...
" off seni daha fazla çekemem!" deyip dışarıya doğru adımladım. Arkadan gelen ayak sesleriyle arkama döndüm.
Yok yok valla bu çocuk salak. Peşimden gelirken git diye bağırsam bile yine gitmiyordu.
Gerçekten artık çok sıkıldım. Bu çocuk niye böyle yapıyor diye düşündüm. O sırada Ateş'in kolumdan tutup kendisine çevirmesiyle bütün düşüncelerim sarsıldı. Şu anda nefesi nefesime deyiyordu ve bu bende tuhaf bir his yaratmıştı.
" na-na-napiyorsun" diye kekeledim yine.
" sadece beni biraz dinlemeni istiyorum lütfen " tamam dedim ve bana
" şu bankda oturalım mı? " deyince onu onaylar şekilde kafamı salladım.Banka gidip oturduk.
" seni dinliyorum?" deyince önce gözlerimin içine baktı sonra önüne döndü. Elleri titriyordu. Niye bu kadar heyecanlıydı ki.
Yoksaaa....
Allah'ım sakın aklımdaki şey olmasın....
" şeeyy b-b-ben... "
" evet sen nee?"
Çok merak ettim ve pür dikkat ağzına bakiyordum Acaba ne söyleyecek diye.
" galiba senin konuşmaya niyetin yok hadi ben gidiyorum." deyip ayağa kalıtım. O sırada güçlü bir kol beni hıphızlı bir şekilde arkaya doğru çevirdi. Bu kişi tabiki Ateş idi.
Tam konuşacak iken zil çaldı. Ve kolumu bırakınca bende sınıfın yolunu tuttum.Lavaboya kadar gittim önce biraz saçıma başıma bakayım diye. Sonra sınıfa girdim ve o da ne? Küçük beyefendimiz yani Ateş benim sırama geçmiş bana sırıtıyor.
Tabii herkes bize bakıyor o sırada. Kızlardan dedikodu bir çıkıyor aman Allah tövbeee...
Hızlı adımlarla Ateş'in yanına ilerledim.
" hayırdır beyefendi ,burası bizim yerimiz lütfen kalkarmısınız?" dedim. Ve bana Piç sırıtması yaparak
" burası hala senin yerin tatlım sadece o arkadaşın oturmayacak"
Hemen arkamizda oturan Merve'nin yanına gittim.
" hayırdır kanka ya sen niye kalkıyorsun?"
" ya çok ısrar etti kıramadım."
" Merve simdi kalk ve yerine geç çabuk! " emir vermiştim resmen, ama napayım gerçekten artık delirmiştim.
Merve geldi ve yerine oturdu. Bende oturunca arkama oturan Ateş'e dönüp dil çıkardım.Hoca geldi ve ayağa kalktık.
"Günaydın gençler"
"Sağol "
Diye cevapladik ve oturduk. Bu yeni gelen bayandı ve adı Hilal idi. Sarışın iri yapılı dolgun çok güzel bir bayandı.
Hilal hoca bizim sınıf öğretmenimiz olmuştu. Çantasından kâğıt ve kalem çıkarıp:
" Eveet. Simdi yer ayarlaması yapacağım " deyince bizim sınıf hep bi ağızdan itiraz etti. Özellikle Emre sinirlenerek:
" Hocam biz artık ilkokul çocuğu değiliz." deyince Hilal hoca sesini çıkarmadı ve devam etti.
" Emre sen Cansel'in yanina otur."
Tabii Cansel'den hemen bi itiraz
" Hocam hayatta olmaz ben asla Emre ile oturmam."
" bende sana meraklı değilim cansıs beybi" diyerek dil çıkardı Emre.
Daha öncede demiştim ya bu çocuk alem..
Hoca devam etti ve
" sümeyye Hakan ile" deyince tabii sümeyye' den çıt çıkmadı. E seviyordu Hakan'ı. Ve devam etti
" Merve sen Kemal ile..." böyle böyle devam etti ve sıra bana gelmişti.
"Öykü sende Ateş ile oturacaksın " deyince kulaklarıma inanamadım
" pardon hocam sizi pek anlamadım tekrar söylermisiniz? "
Deyince söyledi ,işte evet yanlış duymadım. Resmen Ateş ile beraber oturacaktım. Allah kahretsin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESLEK LİSESİ ~ 12 \ D SINIFI
De Todoson senesi kalmis ogrencilerdik biz. Bize genelde Mini mini onikiler derlerdi. nesemize diyecek birşey yok. YGS ye 4 ay vardı ve biz eğlencenin pesindeydik. Daha sonra sıkıntılı günler geçireceğiz. Okulun en kıskanılan, en sevilen ve hep en güzel kı...