sesin. Adamın devamlı dilindesin.... nereden çıkardın bunu?"

"Kyunggie... ne zaman buluşsak yüzü bir ekşi. Eskiden bir saniyesini kaçırmazdı buluşmalarımızın. Şimdi hepsinde uyukluyor. Çok sıkıldım." dedin.

Changkyun şikayetlerini sıralamaya devam etmelerini dinledi. Nedenini anlamamıştı o da. Sadece sana sarılıyor ve sırtınız sıvazlıyordu.

"Ablaların en güzeli, ağlama nolursun. Abim çok yoruluyor olmalı. Senin yanında huzurlu hissediyor olmalı... diğer şeyler de.. üst üste geldi herşey bence. Abimle konuşmayı denesene?"

"Biz konuşurken de uyukluyor Kyunggie..." deyip yine göz yaşlarına boğuldun. Sarıldınız. 

Sen ağlamaya devam ederken birden yükseldin. Kafanı kaldırmana gerek kalmadan parfümünden tanıdın. Hyunwoo gelip seni kucaklamıştı. İnleye inleye odasına kadar taşıdı seni. Yatağına bıraktı ve yanına uzandı. Seni yanına çekti.

"Anlat bakalım sulugöz. Sen niye ağlıyorsun?"

"Sanane ki.." dedin kırgın kırgın.

"Ne demek banane?! Sen benim kalbimsin. Her bir göz yaşın benim sorumluluğumda... anlat bana sevgilim."

Gözgöze geldiğinizde takır takır herşeyi anlattın. Sana çattığı kaşlarıyla bakarak dinledi seni. Ardından kocaman sarıldı. İçini çeke çeke ağlarken sordun.

"Doğru söyle Hyunwoo; başkası mı var ?"

"Bebeğim...."

"Benden birşeyler gizliyorsun... Yalan mı?"

"Doğru."

"NE?! DOĞRU MU?"

"Evet... bebeğim. Ben bir süre önce--"

"Hııı?"

"Sırtımı sakatladım. Tutuldum sanırım. Kas çekilmiş bir de. Sürekli sırtüstü uzanmam gerek boş kaldıkça. Ben sen üzülme diye demiyordum ama daha çok üzülmüş olamalısın.... özür dilerim bebeğim. Nolur affet oppanı... "

"Oppa... iyi misin?"

"Ben iyiyim ama Kyunggie pek iyi olmayacak ! Merdiven arasında sarmaş dolaş görmek istemiyorum sizi. Çok samimisiniz. Olmayın." somurtuk somurtuk durdu Hyunwoo. Büzdüğü dudaklarından öptün.

"Ama o benim de kardeşim?" dedin. Omuz silkti Hyunwoo. Ardından biraz sırıttı.

"Kıskanıyorum dedim... banane.."

"Aaa.. koca adamın hallerine bak!" 

"Ne var halimde? Sen kendine bak. Senin gibi bir kız beni seçmiş, kaptırmak istemiyorum..." omuz silkti.

"Kaptırma o zaman...." dedin. Tam Hyunwoo kalkıp seni gıdıklayacakken sırtı ağrıdı.

"Oppa.... ne oldu.. ne yapabilirim?"

"Bana masaj yapar mısın çiçeğim? Sağ kürek kemiğimden boynuma kadar?" resmen aegyo yapmıştı masaj için. Başınla tamam dediğinde yüzüstü döndü ve ellerinin ona iyi gelişinin tadını çıkardı. 

"(İsmin),çiçeğimmm?"

"Efendim oppam?"

"Bu masaj mutlu sonu olan bir masaj mıdır acaba?" deyiverdi yüzsüzce. Masaj onu fazla iyi etmişti anlaşılan.

"Sus bakalım edepsiz haraboji... bu yaşında düşündüğün işlere bak, geçti senden geçtiii..." dedin gülerek.

"İddaya var mısın saygısız küçük kız?" diyerek dönerken sırtının ağrısıyla geri uzandı. "Cidden geçti mi ya benden?"

"Yat hadi yat.... sen bir iyi ol da.. mutlu son falan... bakarız."

"Bakalım bakalım..." dedi. Suratını göremiyor olsan da sırıttığına emindin.

**

Shownu severler bugün yaşadı... Pick a Route,smut ek bölümünde de Shownu var. Galiba.

Sağlık,huzur,sevgi ve macera dileklerimle,

D.