Duş alıp okuldan çıktım. Tabi kafamda deli sorular. Aşkın acaba neden Tuğçeyle konuşuyordu? Yoksa onlarda mı kardeş. Bu kadarını kaldırabilir miyim bilemiyorum. Hayır. Sıkıldım artık kararsızlıktan.
Eve geldiğimde ablamla Cem"in koltukda birbirlerine sarılıp uyuduklarını gördüm. Allahtan sadece uyuyorlar.
Odama doğru ilerlerken birden mutfaktan gelen içki kokusuyla oraya yöneldim.
Orkun mutfak masasına oturmuş elindeki içkiyi içiyordu. Yanına gidip içkiyi aldım. Çok üzgün gözüküyordu.
-Orkun noldu iyi misin?
-Orospu çocuğu.
Elleri titremeye başladı. Bu hiç iyi değil.
-Orkun sakin ol noldu kardeşim. Yoksa o kız birşey mi yaptı?
-Ben özür dilerim. Nasıl böyle birşey yaptım bilmiyorum.
Birden kendine gelmek için kafasını salladı. Kesin aldatmış. Bu kız benimle çıkarkende böyleydi. Bir onla bir bunla.
-Ege o, başkasıylaymış. Aynı zamanda benimle. Orospu çocuğu.
Tahmin etmiştim.
-Sana keşke en başında söyleseydim. Neden ayrıldığımızı. Benimleykende aynı şeyi yapmıştı. Bırak o sürtüğü. Cansu bize bulur yeni kız. Hem olmadı okuldan buluruz. Bak kardeşim benden sana bir tavsiye.Standartlarını genellikle aşağıda olsun. Çünkü o zaman aldatma gibi bir düşüncesi olmaz. Tabi bu Beril'in senden daha iyi olduğunu düşünmene izin vermesin. O orospu.
Gülümseyip sarıldık.
-Sen bensiz nasıl içersin Lan? Umarım bu şişe ikimize de yeter. Yoksa yenisini almaya sen gidersin bilmiş ol.
-Bence bugünlük bu kadar yeter. Birazdan ablan uyanır ağzımıza sıçar. Başka zaman ben ısmarlarım.
-Bu sözünü hatırlatırım.
■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■
Akşama kadar herşey sıradan geçti. Yemek yedikten sonra Orkunların evine gidip içmeye karar verdik. Sözünü tutması gerekiyordu. Birde olanları anlatması. Az çok tahmin edebiliyorum ama yinede içini döküp rahatlaması lazımdı. Gerçekten seviyor olmalı yoksa şimdiye kadar unuturdu. Orkunların evine gidene kadar çok üzgün duruyordu. Zaten ablamdan izin alana kadar kıçımı yırttım.
-Hadi Orkun artık gidelim.
Kafasıyla onaylayan bakışından sonra yerinden kalktı.
-Bana bakın çok fazla içerseniz sizin kafanızı kırarım.
Gülümseyip Orkunun evlerine doğru gitmeye başladık. Tabi gelene kadar sitenin içindeki market sahibi Erdal amcadan içkileri aldık. Eve varana kadar tek kelime etmedi. Tam evin içine gireceken.
-Ege dışarda içsek olmaz mı? Evde içmek istemiyorum.
-Tabi olur kardeşim. Ama sarhoş olursak ki bu muhtemel gözüküyor. Ablam bizi yer.
Buruk bir gülümseyişle banklara doğru yürümeye başladı. Bende arkasından gittim.
Durduğunda uzun zamandır gitmediğimiz ama çocukluğumuzu geçirdiğimiz park'a gelmiştik.
Salıncakları gösterip salıncaklara doğru yürüdük. Tabi parkta bu saatte elinde içki şişeleriyle durmak garip geldi.
Salıncağa oturup birden bütün şişeyi kafasına dikti.
-Ben çok üzgünüm.
-İnan bana Orkun asla ama asla o sürtük için deymez.
Yüzünü buruşturup
-O kaltak için üzülen kim. Ben sadece sana ihanet etmiş gibi hissettim. O yüzden kötüyüm.
-Orkun sakın bir daha böyle şeyler söyleme. Biz borusuna kardeşim demiyoruz birbirimize. Ne yaparsan yap sen benim kardeşimsin. Hiçbir kız için kardeşimi satmam.
Kesin bunları söyledim ya şimdi 1 2 hafta sonra başıma gelir göt gibi kalırım. Aklıma bunlar gelince kahkaha atmaya başladım. Şaşkın şaşkın bakarken cevap beklediğini gördüm.
-Bunları söylediğim için şimdi kesin başıma gelir. O yüzden güldüm.
-Kesin.
Şişeyi kafama dikip etrafa bakmaya başladım.
YUH!!
-Orkun ben yanlış mı görüyorum yoksa şu taksinin önündeki Aşkın mı?
-Oha. Evet o.
-Az önce yanında ki adam ona gördüğüm şeyi mi yaptı?
-Görmek dahi istemediğim şeyi yaptı.
Her tanıştığım kız beni şaşırtmak zorunda mı?
