9«Acılar Peşini Bırakmaz»

44 8 84
                                    


"Sonun kurtuluşun olacak evlat bize kendini kanıtla , hatalarının bedeli olarak gör bunları !! Senden vazgeçemeyiz Percy sen bizimdin , bizden geldin ve ayaklarınla yıne bize geleceksin "

Duyduğum erkek sesi bomboş odada yankılar halinde kulaklarıma dolarken kendi etrafımda dönüp saçlarımı yolaraken bağırarak

" Kimsin lan kim !!!" kısık kısık ama sık sık nefes alırken alnımdan akan terler birer birer yüzümden süzülürken dizleriminin  üstüne çöküp ellerimle kulaklarımı kapatarak olduğum yerde büzülürken erkek sesini yine kulağımda çınlamaya başladı

" Acı çekmeden hiçbir şey öğrenemezsin evlat ! " deyip kahkahası bomboş beyaz duvarlar arasında yankılar yaparken aynı pozisyon da göz yaşlarımda alnımdan akan terler karışıp düşüyordu bağırarak

" Sus artık sus !!"
Dediğim de kahkahayı bırakıp kendinden emin sesi beni deliye çevirirken

" Kaderini kendin çizeceksin evlat sana yaşaman için bir şans verdik ama ölmek senin elinde , hayatta kalırsanda ölmeyi yeğlersin evlat seçimler yapmak zorundasın !"

Deyip ses kesildiginde başımı yerden kaldırdıgmda enseme saplanan iğne ile başımın dönmesi bir oldu sağ kulağımın üstüne düşerken nabzım atmıyormuşcasına yavaşladı göz kapaklarımı zorla açık tutmaya çalışırken kollarımdan tutan iki adam beyaz kıyafetler içerisinde gözlerinde koruyucu gözlük ve ağızlarındaki maske ile yüzleri hiç görünmüyordu , beni yerde sürükleyerek bir sedyenin üzerine yatırdıkların da  gözümün biri kapandı , vücudum adeta felç oldu parmaklarımı , ayaklarımı hissetmez oldum , nefes alışım bile yavaşladı , kollarımı sedyeye bağlı kemerlerle bağlayıp geri çekildiler , diğer gözümle dayanamayıp kapandı tek hissettigim yüzüme dokunan sıcak bir el yüzümü okşarken kulağımın dibinde kısık sesi ile

" Herşey düzelecek Percy hemde herşey !" dediğini hayal meyal duyduktan sonra bilincim kapandı

"Pecry !!!" diyerek sarsılan vücudum gözlerimi açmamla çığlıgı basınca kollarımdan sarsan Max kollarımı korkuyla bırakınca sırt üstü ağaçtan yere düşmem bir oldu

" Aghhhhhh Max !!! it herif !"
diyerek aşağıdan çığlıklar eşliğinde bağırırken diğer ağaçlardaki çocuklar şaşkınlıkla uykularından yeni kalkmışlar bana bakarlarken kimisi bu halime gülerken kimiside hâlâ şaşkınlıklarını atamadıkları için mal mal suratıma bakıyorlardı .
Sırt üstü düştügüm yerden kalakaldım  başımın ağrısı katlanarak artarken bir elimi sargılı başıma koyarken , dün gece yerine oturttugu kolum ise mosmor kaldı ben acılar içinde olduğum yerde kıvranırken Max yukardan suratıma bakarak pişmiş kelle gibi otuz iki diş sırıtıp

" Perc kardeşim iyisindir umarım çanağı kırmamışsındır, onu yerine getirmesini bilmiyorum " deyip yüzüme bakarak benimle birde alay ederken burnumdan soluyup 

" Ulan ben senin gelmişini geçmişini ....... , Max köküne kırap girsin , Umarım bütün kemiklerin teker teker kırılır , Diana seni terk ederde acıdan kendini kayadan atıp param parça olursun , O kafan ağaç kovuguna sıkışırda kalçanı börtü böcek yesin , ayağına kramplar giresice derdin benim öldürmekse bu seferde başaramadın başbelası  !!"
Dediğim sıra ağzımla beraber suratıma fırlatılan çanta ile susturuldum yüzümden yere yuvarlanan çantamın ardından ağaçta inmesi bir oldu başımı yukarı diktigimde hadi şimdi de söyle o lafları dercesine elini beline koymuş suratıma bakaraken önce zorla yutkunup

"Abi ben tamamen şokun etkisindeydim o sözleri ben söylemedim bilinçsiz tarafım söyledi ben masumum !" dediğim sıra millet teker teker ağaçtan hopluyordu , ağaçtan inen başıma toplanıyordu , Max ukalaca suratıma sırıtıp

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölümcül OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin