19.Bölüm

931 87 35
                                    

YN: Yakında civcivli bölümlere geçeceğiz :D

*-*-*-*-*-*-*

Sehun, bir anda karşısında Young-Ho'yu görmeyi beklemediği için şok olmuştu. Bozulduğunu gizleme gereği bile duymadan yüz ifadesini değiştirmeden ona baktı.

 Bozulduğunu gizleme gereği bile duymadan yüz ifadesini değiştirmeden ona baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Young-Ho, Sehun'un nişanlısı.)

"Beni gördüğüne sevinirsin sanmıştım."

Onun kötü bir insan olmadığını ve kendisini sevdiğini biliyordu Sehun. Yine de ona karşı arkadaşlık dışında hiçbir şey hissetmemesine karşın, onu üzmekten nefret ediyordu.

"Sadece seni bir an karşımda görünce çok şaşırdım."

Sehun, onu içeriye davet ederken, Young-Ho'da onu görmenin verdiği keyifle önce ona sıkıca sarıldı ve sonra odaya girdi.

"Hyung beni aradığında inan bana bende çok şaşırmıştım. Bana hemen buraya gelmemi ve senin beni görmek istediğini söyledi."

Sehun, bunu duymayı beklemediği için gerçekten de şoka girmişti. Kai'nin kendisinden bu kadar çabuk kurtulmak isteyeceğini hiç düşünmemişti.

"Ne? Buraya gelmen için seni o mu aradı?"

"Elbette, başka türlü sana böyle nasıl sürpriz yapabilirdim ki."

Gözlerini odada ki boşluğa dikmişti ve mırıldanır gibi Young-Ho ile konuşuyordu. İçinde kötü bir his vardı.

"Sana bir soru sorabilir miyim?"

"Tabi ki sorabilirsin sevgilim."

O sırada Young-Ho, Sehun'un beline sarılmış ve onu yanağından öpmek üzereyken, Sehun onu durdurmuştu.

"Jongin nerede?"

"Hyung mu?"

"Evet, Jongin bu durumu tezgâhlar iken, nereye kaybolduğunu bilmek istiyorum."

Ona çok kızgındı. Bunu kendisine nasıl yapabildiğini anlamaya çalışıyordu. Onca paylaştıkları şeye karşılık üstelik o yine çekip gitmişti. Ona kendisinin en büyük ve travmatik sırrını açmıştı.

Her şeyin şimdi bir yalandan ibaret olduğunu, sırf Sehun'un kaçmasını engellemek için oyun oynadığını düşündü. İçi bir kez daha paramparça olmuş ve hayal kırıklıklarına bir yenisini eklemişti.

Young-Ho, nişanlısının renginin iyice attığını görünce, ona istediği bilgiyi vermekte sakınca görmedi.

"Ben senin haberinin olduğunu sanıyordum."

"Neyden haberim var sanıyordun?"

"Jongin Hyung gitti. Hem de bu sabah, ben gelir gelmez."

MAİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin