Bölüm 7

1.5K 105 74
                                    

**Bu bölüm için küçük bir yetişkin uyarısı vermek isterim. Ancak 13 yaş üstünün okuyamayacağı kadar değil bence.**

Eren ve Levi oturdukları taşların üstünde yemeklerini yemiş ve şimdi sakince oturup deniz fenerini ve denizi izliyorlardı.

Eren’le aralarında pek bir mesafe yoktu ve Eren kafasını Levi’nin omzuna yasladı. Levi hiç bozmadan elini Eren’in omzuna attı ve kendine çekerek kendi başını onun başına yasladı.

“Eren?”

“Hım?” Levi başını biraz öne eğip Eren’e baktığında gözlerini kapattığını ve yüzünde bir gülümseme olduğunu görünce, şimdiye kadar üzerinde olduğunu fark etmediği gerginliğinin kaybolduğunu hissetti. Ve Eren’i izleyerek konuşmaya devam etti.

“Bundan emin misin?”

Eren gözlerini açtığında gülümsemesi kayboldu ve kaşları hafif çatılmaya başladı. “Neyden?”

“Şu an yaptığımızdan? Aramızda olan şeyden? Çünkü bir yere doğru ilerliyoruz ve ben senin emin olmadığın bir şeye başlamak istemiyorum.” Levi ciddi ve yumuşak bir ses tonuyla konuşuyordu ve sesini biraz kısmıştı.

Eren başını yasladığı yerden kaldırdı ve Levi’nin omzuna attığı kolun düşmesine izin vermeden ona daha da yaklaştı. Levi’nin kucağındaki boş elini tuttu ve hafifçe sıktı. Sonra gözlerini Levi’nin gözlerine kenetledi. Boğazını temizledikten sonra büyük bir kararlılıkla konuşmaya başladı.

“İlk tanıştığımızda böyle bir şey hayal etmemiştim. Hatta erkeklerden hoşlanıyorum diye benden nefret ettiğini falan düşünmüştüm.”

“Ettim ama habersiz öptüğün içindi, gaylerle sıkıntım yok fark ettiysen.” Kucağındaki ellerini havaya kaldırarak kanıt olarak işaret etti ve güldü. Eren’se gözlerini devirdi ama gülmeden duramadı.

“Tabii. Şimdi sözümü kesme ve beni iyi dinle.” Eren derin bir nefes alıp bıraktı ve devam etti. “Senden etkilendiğimi fark etmem uzun sürmedi. Ve eğer endişelendiğin şeyler tahmin ettiğim önemsiz şeylerse, endişelenmeyi şimdi kesmeni öneririm. Benim için bir engel değiller. Yaşlarımız, işlerimiz, cinsiyetimiz ve de en kötüsü… Kız kardeşim.” Sonuncuyu söylerken gözlerini pörtletti ve korkmuş bir surat yaptıktan sonra kıkırdamaya başladı. Levi de ona katıldı ve bu sefer gözlerini deviren o oldu.

“Merak etme, saydıkların arasında en az endişelendiğim o. Tehlikede olmadığımı kanıtlamak için sana dövüş yeteneklerimi göstermek isterim- oh, dur biraz! Zaten gösterdim.”

“Doğru, tecrübe konuşuyor ve tecrübenin poposu hala düştüğü yerden dolayı bazen ağrıyor.” Eren kendini işaret ederek konuştu ve sonra kanıtlamak istercesine poposunu oturduğu yerde biraz kıpırdatıp yüzünü sahte bir acıyla ekşitti.

“Sonuç olarak, senin için bir sorun yoksa benim için de yok, Levi.” Eren düşüncesini belirtti ve Levi birkaç saniye sessizce Eren’in gözlerine bakmaya devam etti. Aradığı şey her neyse Eren’in gözlerinde gizliymiş gibi iyice baktıktan sonra kafasını yavaşça yukarı aşağı salladı.

“Arasında yaş farkı olan ilk çift olmayacağız sonuçta. Bunu artık önemsemediğime göre benim için de sorun yok.”

İkisi de gülümsemeye başladı ve Eren yerinde duramayıp kendini ileri atarak Levi’yi yapabildiği en yavaş ve tatlı bir öpücükle dudaklarından yakaladı. Ellerini kaldırıp Levi’nin boynuna yerleştirdi ve başparmaklarıyla çenesini okşamaya başladı.

Levi boşta kalan elini Eren’in beline attı ve iki koluyla da onu kendine çekmeye başladı. Göğüs göğseydiler ve Eren yeni keşfettiği dudakları hala yavaşça öpmeye devam ediyordu. Ara sıra kısa nefesler almak için ayrılsa da bir saniye geçmeden geri dalıyor ve dilini kullanmamaya dikkat ederek sadece dudaklarına ilgi gösteriyordu.

Göz Alıcı (Riren/Ereri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin