MULTİ;AYAZ KOÇER VE PİÇİMSİ SIRITIŞI
BÖLÜM ŞARKISI;INDİLA S.O.S (ŞARKIYI KESİNLİKLE DİNLEMELİSİNİZ)
ÇOK GEÇ GELDİĞİ İÇİN ÇOK ÇOK ÇOK ÖZÜR DİLERİM AMA EMİNİMKİ BU BÖLÜM ONUN TELAFİSİ OLUCAKTIR.
Saat gece bire geldiğinde.Davetlilerin tamamı gittmişti sadece bizmkiler onların aileleri,meriç, tayfası ve ailesi kalmıştı.Salonda oyun havası çaldığında anladım ki bu gece uzun sürecek.
******
Oyun havası çalmasıyla yuvarlak oluşturup bir,iki tur attıktan sonra duruyoduk ve oynuyoduk aslında iyi olmuştu uzun zamandır üzerimde bi kasvetli hava vardı.Onuda burada atmıştım.Oyun havasının bitmesiyle arkama döndüm.Dağ ayısı ve arkadaşları oflayarak oturuyolardı insanları bazen anlıyamıyorum neden anın tadını çıkarmak yerine,anı bozuyolardı ki daha fazla düşünmeden biri bi tarfta biri bi tarfta olan ayakabılarımı elime alıp babamın kucağında uyuya kalan denizin yanına gittim. "kızım sen bi denizi tut ben dışarıyı kontrol edeyim" deyip giden babamın arkasından şaşkınlıkla bakıyodum adam benim gelip oturmamı bekliyormuş,denizi iyice kucağıma yerleştirip yüzünü okşadım,Artık dağılsak iyi olucaktı.Çünkü denizin yanakları hafif soğumuştu."aras ceketini bi verir misin" diye arasa seslenmiştim ama duymamıştı "salak bu çocuk ya daha ne kadar bağıra bilirim ki duysun" diye kendi kendime söylenirken denizin üstüne örtülen ceketle kafamı kaldırdım,karşımdaki kişiye şaşkın şaşkın bakarken" öyle bakmayı kes senin aksine,onu sevdim üşüyüp hasta olmasını istemem" diye açıklamadı bulunan meriçe " söylediğin şeyi es geçiyorum sırf ceketini verdiğin için normalde hayata susmam,yinede teşekkür ederim.Aslında şuan çok şaşkınım seninde mimiklerin ve duyguların varmış ilginç" deyip dudaklarımı kıvırdım,soğuk bi gülümseme gönderip" tepişmeniz bittiyse artık gidebilirmiyiz" hii halaya ve oyun havasına hakaret ettmişti " sen gidebilirsin seni tutan yok." gözlerini devirip cevap vermek için ağzını açtığında "haa bu arada tepişmek sizin genelde yaptıklarına deniliyo,mimik ve duygularının olmadığı gibi dil bilginde yok" kafamı hafif eğip soru sorar gibi "sen ne işe yarıyosun ya " diyip en sevdiğim piçimsi gülümsememi attım "ne işe yaradığımı üzerinde göstermek isterdim ama ortam müsait değil" dediği şeyle yanaklarımın kızardığında,yüzümü buruşturup "pislik,dağ ayısı" diyip arasın yanına doğru yürüdüm.Kucağımda bir deniz ,iki parmağımla tutuğum ayakabılarımlarım ve düşmesin diye zar zor tutmaya çalıştığım meriçin ceketiyle ne kadar yürümek denirse.
****
Sabah evin içinde çalmaya başlan yangın alarmının sesiyle yataktan sıçrayarak kalktım.Hızlıca merdivenleri, inip mutfağa girdim gördüklerimle kaşlarım çatılırken çıglık atarcasına karşımdaki üçlüye "buranın hali ne lan " diye bağırmıştım.
Bana süpriz kahvaltı hazırlamak için mutfağın içine eden birbirinden salak üç arkadaşıma bakıyodum, üçü birden anlatmaya başlayınca "sadece biriniz" diye sesimi yükseltim benim bağarmamla hepsi susunca gülmemek için yanağımı ısırdım " şey biz okula gittmeden önce hep beraber kahvaltı yapalım diye buraya gelmiştik,miray abla birşeyler hazırlar diye ama biz geldiğimizde baban,miray abla ve deniz çıkıyolardı.Babanın amerikada çok önemli bir ameliyatı mı ne varmış.Denizede sen bakamazmışsın o yüzden onuda götürüyolarmış,denize bakmak içinde miray ablayıda götürdüler" tek nefeste konuşan rüya derin derin nefes alırken "ben zaten bunu biliyorum neden mutfağım duman içinde"sona doğru sesim yükselince lafa aras girdi " tamam sarışın sakin ben anlatıyorum,işte babanlar gitti bizde bari biz yapalım dedik,bu mal mert sosis kızartıcağım diye tavaya yağı koyup televizyonda kral şakir izlemeye gittmiş sonra yağda yanınca rüya panikle musluğun altına tutu oda bi anda su değdiği için duman bir anda yükseldi,duman yükselincede mutfaktaki yanğın sensörleri çalıştı " deyip rüyanın uzatığı suyu kafasına dikip " oha lan nasılda konuştum hızlı hızlı" deyince kıkırdadım "tamam tamam sakin olun ben gelene kadar mutfağı havalandırın dışarıda kahvaltı yapar okula geçeriz " merdivenleri çıkıp odama girdim üstüme okul formamı giyip,göbek üstü siyah kot ceketimi ve siyah puma suede ayakabılarımı giydim buğün makyaj yapmıycaktım o yüzden direk aşağı indim.Hepsi koltuklara uzanmış beni bekliyorlardı " hadi kalkın" deyince hepsi ayaklanıp kapıdan çıktıklar portmantodaki çantamı ve anahtarımı alıp.Arasın arabasına bindim.
Okula geldiğimizde direk sınıfa çıktık sınıfta birkaç kişi ve meriçler vardı.Meriçin yanına doğru gittiğimde kalkıp bana yer verdi kaşları çatıktı ellerini yumruk yapıp arkama dik dik bakınca bende arkamı döndüm "merhaba meriç sana tekrardan görüşücez demiştim" deyip piçimsi bi şekilde sırıttı "ne işin var lan senin burda " diye dişlerinin arasından konuşunca biraz ürkmüştüm " Aaa meriç çok ayıp ,insan kardeşine böylemi davranır" dediği şeyle şok olmuştum meriçin bi kardeşimi vardı.Ama pek seviyoya benzemiyodu çünkü sinirden suratı kıpkırmızı olmuştu.Kapıdaki çocuk kafasını bana çevirip bakmaya başlayınca,kafamı ne var derecesinde salladım hala bakmaya devam edince " bişey sorabilirmiyim" dedim buz gibi sesimle benden böyle birşey beklemediği çok belliydi,surat ifadesinden " tabiki " dedi tatlı olduğunu düşündüğü sesiyle "bokmu var suratımda.Ne bakıyon aval aval " ben böyle diyince meriç sırıtmaya başladı.Onun sırıtığını görünce bi değişik olmuştum ama bi anlık birşey,karnımda oynamıştı,hala ona baktığımı fark edince hemen önüme döndüm utanmıştım,çünkü hala bana bakarak sırıtıyodu.Kapıdaki çocuk sinirle bize bakıp sınıftan çıktı.
Tenefüs zili çaldığında kafamı direk sıraya koydum.Sabah bizimkiler yüzünden uyuyamamıştım.Saçıma dokunulmasıyla kaşlarımı çatıp kafamı kaldırdım meriç saçımın uçları ile oynuyordu "rahatsızmı oldun " evet anlamında başımı salladım "iyi o zaman,daha çok yapıcam bunu " deyip sırıtınca içimde yine aynı şey olunca kaşlarımı çatıp karnımı cimcikledim ne oluyordu bana böyle.Cevap vermeden kafamı tekrar sıraya koydum " saçların boyamı" kafamı kaldırıp ofladım " sus artık be bi uyutmadın,yan komşumuz hayriye teyze gibi vik vik vik sus artık u-y-u-y-a-c-a-ğ-ı-m " diye sonunu heceledim " şimdi hiç susmuycam sırf böyle dediğin için " sabır dercesine kafamı yukarı kaldırdım ama o şimdi görür benimle uğraşmak neymiş."Madem öyle sana bi soru kapıdaki çocuk kim,kardeşinmi,eğer kardeşin ise davete neden gelmedi,davete geldide benmi görmedim yada çocuk davete geldi senmi kapıdan içeri almadın. " diye soruları sıraladım kaşlarını çatıp "seni ilgilendirmez,canımı sıkmıycak sorular sor cevap veriyim" dedi soğuk sesiyle "madem öyle saçımla oynamayı kes çünkü saçımla sadece bizimkiler oynayabilir,birde sus çünkü sende benim canımı sıkıyosun " diye dişlerimin arasından konuşup kafamı sıraya koydum.
Gözlerimi açtığımda karanlık bir yerdeydim ve belim ağrımıştı,gözlerimi ovalayıp etrafı yeniden inceledim "oha" hala sınıftaydım ve galiba okulda kimse yoktu okulu kapatmışlardı.kafama vurup " off gerizekalı asya okulda uyursan işte böyle olur " diye yakınırken aklıma bizimkiler geldi hadi ben uyudum neden beni uyandırmadı bu mallar sinirli bi şekilde çantamdan telefonumu çıkartım ve fenerini açtım sıradan çıkıp temkinli adımlarla kapının yanındaki ışığı açtım bi anda ışığı açınca gözlerimi acımıştı tekrar sırama ilerliyeceken tahtada yazan yazı dikkatimi çekti "BUNDAN SONRA BANA DİŞLERİNİ SIKARAK VE BAĞIRARAK KONUŞMAMAN GEREKTİĞİNİ UMARIM ANLAMIŞSINDIR "diye büyük harflerle yazılmıştı kim yazmış olabilirdi ki bunu alnıma vurup "tabikide meriç" artık bu meriç sınırlarını aşıyordu.Ama oda haklı daha benim ona neler yapabiliceğimden habersiz,intikamım çok fena olucak meriç akarsu kork benden.
1023 KELİME.
BÖLÜM SONUUU.
UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR,HATALARIM İÇİN KUSURA BAKMAYIN.
VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN
SİZLERİ SEVİYİREM VE ÖPİYREM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLEJ VELİAHTI
Teen FictionHayatına annesinden ona kalan küçük kardeşine ve annesinin ölümünden sonra,hayata küsmesine rağmen onu yanlız bırakmayan üçü de bir birinden deli olan arkadaşlarına adamışken. Kendini tam da dış dünya ya kapatmışken, okula bir veliaht gelirse ne olu...