Medyadaki Justen
Bileklerimizi kemerle sımsıkı bağladıgım için Max düşerse sadece o değil kendim de yolun sonuna geleceltim, sol elimle de sarmaşıga tutunmayı bırakıp Maxin diğer elinden tutup asılmaya çalışsamda başaramıyordum üstüne üstelik birde üzerinde bulunduğumuz ağaç kaymaya başladı karşı tarafa geçmiş olanlar hepsi birlikte ağacın gövdesini dengede tutmak için ter dökerken Max ile bağlı olduğu bileklerimiz kesilmeye başladı , bileğimden akan kan Maxin yüzüne düşerken o bana bağırarak
" Bırak lan ikimizde düşecegiz yoksa çöz şu bilegimizdeki kemeri !" derken dişimi kıracak şekilde sıkarken , burnumdan soluyup ,zorla yutkunup
" Birkere sus be abi , artık bir kişiyi daha kaybetmek yok dedik ! varsın öleceksek birlikte ölelim ama seni bırakmamı isteme !" derken ikimizden de ecel terleri boşalıyordu .
Artık birşeyler yapmam gerekiyordu yoksa ne altımızdaki ağaç dayanırdı nede benim Max'i tutacak gücüm .
Karşı tarafa baktıgım da Diana yaşlı gözlerle erkeklerin kütüğü tutmalarına yardım ediyordu gözüm bir anda sarmaşıklara kaydı aklıma bir fikir geldi fakat yine canım yanacaktı bu da benim yaptıklarımın cezası galiba . Başımı tekrar Max'e çevirdigimde aşağı çamur gölüne bakarken sol elimle tuttugum elini bırakıp cebimdeki çakıyı çıkarınca Max dahil herkes bana korkulu gözlerle bakıyordu karşı taraftan Justen bağırarak"Percy sakın yapma ! "
dediğinde hiçbir şey anlamadım
ardından bütün öfkesi harmanlanmış Flex bağıra çağıra " Ulan hele bir bırak Max'i seni ellerimle atarım aşağı"
deyip sözümü dinlemeden Diana yalvararak " Percy yalvarırım bırakma ben onsuz yaşayamam " dediğinde olumsuz anlamda kafa sallayıp tekrar Max'e baktıgımda gülümseyerek" Sen doğru olanı yapıyorsun dostum hiç olmazsa bir kişi kurtulsun , hazırım bırak artık beni " deyip tuttuğu elimi bırakınca bileklerimize bağlı olan kayış bileğimi daha çok keser oldu acıdan çığlık atarken dişimi sıkarak
" Tut lan elimi aptal ! Justen ve Flex sizlerde bizden tarafta olan sarmaşıgı çözün ve sımsıkı tutun hepiniz !" dediğimde hepsi şaşkınca " Neeee !" dediklerinde acıdan gözümden zorla tuttugum iki damla yaş aktı .
sesimi acıyla yükselterek" Tut elimi artık gerizekalı yoksa kendimi de bırakıp ikimizde öleceğiz !" dediğim de şaşkınlığını üzerinden atıp elimi tekrar sımsıkı tutup umutla ışıldamaya başladı gözleri , kafamı yana çevirdigimde onlarda sarmaşıgı çözüp arka arkaya geçip sımsıkı tuttuklarında en başlarındaki Justen " Tamamdır Percy şimdi napacagız ?" dediklerinde sırıtarak sol elimdeki çakıyla sarmaşıgı iki üç darbede kesmemle diğer tarafına tutundugumuz sarmaşıkla çığlıklar eşiğinde karşı kayalara doğru büyük hızla ilerlerken korktugum başıma geldi sandım, o hızla kayalar yerine hemen yakınındaki topraga çarptık
" Aghhhhh galiba sol kolum kırıldı !!" diyerek bağırırken yukardakiler zar zor bizi yukarı doğru çekmeye başladılar Max anlamsız kahkahalar eşliğinde konuşmaya başladı
" Aferim lan zeki çocuk bizi kurtardın , kolunu dert etme dostum ben kırık çıkıktan çok iyi anlarım kolunu düzeltirim !" derken bile sesindeki o alay gitmemiş istemesemde onun bu haline bende gülerken sonunda büyük bir uğraşın ardından yukarı çıkmıştık sağ bilegimizdeki kemeri çözdüğüm de Diana Max'in boynuna atladı diğerleride Max'e sarılırken kesilmiş bilegimi okşayarak onlardan biraz uzaklaşıp bir ağacın gövdesine sırtımı dayayarak bilegimdeki kanın üzerine elimle bastırdım heryerim kan olmuştu sol kolumda incinmiş olmalıydı canım çok yanıyordu ama yine sessizce acısını içimden yaşarken yaşlı gözlerimi yere eğerek kimsenin dikkatini çekmek istemiyordum da zaten kimsenin dikkatini bende değildi herkes Max'in etrafında kurtulmasının sevincini yaşıyordu , kesik bilegiminin üzerimdeki elimin üzerine koyulan gri bez ile kafamı kaldırıp acı ile gülümseyen Anastasia da benim gibi sırtını ağacın gövdesine dayamış bilegime bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül Oyun
Science FictionDünyanın kausa uğramasıyla yıkımların ardı arkası kesilmeden etrafta tek bir bina bırakmamasının ardından , beklenmedik yağışlarla sel baskınına uğrayan dünya yok oluşa dogru ilerlerken , ölümden kurtlan şanslı insanları , bu felaketi beklemiş ve h...