4. Bölüm

228 29 26
                                    

Bölüm şarkısı;

Ellie Goulding - Take me to Curch [Cover]

İyi okumalar...

|4| Kimsesizliğin zerresi |4|

Ruhumu bilenço altına almış, ölümcül bir veba misali olan bu yalnızlık; her saat, dakika, saniye geçtikçe zehrini tüm hayyamıma saçmaya devam ediyordu...

Görmek istemediğime kör, işitmek istemediğime sağırdım...

En büyük hatam bu olmalıydı, öyle değil mi?

Nedeni; çıkarcı bir karaktere sahip olmamdı...

Yada öyle olmak mecburiyetinde kalmış olmamdı...

Kayıpların bol olduğu bu hayat, bunu gerektiriyordu.

Ah, hayır...

İnsanlar, geçmişim veya yaşanmışlıklarım değil...

Sanki evren özellikle beni sınıyordu...

Seçilmiş kişiydim bir nevi...

Bu düşünceye beni iten şey bariz ortadaydı.

Zekiydim...

Güzeldim...

Korkusuzdum...

Diğerlerinden her zaman bir adım öndeydim.

Onlara nazaran ben beynimi kullanarak hareket ederdim.

Duygularımı ön planda tutmayı tercih etmezdim.

Duygu?

Cidden aşk veya sevgi diye bir duyguyu bu dünyada sürdürüyorlar mıydı?

Birini bile seveceksek, karşılığında yüz küsür imtihanla sınanıyorduk...

Bu yüzden kalbimi bu duygulara açılmayacak şekilde devre dışı bırakmıştım.

Sadece beynimin kararları vardı.

Ve ben de bu kararların izinden gidecektim...

"Sikerim kızını da, seni de Bars...
Seni şutlatmamı istemiyorsan, kızdan derhal elini çek..." sakin ve bir o kadar sert sesini işitmem ile derince yutkunmaya ihtiyaç duydum.

Aral...

Neden kadının olmamı istiyorsun?

"Kardeşim... Bunu yapmayacağını söylememe lüzum var mı? Bence gerek yok..."

Saçımda bir el hissettim.

Ve sertçe çekilmesi ardından, koltuğun üzerinden yere dizlerimin üzerine kapaklanmam...

"Bırak Berkan! Şu sürtüğü gebertmeden beni tutmayın!" çığlık çığlığa konuşan sesin sahibi burnunu kırdığım kızdı...

Diğer bir deyişle; Aybars'a aşık olan kız...

Saçımdaki sert tutuş artınca dişlerimi sıktım ve önümdeki kızın ayaklarını ani bir şekilde kendime çekerek yere düşmesini sağladım.

"Kesin artık..." güçlü ve keskin ses Aral'a aitti.

Kızın saçındaki ellerimi çekerek, koltuğun köşesine başımı koydum ve uzandım.

"Evimde olay çıkarmak... Ecelinize mi susadınız lan siz?"

"Sakin ol ağabey... Biliyorsun Efsa'yı..."

"Teo... Şimdi hepiniz evimden siktir olup gidiyorsunuz. Ve sen Efsa... Kendine gel. Hangi konumda ve nerede kavga ettiğine dikkat et... Hele ki benim yanıma aldığım kadına karşı..." gülerek onları izledim.

Mahşere Mahkum KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin