ÖLÜMCÜL OYUN : Başlangıç

275 24 74
                                    

Okumaya başladıgınız tarihi ve saati yazın

Her oyunun bir galibi var , her oyunu yönetenin bir başı  var
Kazanmak için bazen kaybetmek
gerek , Yaşamak için bazı şeyleri
geri de bırakmak gerek , Bazen galibiyete ulaşmak için öldürmen gerek , Tek kural kurtuluşa ermek için Ölme !!!!
Arkana bakmadan Koş!!!
Nefesin kesilenedek  Koş !!!
Pes ediyorum diyorsan Ölmeyi hak etmişsindir .

*Acıma Acınacak hâle düşersin*

Kulağıma dolan kalabalık sesin yanında  başıma giren ağrı  ile bir elim boynumu tutarak sıkarken gözlerimi kısık kısık açıldıgın da  etraftaki sesler netleşti

" Yeni gelen bir kurban daha çocuklar selam verin yeni yetmeye ?"

" Acaba birşey hatırlıyormu ?"

bir başka kalın ses 

" Yok aq ne hatırlayacak saftirigin tekine benziyor ?"

Otoriteli bir ses bir dizinin üstüne çöküp beni incelerken dikkatini benden çekip kafasını etrafımda çember olmuş ayaktaki insanlara başını çevirip 

" Kesin kendi aranızda konuşmayı !! Yeni kendine geliyor şaşkın olması normal ,
Konuşmayı bırakırsanız merak ettiginiz soruları ben bizzat soracağım!!!"

Sert konuşmasının ardından etrafımda ki insanlar seslerini kesip meraklı gözlerini üzerime diktiler , bu bakışlar arasın da korkmaya başlasamda uzandıgım yerden boştaki elimi topraga koyarak biraz doğrulurken kahve gözlerini üzerime dikmiş bir dizinin üstüne çökmüş esmer adamın yüzü ay ışığının yüzüne vurmasıyla bana gülümsediginde yüz hatları net görülmüştü , bir elini bana uzatarak

" Korkma bizde senin gibiyiz sadece yeni biri daha geldiği
için çok heyecanlıyız korkutmak istemezdik seni , farkındayım boş ve korku dolu bakışlarından bana güvenmiyorsun fakat toprağın üzerinde boylu boyunca serili kalmak rahat gelmiş olabilir !! kalkmak istersen !"

diyerek uzattığı elini kaş göz ederken onun sözlerine etrafımdaki meraklı insanlar kıkırdayarak karşılık verirlerken  ben tepkisizce boynumdaki elimi çekip esmer adamın elini tutarak ikimizde ayağa kalktık önce üzerime göz gezdirdigimde altımda mavi kot pantolon üstümde krem renkli tşortüm  toza bürünmüş üzerimdeki tozu çırpıp iki elimde yüzümdeki akan terleri silip önüme dikilmiş insan toplulugundan temkinli adımlarla geriye doğru uzaklaşırken elimi yüzümden çekip kafamı hızla sağa sola çevirirken etrafımda sadece kuru toprak var , tek tük kurumuş cılız ağaçları gördügümde nefes alışverişim dahada hızlanmaya başladı , sağ elim kalbimin üstüne koyduğumda kalbimin çarpıntısı elimin ve bacaklarımın titremesine sebep oluyordu heryer karanlıktı kafamı kaldırıp  ortalığı aydınlatan tek ışık dolunayın ve etrafındaki parlak yıldızlarındı , nasıl bir tuzagın içindeydim ? Tedirginligimi ve korkumu fark eden esmer adam ve arkasında ki insanlar temkinlice ben geri geri gittikçe onlar da yavaş yavaş bana yaklaşmaya çalışırlarken esmer adamın arkasında ki kalabalıgın
ucubeymişim gibi bakışlarının yanı sıra hakkım da söyledikleri dikkatimi çekti .

" Baksana korkagın teki ?"

bir başkası sırıtarak yanındakini dürtüp

" Görüyormusun nasıl bizden korkuyor , eli ayağı titriyor , nasıl terliyor bu serinlikte !!"

yanındaki sıska kollu zayıf , orta boylu adam yanındakinin sözüne gülerek

" Dilsiz mi yolladılar acaba hiç konuşmadı !! Yeni yetme yerine dilsiz deriz Haha !!"

deyip gülünce kaşlarım çatılırken çenem kasılıp boynumu sağa sola kütletince esmer adam da benim kadar kızgınlıgını yüzüne yansıtarak arkasında ki konuşkan tayfaya bağırarak

Ölümcül OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin