ONSRA

4.BÖLÜM - "Horon."

"Kalk kız!"
"Kalk lan!"
"Kalksan hacım!"
"Pişt devrem!"

Yavaşca gözümü araladım.

"Ne var Eylül ya!" dedim esneyerek.

"Haydi kalk aşağı inelim." dedi.
Aynı zamada da merdiveni indiriyordu.

Şişme yataktan doğrularak onu takip ettim.
Aşağı indiğimizde her zaman açık olan kapıdan gülme sesleri geliyordu.

"Oo gençlik biz siz başlamışsınız bakıyorum da." dedim gözlerimi kısarak.

Oğuz gülerek ağzına atmak üzere olduğu minik domatesi bana fırlattı. Annem ve babaannem de aynı anda araya girerek bağırdılar.

"Nimet o nimet hayirsuz."

Abimde ağzına zeytin atarak Oğuzun kafasına vurdu.

"Gel abisinin gülü." diyerek yanına çağırdı beni.

"Abi sen iyi misin cidden bana gül mü dedin?"

Eylül kulağıma fısıldadı.

"Diken diyecekti karıştırdı." gülerek masaya koştu arkasından sessizce sövdüm.

Sandalyeyi çekerken "Ee abi anlat bakalım nedir karın ağrın senin bir çıkarın olmasa bana iltifat etmezdin?" dedim.

"Ne zaman bir çıkarım oldu devrem?" dedi tek kaşını kaldırırken.

"Bir düşüneyum." dedim havaya bakarak hemen ardından
"Düşündum 2 gün önce." dedim. Herkes gülerken susmalarını bekledim.
Sustuklarında hemen ekledim

"Para istedin vermeyince ayağındaki annemin kırmızı puantiyeli terliğini bana fırlattın."

Gülüyorduk hep beraber bu ise sofrada son konuşmamız oldu. Yemek bitene kadar kimse konuşmadı.

🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳🍳

"Ooooof sıkılıyorum." dedim. Kimseden
Ses gelmeyince tekrar konuştum.

"Hala sıkılıyorum."

"Bir insan evladı yok mu beni eğlendirecek?" Dedim hayıflanarak.

Koltuktan sürünerek yere indim ve emekleyerek abimin yanına gittim.

"Abiiğ!" dedim umutla.

Bir iki dakika havaya baktı ve daha sonra aklına güzel bir fikir gelmiş gibi bize baktı.

"Hadi lan kalkın tepeye çıkalım." dedi.

Tepe çok güzel bir yerdi genel olarak akşam saatlerinde gençler giderek eğelenirdi.

"Haydi haydi kalkın gidelim." dedim ellerimi havaya çırparak.

Eylül ile koşarak evden çıktık. Merdivenlere geldiğimizde ilk o çıktı daha sonra tepeden merdiveni tutarak benim çıkmama için bekledi. Ben de çıktıktan sonra dolaba yönelerek dizlerimizin üzerine oturduk ve kıyafet seçmeye başladık.

"Kız!" dedim dürtükleyerek.

"Eskisi gibi mi yapsak sen aynı ben aynı ha ne dersin?" Dedim gülerek.

"Olur yaw hadi seç seç." dedi eylül de gülerek.

İkimiz de kot şort giydik ve üzerine beyaz çok bol bir t-shirt. Ayakkabı olarak beyaz düz taban bir spor ayakkabı seçtik.

Eylül ile zaten benzediğimizi söylerdi annenler her zaman bir de aynı kıyafetleri giyince ikiz gibi oluyorduk. Ben saçlarımı tarayarak hafif dalgalı olan açık kumral saçlarımı açık bıraktım.Eylül ise benim aksime hafif dalgalı olan benin saçlarıma oranla daha açık renkli olan saçlarını tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptı.