Hatırlatma;
Son anda yetişmiştik servise. Tam yerimize oturacağımız sırada Elissa, eliyle Justin'e 'Gel' işareti yaptı. Birşeyler konuştular ve daha sonra Justin arkasına dönüp bana baktı ben herşeyden habersiz duruyordum . Justin'le Elissa'yla biraz daha konuşup daha sonra yanıma gelip oturdu ve benimle hiç konuşmadı . Ben konu açmaya çalıştıkça , oda açtıgım konuyu kapamaya çalışıyordu.
Bölüm 3
Arabadan indik, yolculuk biti üstümde agır bir yorgunluk vardı . Justin'i görünce hemen yanına gidip neler oldugunu öğrenmek istiyordum çünkü; yol boyunca çok tuhaf davranıyordu
Tam Justin'in yanına giderken Elissa'nın telofonda konuşmasını duydum; "Her şey tıkırında , plan tam istedigim gibi gidiyor tabi Annebella bir şeyler çalmassa iyi , o zaman b*ku yeriz tüm plan suya düşer." dedi ve sinsice sırıtmaya başladı.
Bunları duyunca Justin'in bu tuhaf hareketlerinde de bir parmagı oldugunu düşündüm . Ve sesizce ordan ayrıldım
Justin'in yanına gelerek; "Hey Justin ne yapıyorsun " dedim
Justin ters bir tavırla; "Ne yapmamı bekliyorsunuz küçük hanım?!" dedi
"Hey hoppala ne oluyor lan burda, bir derdin varsa açık konuş susma"
Justin bir şey söylemeden yanımdan uzaklaştı, bir ara arkasından gitmeyi düşündüm ama galiba bu işleri dahada yokuşa sürerdi .Bu yüzden durdum . Bu olaylar olurken Elissa yanıma gelip bana; "Kendini bir halt sanma, yaprak olsa yel alır, toprak olsan sel alır, kıymetini bilmezsen bir gün elindekini el alır ."
Ben adeta beynimde vurulmuşa döndüm. Nasıl bir oyunun içindeydim lan ben? Ama dur, ben de Melody'sem bu lafların altında kalmam hepsini bunlara yediririm .
GEZİDEN SONRA
Baby, baby, baby oohh like baby, baby, baby noo like baby , baby , baby şarkısını söyliyerek okul üstümü giyiniyordum . Yeni nesil ne yaparsın. Ah birde şu var; Oh no no she's confident, Oh no no she's confident. Bu da güzel şarkı ama klipteki kız çok çirkin lan, Justin nasıl öptü o kızı.?!
Kahvaltı hazır ama uykucu bir kişi oldugumdan geç kalkmış bu yüzdende geç kalıktım ve yine bu yüzde agzıma iki salatalık attım yoksa diyetten falanda degil.
Direk bahçedeki kaykayıma atlayıp okula sürdüm bildigin okula geç kalmamak için çırpınıyordum her halde kafayı falan yemiş olmalıyım . Okula vardıgımda tüm gözler üzerimdeydi .
Okulun bahçesinde gözüm Justin'i arıyordu tabiki gelip benden özür dilemesini bekliyordum haklı olarak. Ama gelmedi .
Zil sesiyle sınıfa girdik sıra arkadaşım Annebella'ya olup biteni anlattım
Tam o sırada tarih hocamız Carlos sınıfa girdi. Konu her zamanki gibi 1. Dünya Savaşıydı. Banane ln 1. Dünya Savaşından, ben mi çıkardım savaşı?
Ne bu hocayı severdim ne de derssi aslında hiçbir dersi sevmememe ragmen , övülmek gibi olmasın okula derece getirmişligim var. Kafamı adete sıraya gömdüm ve arada telefondan Twitter da geziniyordum, bir de işim yokmuş gibi ders mi dinliyecektim. Ben bunları yaparken hoca; "Melody ayaga kalk eger dersi dinlemiyorsan dışarı çık" dedi sinirle .
"Hocam bu şimdimi soylenir" dedim ve sırıtarak koridora çıktım.
Koridorlarda geziniyor arada şarkı mırıldanıyordum sinirlerim çok bozulmuştu. Oturup olup biteni düşündüm ve gözlerim terlemeye başladı terledikçe terliyordu . Bu arada arkadan bir el omzuma dokunarak "Bir sorun mu var bu arada ben bu okulda yeniyim. Senin gibi güzel kızı görünce dayanamadım ve tanışmak istedim." dedi sırıtarak.
Bende oturduğum yerden kalktım ve elimi uzatarak ; "Çok tatlısın, bu arada bende Melody." dedim.
"Niye ağlıyorsun Melody" diye sordu.
"Biraz... sinirlerim bozuldu" dedim ve elimle gözyaşlarımı sildim.
"Onu anladıkta neye bozuldu canın onu anlamadık" diye sordu. Kendimi bu çocuğa yakın hissetmiştim.
Ve tüm olup biteni anlattım ve başımı Kevin'ın omzuna koydum bir süre öyle kaldık. Aniden Kevin; "Yanlış anlamassan sana bir şey soracagım Justin senin erkek arkadaşın mı ?
"Tabiki hayır " dedim ve şaşkınca ona bakmaya başladığım sırada zil çaldı. Birinin şu konuyu değiştirmesi gerektiğini bildiğim için; "Bu okulda daha yenisin. İstersen sana okulu gezdirebilirim." dedim ve ayağı kalkıp üstümü silkeledim. Kevin'da; "Olabilir." dediğinde birlikte okulu gezmeye başladık.
Biraz gezdikten sonra zil çaldığında aklıma AnneBella geldi ve hemen Kevin'dan ayrılıp; "Şey.. artık okulu biliyorsun ve benimde acil gitmem gerek. Sonra görüşürüüzz" diye bağırdım ve sınıfa koştum.
Sınıfa girdiğim anda Nadia -yani gizmeli kız- bana şaşkınca bakmaya başladı. Bende ona 'ne var?!' bakışımı attıktan sonra AnneBella'nın yanına geçtim. Peki size AnneBella'nın çok uykucu olduğunu anlatmışmıydım? Kız her ders uyuyor yaa...
AnneBella'da iş olmadığını anladığımda kalktım ve en arkadaki sırama oturup kafamı, kollarım ile sardım. Bir kaç dakika sonra sıra hafif titrediğinde yanıma birinin oturduğunu anladım. Kesin AnneBella! Kafamı hızla sıradan kaldırıp baktığımda Kevin'ı görmemle büyük bir şoka uğradım.
"Ne işin var senin burada?" diye sordum hafif bağırarak.
Kevin en başta alayla güldükten sonra; "Sana da merhaba SINIF arkadaşım." dedi.
Selaaaaaaaaaaaaaam. LÜTFEN BEĞENİN YAAA, BU BENİM İLK HİKAYEM VE BİR KAÇ KİŞİNİN OKUMASINI İSTİYORUM... BEĞENENLERE VE YORUM YAPANLARA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. ♥
