Hayatına annesinden ona kalan küçük kardeşine ve annesinin ölümünden sonra,hayata küsmesine rağmen onu yanlız bırakmayan üçü de bir birinden deli olan arkadaşlarına adamışken.
Kendini tam da dış dünya ya kapatmışken, okula bir veliaht gelirse ne olu...
Selam güzelliklerim nasılsınız? Umarım iyisinizdir. İyi olun.
Şimdi size bir kaç şey söyleyeceğim. Öncelikle neden hiç biriniz duyurumu okuyup bir şeyler yazmadınız. Beni üzüyorsunuz. Neyseeeee sizi affetebilirim ama gidip bir duyurumu okursanız. 13. Bölümün başında.
MULTİ: Erkek karakterlerimiz. (Mert'in kim olduğunu unuttuğum znjsjdidjdjdjjdjsbsjsjs için karakter değiştirdim. Hem bu daha iyi) ARKADAŞLAR GALİBA WATTPAD DE BİR SORUNCUKLAR VAR. YUKARI YA BİR TÜRLÜ EKLEYEMEDİM. O YÜZDEN MULTİYİ BU YAZININ ALTINA BIRAKTIM.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sırası ile (MERİÇ, MERT, ARAS, URAZ) *******
Meriçin gözlerine bakarken dediği şey ile şok olmuştum. "Saçların çok güzel kokuyor ve ayrıca ağlayınca gözlerin dahada güzel oluyor.
Ne demişti o bana, durun algılamam biraz uzun sürecek. Kafamı tutarak eğildiğim yerden doğruldum, ahh belim eğilmekten ağrımış. Elimi belime götürüp gerindim. Meriç hala bana sırıtarak bakıyor. Aaa o az önce bana ne demişti, köşeli olunca zor oluyor da biraz. Gözlerimi büyütüp ağzımdan çıkan laf ile iç sesim bile şaşırmıştı.
" HA.. " meriçin iltifat edişinin 3. Dakikasında tam olarak böyle bir tepki vermiştim. Gerizekalıyım.
Meriçin gür kahkahası ile kendime gelirken. " Ha- haaa yani, şey teşekkürler" nasıl saçmalanır adlı kitabı saniyeler içinde yazmış bulunmaktayım. Aaah çığlık atacağım gerçekten bir insan bir kaç saat içinde nasıl bu kadar rezil,rüsva olabilir yaa.
Edebiyat hocasının topuk sesiyle kendime gelip önüme döndüm. Meriç hala ufak bir sırtıma ile bana bakıyordu. Ne vardı sanki, hergün iltifat mı alıyorum. Şaşırmam çok normaldi bence 'ama sadece sence, tam bir salak gibi davrandın. Çocuk ona aşık olduğunu zannetti.' Abuzer bir de sen başlama lütfen, 'hem neden ona aşık olduğumu düşünsün ki, sonuçta kafamı vurdum ve anın reaksiyonu yüzünden de saçmaladım.' İç sesim abuzer ile arama bir dirsek vuruşu girmesi ile daldığım tartışmadan hızlı bir çıkış yaptım.
Kafamı meriçe çevirip. Ne oldu der gibi ona baktım. Gözleri ile tahtayı işaret edince tahtaya baktım. Edebiyat hocası bana bakıyordu. "Asyacım sana bir kaç gün önce bir araştırma konusu vermiştim. Bugün getirip sunacaktın, gel lütfen tahta da anlat.
Aha şimdi kelimenin tam anlamı ile 'sıçmıştım' yutkunup ayağa kalktım tam yapmadığı mı açıklayacakken rüyanın araya girmesi ile ona baktım. "Aa asya ödev bende, sen tut diye bana verince bende kalmış al " rüyanın bana uzattığı kağıtları alırken anlamsızca ona bakıyordum. Yine ne işler karıştırıyordu. Ben daha aldığım ödevi hatırlamıyordum kafamı kağıtlara çevirince boş olduğunu gördüm. Bu kız salak mıydı?
Zilin gür sesiyle irkildim. "Neyse artık bir sonra ki derse sunarsın canım" edebiyat hocasına gülümseyip kafamı salladım. Derin bir nefes alıp kahkahalarla gülen bizimkilere bakıyordum. "Nasıldı ama, nasıl kurtardık seni. " tebessüm edip merte sarıldım. İyi ki onlar gibi arkadaşlarım vardı. "İyi numaraydı. Kesin bu zehir gibi fikir arasımdan çıkmıştır" mert bana küskünce bakıp. "Kırılıyorum ama bu fikir benim aklıma geldi. Bazen gerçekten beni çok kırıyorsun" şaşkınca merte bakıyordum. O böyle şeyleri takmazdı ki.
