"Levi, seni öpmemi mi istiyorsun?"
Levi kafedeydi ve Eren nedense tezgahın diğer tarafından Levi'ye doğru eğiliyordu. Levi hiç kıpırdamadan izlemeye devam ediyordu. Eren sonunda Levi'nin yakasından tutup kendine çekti ve onu öptü.
Levi hiç karşı koymadan ona izin verdi. Hatta karşılık verip diliyle Eren'in dudaklarına uzandı. Ama Eren ağzını açıp izin vermektense geri çıktı.
"Biliyordum! Benden hoşlanıyorsun değil mi, Levi?"
Eren sırıtarak ona bakarken Levi sözlerine şaşkınlıkla bakarak karşılık vermişti. Çünkü Levi bunu daha önce hiç düşünmemişti. Ve hoşlanıp hoşlanmadığından pek emin hissetmiyordu. Ama şu an Eren'i tekrar öpmek istediğini biliyordu. Eren'in dudakları parlıyordu ve Levi kendine engel olamıyordu. Eren'in sorusuna cevap vermeden bu sefer kendisi Eren'i tutup kendine çekti. Dudakları birleştiği an Levi kendini geriye doğru düşerken buldu. Ama sırtı hemen yumuşak bir şeyle temas edince şaşırıp Eren'i bıraktı ve etrafına baktı.
Levi spor salonundaki yumuşak minderlerin üstünde olduklarını fark etti. Eren üstünde yatıyor ve sırıtıyordu. Levi ne olduğunu anlamıyordu ama Eren'in avına bakan bir avcı gibi keskin olan bakışları tüylerini diken diken etmeye yetmişti. Ve alt tarafında bir hareketlenme yaratmıştı.
"Levi, bak artık etrafta bizi durduracak kimse yok. Ne dersin, kaldığımız yerden devam edelim mi?"
"Eren...sen...olmaz. Dur, yapamayız."
Levi gözlerini kaçırıp Eren'i ittirmeye çalıştı ama Eren yerinden hiç kıpırdamıyordu. Sonunda tekrar eğilip Levi'yi öpmeye başladı. Bir yandan da alt tarafını Levi'ninkine sürtünce Levi'nin nefes alışı hızlanmaya başladı. Eren sonunda Levi'nin ağzından dilini çıkardı ve dudaklarını son bir kez öptü. Biraz geri çıkıp Levi'nin gözlerinin içine baktı.
"Bunu istemiyor musun? İstersen sen üstte olabilirsin. Benim için fark etmez."
"..." Levi sessizdi ve sadece hızlı nefesler alıyordu. Eren alt tarafını sürtmeye devam edince dayanamayıp Eren'i omuzlarından tuttu ve onu sağına ittirip kendisi üste çıktı.
"Eren...neden aklımdan çıkmıyorsun?" Levi umutsuz bir ifadeyle cevabı onda aradı ama Eren cevap vermedi. Sadece elleriyle Levi'yi kendine çekti ve sarıldı.
"Cevabı biliyorsun, Levi."
Levi yavaşça gözlerini açtı ve nefes nefese kaldığını fark etti. Etrafına bakınca kendi odasında olduğunu hatırladı. Anlaşılan rüya görmüştü. Oldukça gerçekçi bir rüya.
"Biliyor muyum gerçekten?" Kendi kendine sorduğu soruya yine bir cevap alamadı. Yatağında yan dönüp uykusuna geri dönmeye karar verdi.
...
Levi bugün Hanji'yle beraber evde oturuyordu. Dört gözün dediğine göre birazdan Erwin ziyarete gelecekti. O yüzden Levi bugünlük kafeye gitmekten vazgeçti. Hanji'nin nişanlısıyla biraz vakit geçirip daha sonra onları evde yalnız bırakmayı planlıyordu.
Kapı çaldığında Hanji koltuktan kalkıp koşarak kapıyı açtı. "Aa! Eren sende mi geldin?" Levi Eren lafını duyar duymaz kapıya kulak kabartıp oturduğu koltuktan fırladı. Ne yapacağını bilemeyince sağa sola adım atıp sonra tekrar oturduğu yere dönüp oturdu. Ve arkasına yaslanıp sakin bir izlenim vermeye çalıştı. "Erwin gelmem için ısrar etti. Rahatsız etmiyorumdur umarım." Eren'in sesi daha yakın geliyordu. Ve saniyeler içinde salonun girişinde gözüktü. Önden o geldiği için Levi'yi fark edip ona gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göz Alıcı (Riren/Ereri)
FanfictionGÖZ ALICI (Tamamlandı) Levi arkadaşının nişanlısıyla tanışmak için geldiği küçük sahil kasabasında beklemediği bir olay yaşar. Bir kasiyer birden üzerine atlamıştır ve Levi tatil boyunca bu kasiyeri görmek zorunda kalır. Ve aklından çıkmadığını fa...