Dalgın.

267 11 0
                                    

Öncelikle arkadaşlarımdan duyduguma göre yazmamı isteyen kişiler varmış.

Bende yazmaya karar verdim, eğer yazmamı isteyenler varsa yorum yada bana mesaj atsınlar. Bende diğer yazarlar gibi bu bölümü 3 kişiyr armagan ediyorum. Cabbara (o kendisini biliyor) busraaktan'a ve sayamadığım kadar kavga edip barıştığım "kurduma"gelsin(o da kendisini biliyor.) Bu arada bölüm şarkısı "I love it".

-Kalk artık Ege kahvaltı hazır.

Yine mi o iğrenç ses allahım bu kadın bu sesle burda harcanıyor.

-Kalk geç kalıyorsun.

-Bağırma artık. (kaşar)

-Kalk o zaman.

Sinirle ve küfrederek yataktan kalktım.

Okul formamı giyip tam evden çıkıyordumki kulaklığımın olmadığını fark ettim. Geriye dönüp aldığım da gelen mesajla şaşırmış bir şekilde okurken

"Günaydın, bugün okulda dikkatli olmaya çalış ve uzak dur. Canın sıkılırsa nerde olduğumu biliyrsun ve şanslıysan bugün belasız atlatırsın.Antremanın var sanırım eşyalarını unutma."

Annem 2  bune soğuksu içme ıslak ıslak dolaşma başına iş açma eve de geç kalma. Gerçi hala mesajın kimde

n geldiğini anlamaya çalışırken 2. mesajla kimden geldiğini anladım.

"Bu arada ben Tuğçe unutmamışsındır herhalde beni."

Bunları okuyana kadar servis hala aşağıda gelmiş kornaya basıyordu.

Hızlı bir şekilde aşağıya indim. Servise binip oturduktan sonra mesaj attım.

"Hangi Tuğçe' ydi dünkü konuştuğumuz mu?"

Tanımamazlık yapmak en iyisi sabah sabah Kral Fm dinleyerek bu kadar mesaj yazılıyor ne yapayım yani.

Serviste Halil Sezai İsyan çalarken benim kulaklığımda Icona Pop I love it çalıyor. Uyum muhteşem. Servis durdugunda  telefonumdan gözümü alıp etrafıma baktım. Herkes kendi kafasında takılıyor.

Servisten inip kendi  bloguma dogru ilerledim. Saçım uzun için olduğu arada elimi saçıma götürüp karıştırdığımda  blok önünden çıkan kız birden beni görünce ürkmüş okucakki küçük çaplı bir kalp kirizi geçirdi. Ben yanından geçip gidicekken filmlerde dizilerde olurya ben sağa gidiyorum o da sağa gidiyor, ben sola gidiyorum o da sola gidiyor en sonunda elimle omuzunun hafifçe altından tutarak onu sağa kendimi sola çevirdim. Birbirimize bakıp gülerken

-Kusura bakma kafam biraz dalgında. dedi

-Önemli değil. Benim adım Ege.

-Tanıştığıma memnun oldum ama keşke başka bir şekilde karşılaşmak isterdim.

Bana mı yavşıyo bu kız.

-Neden bence o kadar da kötü bir karşılaşma sayılmaz.

Tam konusucaktı ki zil çaldı.

-Konuşmak isterdim ama ders fizik Hafize hocayı tanırsın eğer gecikirsem.

-Sorun değil. 2. katta mı çıkıyorsan beraber çıkabiliriz.

Katları çıkarken yüzüne baktığımda utandığını anlaya biliyordum zaten okuldaki bütün dokuzlar  bize bakıyordu.

Bu bakışlardan utandığını anlamıştım. Haklı aslında bütün kızlar öldürme potansiyeliyle şeye bakıyordu şeye dur adını bana söylemedi.

-Adını bana söylemedin.

Nafile coktan yanımdan gitmişti.

-Kusura bakma hoca girmiş.

Gözlerimi devirerek arkasından baktım.

Aslında güzel kızdı. Gülüşü gamzesi utandığında saçlarını önüne getirmesi güzeldi.

Sınıfa girdiğimde bütün sınıfın bakışları ile kavga ettim. Benim için önemli olan ve üzerini her ders karaladığım sırama gittim. Hoca sınıfa girdiğinde herkez ayağa kalktı ben hariç. (ASİ BOY)

Sanki görecek beni en arkadayım. Ders ingilizce olunca benim ilgi alanlarım dışında olduğu için sıramı karalıyordum.

-You translate this text. (Yanlış olabilir ingilizcem iyi değil)

Kafamı kaldırıp hoca dahil herkezin bana baktığını görünce ayağa kalkıp hocaya bakıp.

-Pardon hocam bir daha soylermisiniz.

-Bu parçayı tercüme et bana.

-Yapabilecegimi pek zannedmiyorum.Emin degilim. 

-Neyseki ben eminim çık dışarı.

Oooo işte bu bu hocayı seviyorum beni dersten atıp yok yazmıyor. Ayağa kalkıp kapıya yöneldim. Her ingilizce dersinde atılınca artık dışarısı benim mekan olarak aklımda kalıyor. Kapıyı açıp dışarı çıktım.

Dışarı çıktığımda böyle olacağını bilsem derse girmezdim.

.Sonra Görüşürüz ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin