Bölüm 8 (Son)

1.7K 113 60
                                    

Ehem... İki ay falan geçmiş son bolümden beri. Kusuruma bakmayın :D Dikkatim dağıldı hikayeye pek bakamadım. Daha fazla hikayeyi uzatırsam gelecek bölüm yine geç gelir o yüzden tatlı bir sonla bitirmeye karar verdim. Keyifli okumalar.

...

O akşam eve geç gelen Hanji'den haberleri alan Levi bir nevi rahatlamıştı.

Anlaşılan gündüz gerçekten gelen Petra, Levi'yi bulamayınca ortalığı ayağa kaldırmış ama onunla gelen Oluo birden Petra'ya patlamış ve ikisi kavga etmişler. Oluo uzun zamandır Petra'dan hoşlandığını kavga ederken kızın yüzüne bağırarak söylemiş ve onu daha fazla görmezden gelmeye devam ederse Petra'ya karşı olan saygısını da kaybedeceğini söyleyerek arkasına bakmadan çekip gitmiş.

Petra şaşkınlığından donup kalmış ve Hanji ile Erwin tüm gün onu normale döndürmek için uğraşmışlar. Hanji'nin anlattığına göre Petra utancından herkesten özür dileyip durmuş ve Oluo'yla konuşmak için otellerine dönmüş.

Hanji anlatmayı bitirdikten sonra Levi'yi bugün neler yaptıklarına dair sorgulamaya başlamakta zaman kaybetmedi. Levi ise tek kelime etmeyip Hanji'yi çılgına çevirdikten sonra yatağına gidip mışıl mışıl uyudu.

...

Sabah her zamanki gibi 7'de kalkan Levi, kahvaltı için Eren'e söz verse de ona gitmesine daha iki saat olduğu için Hanji'yle birlikte bir şeyler atıştırdı. Anlaşılan velet sabahları geç kalktığı için kahvaltısını da geç yapıyordu.

Saati gelene kadar televizyon izleyip gergin bir şekilde koltukta otururken, yine Hanji'nin sızlanmalarından kurtulamayan Levi ona sadece Eren'le buluşacaklarını söyleyerek çenesini kapamasını umdu. Hanji ise ne zaman, nerede, ne yapacaksınız sorularıyla iyice kafasını pişirmeye başlayınca evden kendini zor attı.

Arabasına atlayıp Eren'in evine ulaşınca gerginliğinin azaldığını hissedip kendini rahatlamaya zorladı. Birkaç derin nefesten sonra arabasını park ettiği yerden inip kapıya ulaştı. Kapıyı çaldı ve fazla beklemesine gerek kalmadan kapıyı açan kızla göz göze geldi.

Mikasa kapıyı anında suratına geri kapattı ve Levi'nin sol kaşı sinirden yerinde oynamaya başladı. İçerden gelen bağrışmalardan sonra kapı tekrar açıldı ve bu sefer sevgilisiyle göz göze geldiler.

Levi hala sinirliydi ama bunu içine atıp Eren'in gülümsemesine karşılık verdi. İçeri girmeden önce kapıda onu derin bir öpücükle kollarına aldı ve Eren'in omzunun üzerinden birkaç metre geride duran Mikasa'ya zaferle baktı. Mikasa'nın yüz ifadesinden tatmin olunca Eren'i bırakıp içeri girdi ve kapıyı arkasından kapattı.

"Hoş geldin, Levi."

"Hoş geldiğime emin misin? Kardeşinin şu an polisi aradığına bahse girerim."

Eren Mikasa'nın kulağındaki ev telefonuna baktı ve kaşlarını çattı.

"Ahlak masası mı? Evimde bir pedofili var..."

"Mikasa! Kapat şu telefonu! Birincisi; Levi'yi asılsız suçlamayı bırak, ikincisi; burası benim evim ve üçüncüsü; seni davet ettiğimi bile hatırlamıyorum o yüzden artık gidebilirsin."

"Telefon faturanı ben ödüyorum, kullanmaya hakkım var!" Mikasa sesini yükseltmeye başladı.

Eren evin telefonunu Mikasa'nın elinden kapıp kapattı ve kenarda duran ayakkabılığın üstüne sertçe bıraktıktan sonra Mikasa'ya cevap yetiştirmeye devam etti.

"Kimse ödemeni istemedi! Seni her gün aramamı istediğin için kendi başına karar verdiğin bir şey!"

"Ben sadece eve sağ salim döndüğünden emin olmak istiyorum! Dün akşam hiç aramadığın için buradayım zaten!"

Göz Alıcı (Riren/Ereri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin